19 yaşındayım. 9 yaşında ailem tarafından hediyelerle, cennetle ve daha nice nimetlerle kandırılarak başımı örtmeye “karar verdim.”
9 yaşında insan bunun gelecekteki sonuçlarını düşünemiyor, sadece o anı düşünüyor. İlk zamanlar çok güzeldi; hediyeler, övgüler, tebrikler… Mutluydum ama çok uzun sürmedi. Annem de babam de çok baskın karakterler, lafları altında hep ezildim, hiç cevap veremedim.
Annem ‘’Bir kere başını kapattın mı bir daha açamazsın’’ dedi, ne istediğimi söylemeye korktum. Muhafazakâr akrabalarım tarafından da desteklenen hep başörtümdü, istemediğimi söyleyemedim. Yıllar geçti ve bir gün anneme açılmak istediğimi söyledim, beni biraz ikna etmeye çalıştıktan sonra “Babana söyle,” dedi. Babamdan ölesiye korkuyorum, asla söyleyemedim ve susmaya devam ettim.
Aynaya bakıyorum ve sanki gördüğüm kişi ben değilim. Sürekli rol yapıyor, insanlara yalan söylüyor gibi hissediyorum. ‘’Bu ben değilim, bana bakmayın’’ demek istiyorum.
Birkaç aydır psikoloğa gidiyorum, henüz ona bile söylemeye cesaret edemediğim şeyleri buraya yazıyorum. Bize öğretilmiş bir doğru var, bunun dışına çıkmamız insanları o kadar korkutuyor ki artık ben de korkuyorum.
Kendi istediğim gibi yaşamak mı yoksa insanların istediği gibi yaşamak mı?
Günlerim bu sorular arasında geçip gidiyor; hiçbir şey yapamıyor, kendimi gün geçtikçe daha güçsüz hissediyorum. Belki bir şeyler değişir umuduyla üniversiteden mezun olmayı bekliyorum, belki buraya yazmam da bir şeyleri değiştirir. Belkiler’le yaşamıyor muyuz zaten? Umudumuzu yitirene kadar onlara sarılıyoruz.
Güzel günler görebiliriz belki, belki insanlar bizi anlayabilir, belki duyurabiliriz sesimizi…
(Görsel: Oscar Posada)
“‘’Bu ben değilim, bana bakmayın’’ demek istiyorum.” için 2 yanıt
Belki anneniz babanizla konusursa ikna edebilir.
Sakin cesartini kirma.
Başlıkta kendi cümlem yazıyordu dayanamadım. Üç yıl kapalı kaldım ve üç ay önce psikolog terapisine başlatılarak açtım uzun kızıl saçlarımı. Dışarı çıktığım anda dedim ki işte bu kız sonunda sokakta. Kendi isteğimle kapanmış olmama ve ailemin asla baskı yapmamasına rağmen kendimi hapiste gibi hissediyordum.
Özgürlük bu dünyadaki en kıymetli şey… Ne istediğini bilmek önemli. Üç kez kapandım ayrıca, insanlar o kadar çok konuşuyorlar ki zerre umrumda değil. Duymak istemedikten sonra asla duymazsın. Kararlıysan dimdik dur arkasında. Eleştirmeyi seven insanlar kararlılıktan çekinirler.