Serbest Kürsü

Hayatının başrolünde olmak ne demek hiç tatmadım
Sayfa sayfa yazıp silmek bir insana içindekileri dökmekten bazen çok daha iyidir derlerdi… Doğru… Özellikle başkaları seni anlamamak için ayak diriyorsa. Biri olmalı değil mi en azından biri için. Hep bunun için çabaladım biri olmak için birilerinin hayatında iz bırakan olmayı istedim hep. Ama en

Sessiz gülümseme
Bazen için içini yer, bir şey söyleyemezsin ve bu gülümsemeyi yaparsın karşındakine. Benimki de böyle bir gülümsemeydi edebiyat öğretmenime. 🙂 Sorduğu soru çok basit bir soruydu. “Fatma sen nasıl kapandın anlatsana.” demişti.Sadece “Normal bir kapanma hocam tam bilmiyorum.” deyip gülümsemiştim.Derste utandığım için kapanma hikayemi anlatmamıştım.

Hoşlandığım bir kız var ve kendisinin başı kapalı ama o bunu hiç istemiyor
Merhabalar, Ben 17 yaşında bir lise öğrencisiyim. Sınıfta hoşlandığım bir kız var ve kendisinin başı kapalı ama o bunu hiç istemiyor. Birkaç ay önce bir kaç hafta bir ilişkimiz oldu. Kendisi çok kültürlü bilgili biri ve birbirimizi muhteşem şekilde tamamlıyoruz bence. Bu arkadaşım geçmişte birkaç

Psikoloğum var, 5 yıldır gidiyorum, ona söyledim sevgilim olduğunu fakat çok büyük bir tepki gördüm, demediği şey kalmadı.
Birkaç ay önce 18 yaşıma girdim. 1.5 yıllık bir ilişkim var, ilk sevgilim, hatta ilk konuştuğum kişi fakat aileme söyleyemiyordum. Sürekli yalan söylemek zorunda kalıyordum. Çok zor bir yıl geçirdim, çok ağır bir hastalık atlattım ve ilaç kullanmaya başladım. Sevgilim bu dönemde her zaman yanımda

Annem açık olduğu için çevremizde bu durumun hoş karşılanmayacağından bahsederken, teyzem bunun geri dönüşü olmayan bir yol olduğundan bahsediyordu.
Merhabalar. Birçoğunuzun hikayesini okudum. Ben de sizinle aynı yollardan, farklı bir gaye uğruna mücadele ederek geçtim. Benim hikayem çok farklı. Bu sayfadaki kimsenin aşina olmadığı bir durum olsa gerek. Ege’de, seküler bir ailede hiçbir dini eğitim almadan büyüdüm. Ailem tabiri caizse Ramazan müslümanıydı. Annemin açık

Normal aile oyunlarına devam edilir, annemi elinden aldığım adamın önüne geçilip selam verilir.
Merhaba. Büyük tereddütler içerisinde başladığım bu yazının nereye kadar uzanacağı hakkında bir fikrim yok. Sadece anlatmak istedim. Çok canım sıkıldığında kâğıda bir şeyler karalarken ‘Biri bu dünyadan geçtiğimi, benim de burada olduğumu bilsin’ yazdığımı hatırlıyorum. Tek temennim bu. Ufak da olsa bir iz. Buradaki çoğu

En yakın arkadaşlarım bilgisayar oyunlarıydı.
Ben çocukluğumdan beri hiç sevilmedim. Hiç arkadaşım olmadı. Çok fazla kardeş vardı, bu yüzden kendimi hiç özel hissetmedim. Hiçbir zaman özel bir eşyam olmadı. Lise 11. sınıfa kadar internet kafelerde takıldım. En yakın arkadaşlarım bilgisayar oyunlarıydı. Sadece oyun oynardım. Ve hiç kimseyle konuşmazdım… 11. sınıfta

Çocukluğumu, gençliğimi ve ergenliğimin son dönemlerini düşünürken hayatımın hangi döneminde daha çok acı çektiğime hâlâ karar veremiyorum.
26 senelik hayatımın hatırlayamadığım ilk 1,5 senesi hariç her anında, ayak bastığım her yerde kendimi nasıl öldürebileceğimin planlarını yaptım. Bu bir intihar değil, itiraf mektubudur. 24 seneyi aşkın bir süredir yaptığım planlara göre kendimi öldürmemin en mantıklı yolunun Taksim meydanında üzerime benzin döktükten sonra yere

Yapmaktan zevk aldığım çoğu şeyi bir bir terk etmek zorunda kaldım.
Çok iyi hatırlıyorum. Liseye yeni geçmiştim ve müdürümüz konuşma yapıyordu. Yeni gelen bizlerden istediği tek bir şeyin olduğunu söylemişti. Hayal kurmak. Bizden sadece çalışmamızı ve önümüze sunulan şeyi sorgusuz kabul etmemizi isteyen sisteme inat hayal kurmaya devam etmek… O zamanlar gülmüştüm çocuk aklımla. Hayal kurmak

Türkiye’de doğmuşum, Türkiye’de büyümüşüm, ana dilim Türkçeymiş, nasıl kiliseye gidermişim…
Merhaba, ben kraliçe yani ismimin anlamı bu. Görüyorsunuz, ismim din ile ilgili bir anlam taşımıyor. Daha önce, “İnsanların gözünde yeri geldiğinde Türk, yeri geldiğinde gâvur oluyorum.” başlıklı bir mektubum yayımlanmıştı. Tekrar yazma ihtiyacı duydum. Ben dindar bir aileden gelmiyorum. Başım örtülü de değil, zaten yabancı

Hayatım boyunca babamın açtığı yaralarla baş etmek zorunda kaldım.
Merhaba, hayatımın dönüm niteliğinde sayılacak bir noktasında olduğumu hissediyorum. Yalnız olmadığımı teyit etmek için hikayemi sizlerle paylaşmak istiyorum. Hayatım boyunca babamın açtığı yaralarla baş etmek zorunda kaldım, kendimi bildim bileli sadece çalışıyorum. Babam, baba ve eş olmaması gereken bir insanmış ama maalesef olmuş. 10 yaşımdaydım

Ben ebeveynleri boşanmış bir kız çocuğuyum.
Merhaba. Ben ebeveynleri boşanmış bir kız çocuğuyum. Annem bana hamileyken babamla boşanmış, babam annemi aldatmış. Annem, ben, dayım, anneannem ve abim aynı evde yaşıyorduk. Daha sonra annem evlendi ve babam, abimle beni aldı. Ben 5 yaşındaydım. Annemi görmeme müsaade etmedi. 10-11 yaşlarımda gizlice annemle görüştüm

‘Kızımız yapmaz öyle şey’ inancı üzerine bir sürü yalan söylüyor olmam beni fazlasıyla üzüyor.
Merhaba. Ben Gamze, 34 yaşındayım. İstanbul’da kız kardeşimle beraber ailemden ve memleketimden uzakta bir yaşam sürüyorum. Çok güzel giden mutlu bir ilişkim var. Sevgilim ile aramda 6 yaş var ve o henüz eğitim sürecini tamamlamadığından evliliği bir süre daha erteliyoruz. Benim hikayemde anlatmak istediğim; ilerleyen

Bir insan kızını nasıl sevgilisi yanağından öptü diye döver?
Merhaba, böyle bir sayfanın varlığından hiç haberdar değildim. Karşıma çok çaresiz olduğum bir anda çıktı ve kadınlar olarak ne kadar zor sıkıntılar çektiğimizi bir kez daha gördüm. Ben de içimi dökmek istiyorum. Babam tarafından fiziksel şiddete uğramıştım, 7. ve 8. sınıf arasında. Sebebi ise gittikleri

Cinsel kimlikleri kabul etmeyen biriyim ve LGBT bireyiyim.
Merhaba, 18 yaşında bir bireyim. Annem geri kafalı yobaz bir insan. Sadece kendi bildiğini doğru olarak sayan bir insan. Babamla senelerdir çok fazla bir iletişimim yok. Pek görüşmüyorum, ama onun da ne kadar iğrenç bir insan olduğunu biliyorum. Cinsel kimlikleri kabul etmeyen biriyim ve LGBT

Üniversite okuyan birini saat 6’da arayıp “Neredesin sen!” diye bağırmasına katlanamıyorum.
Merhaba, ben de buradakiler gibi geleneksel, dinsel, eril baskılara uğruyorum. Öncelikle 20 yaşıma yeni girdim. Ailem aslen doğulu, ama başka şehirde yaşıyoruz. Ben üniversite için şehir dışına gidemedim. Babam normalde üniversite kazanacağımı düşünmezdi. Ortalama bir puan alınca rehberliğe üniversite seçimine gittik. Babam maalesef zorla geldi,

Her sabah erken uyanıp, babamın ölüp ölmediğini kontrol etmekten çok yorulmuştum.
Şu anda 15 yaşındayım. 2019 senesinde babam öldü. Üzülemedim. Babamı sevmediğimden değil, ben babamı çok severdim. Hatta kız çocukları babaya daha düşkün derler ya, ben tam olarak babama çok düşkündüm. Bunda hasta olması da bir etkendi muhtemelen. Ben kendimi bildim bileli kanserdi babam ve yine

Başörtümü ve inandığım değerleri her türlü siyasetin üzerinde tutuyorum.
Merhabalar, ben tesettürlü bir kadınım. Tesettürü bilerek, isteyerek tercih ettim. Baba tarafından kapalı olmayı tercih eden 3 kadından birisiyim. Ortaokulu bitirdiğim yıl kapandığım zaman kimse bana “Neden kapandın?” ya da “Mutlaka kapanacaksın” demedi. Lisede Anadolu lisesi kazanmama rağmen başörtümü açmamak için İmam Hatip yazdım. Katsayının

Onlara göre kadın olduğum için sürekli birilerinden izin almam gerekiyor.
Genelde babamın kararlarının geçtiği bir evde büyüdüm. Küçükken normal gelirdi ama hep bir şeylerin eksikliğini hissederdim. Küçükken babamın her şeyi doğru bildiğini, hiç yanlış yapmadığını düşünürdüm. Liseye geçince ve kendi karakterimle düşünce tarzım oturmaya başlayınca babamın davranışlarının ve söylediği her şeyin doğru olmadığını fark ettim.

Akraba ve baba baskısı yetmiyormuş gibi bir süre sonra da mahalle baskısı baş gösterdi.
Merhaba. Sayfanızı bugün gördüm ve ben de hikayemi anlatmak istiyorum. 7 yaşına kadar hayatım çok normaldi. Ailem üniversite mezunu, eğitimli insanlardı. Büyük bir şehirde yaşıyorduk. Daha sonra baba tarafından akrabalarımın yaşadığı küçük bir ilçeye taşındık. Burada ilkokula başladım ve bu noktada hayatım zehir olmaya başladı.

İnsanların gözünde yeri geldiğinde Türk, yeri geldiğinde gâvur oluyorum.
Merhaba, benim hikayem diğer kişilerden çok farklı. Öncelikle kendimi tanıtayım. Ben başörtüsü kullanan veya kullanmış biri değilim. Ailem beni bu konuda hiç zorlamadı. Zaten dindar bir ailem yok, yabancı kökenliyim. Küçüklüğümden beri neredeyse yer yaz Bulgaristan`a gittim, türlü türlü projede yer aldım. 16 yaşındayken bile

Anadolu’da doğmamış özgür biri olmayı hayal ederdim.
Herkese merhaba. Buraya yazılan birçok yazıyı okudum ve ben de hayatımla ilgili birkaç şey paylaşmak istedim. Öncelikle nereden başlasam bilmiyorum. Şanlıurfa’da doğmuş ve hâlâ orada yaşamakta olan 16 yaşında bir genç kızım. Hayatım şu ana kadar hep inişli çıkışlı olmuştur. Ailem buradaki çevreye göre eğitimli

Ailem, erkek konusunda o kadar tutucu ki erkeklerle konuşmayayım diye ancak üniversiteye geçince telefon alabildim.
Bu yazıyı danışmak için çaresizlik ile yazıyorum. Ben üniversiteye yeni geçmiş 18 yaşında biriyim. Ailem, özellikle annem çok dindardır. Babam ise aşırı sert ve egolu, tanrı kompleksli bir adamdır. 4 kız kardeşiz, ben 3. çocuğum. Bir erkek arkadaşım var. 1 seneyi doldurmak üzereyiz ve o,