Böyle bir platform olması ve isteyenlerin düşüncelerini paylaşmaları çok hoşuma gitti. Burada yazılanların bir kısmını ben de yaşadım. Ama birçoğunun aksine ben kendim isteyerek kapandım.
Öğrenim hayatım boyunca çok başarılı bir öğrenciydim ve ailem eğitimime çok önem veriyordu. Annemin namaz kıldığı, orta halli ve muhafazakâr ancak İslamcı olmayan bir aileydik. Her zaman mistik bir çocuktum. Ailem öyle yetiştirmediği halde ben dine çok merak saldım. Hatta ailem bunun eğitimime engel olacağını düşünürdü. Ortaokulda düzenli namaz kılıyordum, lisedeyse kapandım. Ailem ses etmedi; ne iyi olmuş dediler, ne de kötü. Üniversiteyi de öyle bitirdim. Atamam yapılıp çalışmaya başlayıncaya kadar başörtüsü ile ilgili kendi içimde bir problem yaşamadım. Ancak o yıllarda babamın hastalığının da getirdiği yoğun bir depresyonun etkisiyle ruh halim kötüye gitmeye başladı ve her şeye dair düşüncelerim farklılaştı. Kapalı halimden nefret etmeye başladım. Sebebi kendime başörtüsünü yakıştırmıyor oluşumdu. Ruh olarak eğlenceli, matrak, modern, zeki bir kızdım ama görüntüm yeni evlenmiş gelin kız havasındaydı. Görünüşümün ruh halimi yansıtmadığını düşünmeye başladım. Sonra kıyafetlerle ilgili müthiş problemlerim vardı. Ben kapalıyken tesettür modası diye bir şey yoktu. Şimdi kapalı kızların daha çok giyecek çeşidi var. Biz uzun kollu bir şey bul, altına etek ayarla, üstüne başörtü.. Hem pahalı, hem yorucu üstelik güzel bile değil.. Lisedeyken açık hallerimi hatırladım. Bir kot pantolon üstüne sade bir tişört, saçlarım açıkken kendini ne kadar beğenirdim. Artık o beğeni kalmadı. Hâlbuki 22 yaşında ekonomik özgürlüğü olan bir kadındım. Ömrünün en güzel yılları, bekârsın, kendini bile beğenmiyorsun. Açılmaya karar verdim tabi. Ne anama ne babama danıştım. Arkadaşlarıma çıtlattığımda o kadar üzüldüler ki.. Unutmuyorum bir tanesi ağlayacak gibi oldu.. Hâlbuki kendisi açık. Mini etekler, tişörtler giyip dolaşıyor; bana gelince açılma diye ağlıyor. Komedi resmen. Neyse tayinimi istemiştim o sıralar, tayinimin çıktığı yere direkt açık olarak gittim. Şu anda bir zamanlar kapalı olduğumu bile hatırlamıyorum. Saçlarımı ve vücudumu seviyorum. Bu arada açıldıktan yıllar sonra dini inancımı da kaybettim. Artık lisedeki o kızdan geriye hiçbir şey kalmadı. Umarım buradaki arkadaşlar da kendilerini mutlu eden bir yola girerler.
(Görsel: Edvard Munch)
“Görünüşümün ruh halimi yansıtmadığını düşünmeye başladım.” için 10 yanıt
Dinsiz bir erkek ve yine dinsiz bir eski türbanlı kız arkadaşı olan birisi olarak sizi kutluyorum. Hem din zincirinden kurtulmanız hem de cesur düşüncelerinizden dolayı takdiri hak ediyorsunuz. Mesleğinizde başarılar dilerim.
Arkadaşım dinsiz olmak sanki seni mutlu edecek mi… Allah ı unutursan mutlu mu olucaksın… Sonra ne olacak peki iç huzursuzluklar, vicdan muhasebesi.. Ve depresyon hapları.. Aslında bu konu ile ilgili yazışmak isterdim. Allah yine de hidayet versin diyorum
“kalpler ancak allahı anmakla mutmain olurlar ” ayetinin üstüne dini inanancını kaybeden bir insanın asla mutlu olabileceğini düşünmüyorum, size allahı hatırlatan görünüşünüzden ve dini inacınızın üstüne örterek vijdanınızdan ne kadar kaçabileceksiniz, nefes aldığınız sürece bişeyleri yanlış yaptığınızın farkında olacacağınıza eminim. Allahın kanunu böyledir. Dini inanç gibi bu dünyadaki en büyük zenginliğinizi kaybetmişsiniz.
İnanmadım. Birde sonunda kapak yapmış aklınca. Sizide bekliyorum yazmış resmen. Sen zaten müslüman değilsin belli . Anlamamak içi aptal olmak gerekir.
Kendimden duygulari okudum bu yazida. Kimse anlamak zorunda degil ve yargilayamazda, neyde nasil rahat ettigimiz onemli. Elestiren herkese de mutlulular, umarim Allah’la araniz cok iyidir baskasina dil uzatabilecek kadar.
5 yıldır dinsizim ve dinden kurtulduğumdan beri hayatım olağan akışında ilerledi. Bu bir anda aydınlanma yaratmaz. Hayata sadece artık öteki dünya için değil bu dünya için yaşama hevesi getirir. Bir hayvanı beslerken bunu cennet için değil de iyi olmak için yaptığımdan dolayı mutluyum. Ve bir dinsiz olarak da gayet mutlu ve huzurlu olduğumu söyleyebilirim.
Hayatınızın olağan akışında ilerlemesine şaşırdınız sanırım insan aklıyla hemen cezalandırılmayı bekliyorsunuz, merhametli olan rabbim kuluna son nefesine kadar fırsat verir, allahın sünneti böyledir. Diyor ya hadisi kutsi de “eğer bu dünyanın sivri sinek kadar değeri olsaydı allah katında; kafirlere ondan bir yudum su vermezdi. ” müslümanlar iyiliği sadece cennete gitmek için yapmazlar, bu sizin dinden ne anladığınız ile ilgilidir. ama dini gerçekten anlamış olanlar allahın rızasını kazanmak için iyilik yaparlar,cennette bunun ödülüdür,son olarak rabbini, peygamberimizi tanımayan biri her ne iyilik ysparsa yapsın bu iyilik onu cennete götüremez, hayvanlarında insanlara sayısız faydaları vardır lakin bu faydalar onları cennete götüremez,rabbini tanımayan biri dünyanın en büyük iyiliğini yapsa ne yazar.
Hadislere bakacaksak neler neler var. 6 yaşında çocuğu nikahına alanı da yazdı Buhari. Onları da okuyun. Allah’tan bir şey istemem, tek boynuzlu attan da bir şey istemem. İkisinin de varlığı belirsiz. Varsa dahi istemem eksik olsun!
Buraya inanmadım, yalancı, allah hidayet versin, müslüman değilsin diye yorum yazanlar komiksiniz. Dinden soğuyan, başörtülü olduğu halde başörtüden tiksininen bu kadar insan varsa hep sizin gibiler yüzündendir… Boşuna yorum yaparak kendinizi yormayın, gidin dininizle ilgilenen buralar sizi aşar
Siteyi ilk görünce hikayemi yazıp çıkmıştım.bir ay sonra şimdi dönüp bakınca yayınlandığını gördüm.umarım okuyanlar ve ilham alanlar olmuştur.
Yalnız bi şey diyeceğim; yav bana niye türbanlı fotosu seçtiniz!!! Neyse…
İyi kötü tüm yorumlar için teşekkürler.