Özgürüm demek haksızlık belki ama artık kendimi sevmeye başladım.

14 yaşında kapandım ben. Hayat bir sürü sebep koydu önüme, İmam Hatip lisesine gitmek zorunda kaldım. Ailem kapalıydı zaten. Kabul görmek için, dışarıda dolaşabileyim diye kapandım ben de. İmam Hatip lisesi okudum ve soğudum Müslümanlardan. (İslam’dan değil)

Aslında ben saçlarımı yapıp, minicik daracık şeyler giyip, süslenmeyi pek sevmezdim. Hala da sevmiyorum ama kapalıyken dar pantolon, makyaj, topuz gibi -aslında tesettür olmayan- bir giyinişim vardı. Bir gün bir hadis gördüm. Giyinik çıplaklardan bahsediyordu. Vay be, dedim. Cennetin kokusunu alamayacağız demek. Daha iyisini ise asla yapamazdım, nefsim ve hayat şartlarım da buna müsaade etmiyordu.

Belki bir gün, diye diye 2 sene düşünerek geçti. Düşününce de durduğu yerde durmuyor beyin, daha çok nefret ediyorsun kendinden. Evliliğim zarar görmeye başlamıştı. Eşim de soğumuştu benim hayatı bırakışım yüzünden. Onun desteği ile ailemle konuştum, ama kabul etmediler.

Biraz daha bekledim belki severim diye düşündüm. Annem üzülmesin yeterdi. Hayatım boyunca bir dediğini iki etmedim ki. Nasıl bu kadar üzebilirim diye düşündüm.

Dayanamadım ve açtım. Sonrası acı dolu. Hayatımda herhangi bir yanlış yapsam demek ki ailem yanımda olmayacakmış. Ben cesaret ettim, etraftan sanıldığı kadar tepki almadım aslında, insanlar bu durumdan korkmasınlar. Ama hayat benim için çok zor oldu. Ailem konuşmuyor benimle. ‘Madem bu kadar kötü oldun psikolojik olarak, tekrar kapan’ diyenler oldu. Ailemin benim yanımda olmadığını gördüm, kapansam da eskisi gibi olmayacaktı ki benim için. Onlara yaranmak için aynı hatayı bir daha yapmayacağım.

Tesettür ayeti var elbette. Ama başlangıç ve kurtuluş için değil, tamamlayıcı bana göre. Dikkat çekmek için tesettürü kullanmak bana saçma geliyor artık.

10 yıl kapalı kaldım.

Özgürüm demek haksızlık olur belki ama, artık kendimi sevmeye başladım.

Hiç aklıma gelmezdi; ailemin zamanında benim için verdiği kararın, kötü olmasa da dayattığı durumun bir gün karşıma çıkacağı. Siz siz olun, sadece saçlarını kapatarak dini tanıtmayın kızlarınıza. Önce iyilik, ahlak, namaz ve saygı gelir. Bunlar da ısrar edin.

(Görsel: Libby VanderPloeg)

“Özgürüm demek haksızlık belki ama artık kendimi sevmeye başladım.” için 23 yanıt

  1. Senle tesettür konsunda. Yani tesettürle ilgil hadiste. Ben de dar pantolon giyiyorum, kollarımı biraz açıyorum. Makyajım ve topuzum yok ama dar pantolondan vazgeçmem biliyorum ve ferace de giymem. Ve madem cennete giremiycem neden burayı da cehenneme çevireyim? Ki zaten artık din beni tatmin etmiyor. Bazen İslam doğru geliyor dinle örtüşmesi falan. ama kadınlar ile ilgili dedikleri falan… Artık aklımı kaybettcem düşünüyorum ölünce her şey bitecek mi diye. Bitmemeli ama İslam da dediği gibi de nasıl sonsuz? Her neyse konudan sapmayalım her hikayeyi okudum buradaki ve bazılarına yorum da attım. Cesaretim de var ama üniversite sınav sonuçları açıklanacak ve ben kötü bekliyorum ve bundan dolayı babamla aramda hiç hoş şeyler olmayacak ve ben o yüzden şimdi babama diyemem açılcam diye. Ve lisemle alakalı diploama işleri falan bitsin. Direk açılmak istiyorum. Biraz dert dökmeli oldu, taşacağım çünkü artık. Yani mezuna kaldım ama hiçbir üzülme yok, yaşama isteği yok…

    • Ben de seninle aynı durumdayım. İnan aynı. Belki ufak-tefek ayrıntılar harici. Ben de mezuna kaldım ve hala kafesin içine sıkılmış gibi bir vaziyet içerisindeyim. Ama inanıyorum bunların hepsi bir noktada geçecek. Ben söyledim babama da anneme de.. Hiçbir şey değişmedi kapanırken 11 yaşımda aldığım karara saygı ve sevgi duyarken bu isteğime duymadılar.

      Açılmadım hala kapalıyım. Ama bu sene aynı hatalara düşüp kafamı bunlara takmamaya çalışacağım. Bi sene daha mezuna kalıp bu cehennem gibi yerde yaşayamam. Çalışmaya bi yerden başlasak ve devam etsek o kadar iyi.
      Ayrıca düşüncelerimi, isteklerimi kimseye kabullendirmek zorunda değilim, değiliz.
      Umarım bu dönemi her ikimiz de atlatabileceğimiz en kısa süre içerisinde geçirip kurtulabiliriz.

      Yalnız değilsin.

      • Umarım. Ama ben dersaneye yazıldim ve oraya da kapalı gitmek istemiyorum. Ve dersanenin açıldığı günün önceki günü de düğünümüz var ve oraya kapalı gideceğim. Sonra ertesi gün açık gitmek istiyorum ama babamla ve annemle ne zman konuşacağım? Ve babam bir sınır söyledi ve eğer onu gecemezsem Okutmayacahini söyledi. Şimdi bir de açılmak istiyorum dersem ne der bilmiyorum. Ne yapmam konsuudna kararsizim yani ne zman diyeceğimi ve acilacagimi. Bir de açıkçası orda sürekli bize yardım eden bir hoca var baya meslek testi falan yapacağını söyledi bana ve biaz da ondan utanıyorum açıkçası ama bundan sonra başkalarını dusunmeyecegim kendimi dusunecegim. Ama galiba dersaneye de kapalı gideceğim cunku gerçekten ne zaman konuşacağım. Bir de babam bana hala sinirli sınav sonucum yüzünden acaba açılmak için mu biyle kötu yaptin falan der mi? Gerçekten ne zman söylemeliyim naisl söylemeliyim?

    • Sevgili Kararsız Ama Kararlı, senin buralara yaptığın her yorumu tıpkı tüm mektuplar gibi okudum. Kadınların özgür olması benim için son derece önemli. Kız arkadaşım da kapalıydı ama üniversite sınavından aylar önce açıldı geçen yıl. Şimdi benim şehrimde birlikte üniversite okuyoruz. Çok da güzel oldu. Ben 2013’te dinsiz olmuştum. O da açılmadan bir iki ay önce dinsiz oldu. Sana evlatlığının karısıyla evlenen peygamberini tanıman için Ahzab 37’yi, kadını dövmeye izin veren tanrın için Nisa 34’ü, adet görmemiş kızlarla evlenebilme hakkı için Talak 4’ü, erkeklere verilecek tomurcuk göğüslü genç kızlar için Nebe 33’ü ve mahkemede 2 kadının 1 erkeğe denk geldiği islam hukukunu okumanı istiyorum. Kolay gelsin.
      Kadın özgürlüğü için uğraşan erkek bir dostunuz.

      • Deist eleman bir soru var aklımda. Ben neden bu dünyaya geldim sorusunu nasıl cevapliyosun çünkü ben bu sorunun cevabını bulamıyorum hani 60 yıl yaşadıktan sonra her şey bitecek mi? Bu soruyu cevaplasam her şey bitecek. Ama olmuyor. Ve naisl geldik buraya neden ben yani? Neden burdayım ben ve nasıl geldim? Ve 70 yıl sonra her şey bitecek mi?

        • Sayın Kararsız Ama Kararlı, bu sorunun birçok yanıtı var ama hiçbirisi tatmin edici değil, bence. Bilimsel gözle bakarsak, ki en iyisi budur, evet her şey senin için bitecek. Dünyaya gelişini özetleyeyim. 13.8 milyar yıl önce nasıl olduğu henüz bilinmeyen ”Büyük Patlama” olayı ile evren oluştu. Burada astronomi bilgin iyiyse bu kısım mantığına oturmuştur. Yani galaksilerin, yıldızların, gezegenlerin oluşumu hakkında yeterince bilgi sahibi isen tamamdır. Sonra 5 milyar yıl kadar önce Güneş sistemimiz oluştu. Yine 4.3 milyar yıl kadar önce Dünya oluştu. Bu dediğim her şeyin bilimsel verilerle kanıtı var. Yani masal değil, 1400 yıllık bir kitapta geçmiyor. Bilim bunu görüntülüyor, ölçüyor ve belgeliyor. Evrenin boyutunu anlaman için şunu söyleyeyim: Güneş sistemimizde 8 gezegen var. Galaksimizde 1 milyar yıldız var. 1 milyar yıldızın her birinde en az 1 gezegen olsa 1 milyar gezegen bizde var. 1 milyar galaksi var en az. 1 milyar x 1 milyar gezegen var en az. İnsan aklının alamayacağı kadar çok. Bu kadar gezegen içinde sadece Dünya’da yaşam olabilir mi sence? Bildiğimiz kadarıyla şimdilik evet. Ama biz evren konusunda cahiliz henüz. Yıldızların ”yaşam alanı” vardır. Örneğin A merkezindeki yıldızın ışığı C ve F arasındaki gezegenlere yaşama uygun ışık veriyor. Çünkü uzaklaştıkça soğur yakınlaştıkça yakar diye düşünelim bunu kısaca. Ve Güneş sistemimizdeki yaşam alanı sadece Dünya’yı kapsıyor. Şimdi soruna geliyorum. Yıldızımızın yaşam alanı Dünya’yı kapsadığı için sen yaşıyorsun. Kapsamasaydı ne evrimsel süreç olacaktı ne de canlıların oluşumu. Tabii bilimsel gözle bakıyoruz, yoksa dini gözle baksak ”ol dedi oldu” der geçeriz ama bilim evrimsel biyolojinin de her türlü kanıtını sunuyor. İşin özeti bu. ”Eğer”ler dizesine bağlı hayat. Eğer o Büyük Patlama olmasaydı, eğer yıldızımız oluşmasaydı, eğer yaşam alanı içinde olmasaydık… Bunun gibi. Yani fizik kurallarına bağlı ama bir o kadar da ”denk gelme” durumu sayesinde bugün burada konuşuyoruz. Bu kadar evreni dinlerin tanrısı sadece insan için yarattıysa bilemem. Bu bilimsel veriler yerine çelişkilerle dolu bir dini seçmek kişinin kendisine kalmış. Özetin özetiyle söyleyecek olursam 60 yıla gerek yok az sonra da her şey bitebilir. Siz öldüğünüz anda her şey bitecek ama siz bunun farkında olmayacaksınız. Bu nedenlerden dolayı buradasınız. Evrimsel süreç sonucu dünyaya geldiniz. Öldüğünüzde her şey bitecek ve doğmadan önce neredeyseniz oraya döneceksiniz. Mutlak hiçliğe.
          Bu konular hakkında her türlü sorunuza açığım. Evrimsel biyoloji ve astronomi hakkında konuşmak isterseniz yanıtınızı bekliyorum.

          • Tebbet suresi nin Ebu lehebşn ölümünden 6 yıl önce indirildiği ve surede Ebu lehebin asla inanmayacağı söyleniyor, Ebu Lehep bunu yalancı çıkarmak için inanmış gibi yapabilirdi ama yapmadı. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Evet biraz fazla soru sordum ama bir yanım inanmak isterken bir yanım istemiyor. Ve en az 1 yıl daha aileme bağımlıyım ve bir şeyi bitirmek hiç kolay değil ve ben İslam ı 8.sınıftayken baya araştrıp güvenip inanmıştım. Zor bir karar

  2. ailelerin çocuklarını bu denli zorlaması, sırf dış görünüşleri değişecek diye sinirlenip, kızıp, küsüp yıpratması çok üzücü. Yalnız yürümeyeceksin hareketini uzun süredir takip ediyorum, ilk büşra cebecinin röportajlarını okudum, ekşi sözlükte yazan her şeyi, burada yazan her yazıyı okudum, arkadaşlarımdan açılma isteklerini dinledim ben. ben başörtüsü takmadığım için bana karşı rahat olup asla kapalı kızlara söylememelerini dinledim. bu mücadeleyi, özgürlüğü, yazıları bazen gözyaşları içinde okuyorum ve bu insanların bu konuda daha duyarlı olmasını istiyorum, çevreme de anlatıyorum bu yüzden bazı okuduklarımı.
    kimse benden asla başörtüsü takmamı istemedi ailem de hoş karşılamazdı zaten, ama zamanında ben de örtü takmak ve ait olmak istedim toplumun bir kısmına, kolay yoldan dini elde etmek istedim, o yüzden belki böyle empati kuruyorum.
    Bu platformun amacının da birbirine güç vermek ve destek olmak olduğunu düşünüyorum, ben inançlıyım Kuranın tamamını ve pek çok farklı görüşten dini kitabı okudum; ne peygamberin küçücük bir kızla evlendiğini, ne de Kuranı uydurduğunu düşünüyorum.
    ama bunları düşünenlere saygım var, başını açana, çarşaf giyene, partilere gidene, faiz yiyene vs. dinde yanlış olduğu söylenenleri yapana da hayatını yaşayana da herkese saygım var. o yüzden kimseye gidip de özgürlük kapsamında din şöyle iyi doğru yola gir, senin inancın da yalan bunu görüceksin demiyorum. ama bu sitedeki yazıların altında her yorumda ismi deist eleman olan kişinin alakasız şekilde başını açan insanlara dinin kötü bir şey olduğunu göstermeye çalıştığını adeta “onları kurtarmaya” çalışırcasına anlattığını görüyorum. burası dini sevdirmek, anlatmak, kötülemek, varlığını veya yokluğunu ispatlamak için açılmış bir yer değil. bunu yapan kişinin yaptığı “açılmışsın aferin aydınlanıyosun hadi bir adım daha at çok daha iyi olacak hayatın, din çok kötü çünkü” demekle aynı şey. bu büyük bir saygısızlık ve özgürlük meselesiyle alakası yok, çünkü inanç kişinin tercihiyse onu kısıtlayan bir şey yoktur zaten, o yüzden kimsenin tutumunu ve inancını değişmeye yöneltmenin özgürlükle alakası yoktur hatta bu gizli bir baskıdır. çoğu kişinin yaşadığı ve bu sitede anlattığı baskının elbise değiştirmiş hali bu sadece. bunları yazan kişinin bir çocuğu olsa aynı başörtüye zorlayan ebeveynler gibi kendi çocuğunu inandığı şeye inanmaya zorlayacağını düşünüyorum yoksa bunca kişinin yazısının altına tek tek ayrı ayrı onların dini fikirlerini değiştirmeye çalışacak şeyler yazacağına inanmıyorum.
    insanlar buraya içinde bulundukları veya atlattıkları baskıyı anlatmaya ve istediklerini yapma konusunda birbirleriyle destek olmaya geliyor, kimseye şunu oku dini inancın değişecek bunların hepsinin nasıl kötü olduğunu anlayacaksın deme hakkı kimsenin yok. bu platform değerliyse din, ırk, para vb. gözetmeden kadınları kucakladığı ve destek olduğu için değerli, insanlara inanç konusunda vaaz verip durmak, islamı aşağılamak veya aşağılayan yayınları önermek dine inanan insanları ayrıştırmak ve doğru yolda değilsin demek anlamına geliyor, aynı baskının diğer boyutunu beslemek demek ve bize toplumda huzur getirmeyecek bir davranış, biz bu toplumda ancak inandıklarıyla ve inanmadıklarıyla insanları kabul ettikçe ve onları değiştirmeye çalışmadıkça huzur bulabiliriz.

    • O kadar katılıyorum ki yorumunuza. Ben ki tamamen inançsız bir insan olarak rahatsız oldum ders verir gibi yazmasına. Kendisince destek olmaya falan çalışıyor olabilir ama birazcık feminist politika okursa yaptığının “mansplaining” olduğunu görebilir umuyorum ki. Hangi dini/felsefik vs görüşten ya da eğitim seviyesinden olursa olsun resmen erkeklerin asla bırakamadığı bir şey mansplaining. (Kavramın Türkçe çevirisi argo olduğu için kasten yazmadım. Dileyen bakabilir internetten). Büyük büyük ihtimalle aramızda kendisinden hem yaşça, hem eğitim anlamında çok daha ileride insanlar varken ve sakince empati yapıp, kadın dayanışmasına destek verirken, kendisinin sürekli kurtarıcı/aydınlatıcı rolüyle yorumları adeta spamlaması saçma. Umarım birazcık özeleştiri yapabilir bu konuda. Çünkü her yazının altında ders veren bir erkek figürü görmekten çok sıkıldım. İnternet gibi sonsuz bi kaynağı olduğu ortamda bize ders verecek, üstten konuşacak adamlara ihtiyacımız yok diye düşünüyorum. Herkes önce kendi yolculuğunu/ içsel gelişimini tamamlasın. Yok, ben artık oldum diyorsa da en baştan başlayıp insanın hayatta öğrenme sürecinde “olma”, “bitirme” gibi şeylerin olmadığını idrak edene kadar bi daha okusun bence.

  3. Peki ben sana şunu sorayım. Neden Ebu Leheb beni ilgilendiriyor? Neden onun adını namazda okuyoruz? Bu bir din kitabı ve bizim dünya ve ahiret işlerimiz için indi güya değil mi? O zaman neden inanmayan bir adamın adı var bu kitapta? Elleri kuruyor bir de. Buyrun Tebbet:
    (1) Ebu Leheb’in elleri kurusun, zaten kendisi kurudu (2) Ne malı işine yaradı ne de kazancı!cı (3) O, alevli bir ateşte kızaracak. (4) karısı ona odun hamallığı yapacak, (5) onun/karısının gerdanında da liften bükülmüş bir ip bulunacaktır
    Bana ne bunun ellerinden. Allah merhametli birisiyse neden onu alevli bir ateşte kızartıyor? Hani bağışlayandı? Ve tekrar soruyorum sadece bir kişi için neden sure indi? Önüne gelen herkese insin o zaman. Ebu Leheb’in kuruyan elleri inanın bana mahkemede sizden 2 kat üstün sayılmamdan daha büyük bir sorun değil.
    https://www.youtube.com/channel/UCH5FDBJWKaswYapP7NVMUgg
    Bu kanaldakileri izleyin. Ayet ayet her şey var. Turan Dursun sesli kitap yazın bir ton içerik bulursunuz. Bir kadının bu dini kabul etmeni akıl alır gibi değil gerçekten. Görüyorum ki siz hem sorgulayacak hem de açılmayı düşünecek kadar cesursunuz. Açın Kuran’ı ve okuyun. Al bak Maide 33, merhametli Allah ne istiyor:
    Allah ve Peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayakları kesilmek ya da yerlerinden sürülmektir. Bu onlara dünyada bir rezilliktir. Onlara ahirette büyük azab vardır.
    El ve ayakları çaprazlamasına kestirmek. Muhteşem. Sana bir soru. Cariye nedir? Seks kölesidir. Evlenmezsen ve sınırsız tane alabilirsin. Köle gibi kullanır ve ilişkiye girersin. Kuran buna izin verir.
    http://www.kuranmeali.com/Arama.php?kelime=cariye&meal=diyanetvakfi&sure=hepsi&tip=hepsi
    Al bak 15 tane cariye ayeti var.
    Al sana Kuran’da kölecilik:
    http://www.kuranmeali.com/Arama.php?kelime=köle&meal=diyanetvakfi&sure=hepsi&siralama=
    Buyur Allah’ın ”aşağılık maymun” yaptığı insanlar:
    http://www.kuranmeali.com/Arama.php?kelime=maymun&meal=diyanetvakfi&sure=hepsi&siralama=
    Daha sayayım mı? Binlercesi var. Sadece okuman ve düşünmen gerek. Anlıyorum, inandığın şeyden vazgeçmek en zorudur. Ama en acı gerçek en tatlı yalandan iyidir.

  4. Çok uzun bir yorum yazmıştım ama görünmüyor. Belki onaylanması gerekiyordur. Bunu deneme amaçlı yazıyorum.

  5. Özetle tekrar yazayım.
    Tebbet suresi:
    (1) Ebu Leheb’in elleri kurusun, zaten kendisi kurudu (2) Ne malı işine yaradı ne de kazancı!cı (3) O, alevli bir ateşte kızaracak. (4) karısı ona odun hamallığı yapacak, (5) onun/karısının gerdanında da liften bükülmüş bir ip bulunacaktır
    Bir surenin tamamı sadece Ebu Leheb ve eşinden söz ediyor. Namazda neden bu adamla ilgi bir şeyler okuyorsunuz? Mezarda neden bu adamla ilgili şeyler okuyorsunuz? Bence sorgulamanız gereken şey neden bu adamın iman etmediği değil de neden evrensel bir kitapta sadece bir adamın adının geçtiği bir sure olduğu olmalıdır. Onun dışında yukarıda verdiğim ayetleri araştırın. Kadınları aşağılayan ayetlerdir.
    Şu linkleri ve açıklamalarını vermiştim ama gönderilmedi.
    Merhametli Allah el ve kolların çapraz kesilmesini istiyor: Maide 33
    Allah ve Peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayakları kesilmek ya da yerlerinden sürülmektir. Bu onlara dünyada bir rezilliktir. Onlara ahirette büyük azab vardır.
    Allah yarattığını ”aşağılık maymun” diye aşağılıyor:
    http://www.kuranmeali.com/Arama.php?kelime=maymun&meal=diyanetvakfi&sure=hepsi&siralama=
    İlişkiye girmeye ve köleliğe yarayan cariyelerle ilgili ayetler:
    http://www.kuranmeali.com/Arama.php?kelime=cariye&meal=diyanetvakfi&sure=hepsi&siralama=
    Kuran’da kölelik:
    http://www.kuranmeali.com/Arama.php?kelime=köle&meal=diyanetvakfi&sure=hepsi&siralama=

    ve daha birçok şey. Tekrar yazmak istemiyorum canımı sıktı.

  6. Özetle tekrar yazayım.
    Tebbet suresi:
    (1) Ebu Leheb’in elleri kurusun, zaten kendisi kurudu (2) Ne malı işine yaradı ne de kazancı!cı (3) O, alevli bir ateşte kızaracak. (4) karısı ona odun hamallığı yapacak, (5) onun/karısının gerdanında da liften bükülmüş bir ip bulunacaktır
    Bir surenin tamamı sadece Ebu Leheb ve eşinden söz ediyor. Namazda neden bu adamla ilgi bir şeyler okuyorsunuz? Mezarda neden bu adamla ilgili şeyler okuyorsunuz? Bence sorgulamanız gereken şey neden bu adamın iman etmediği değil de neden evrensel bir kitapta sadece bir adamın adının geçtiği bir sure olduğu olmalıdır. Onun dışında yukarıda verdiğim ayetleri araştırın. Kadınları aşağılayan ayetlerdir.
    Şu linkleri ve açıklamalarını vermiştim ama gönderilmedi.
    Merhametli Allah el ve kolların çapraz kesilmesini istiyor: Maide 33
    Allah ve Peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayakları kesilmek ya da yerlerinden sürülmektir. Bu onlara dünyada bir rezilliktir. Onlara ahirette büyük azab vardır.
    Allah yarattığını ”aşağılık maymun” diye aşağılıyor:
    http: //www.kuranmeali.com/Arama.php?kelime=maymun&meal=diyanetvakfi&sure=hepsi&siralama=
    İlişkiye girmeye ve köleliğe yarayan cariyelerle ilgili ayetler:
    http: //www.kuranmeali.com/Arama.php?kelime=cariye&meal=diyanetvakfi&sure=hepsi&siralama=
    Kuran’da kölelik:
    http: //www.kuranmeali.com/Arama.php?kelime=köle&meal=diyanetvakfi&sure=hepsi&siralama=

    ve daha birçok şey. Tekrar yazmak istemiyorum canımı sıktı.

      • Aynı zamanda lütfen bu isteklerimi ciddiye alın:
        Efe Aydal’ın Kırmızı Hap 1 ve Kırmızı Hap 3 videolarını izleyin. GİGTV kanalını inceleyin. İstediğiniz kadar soru sorabilirsiniz sorun değil.

  7. Çok teşekkür ederim her şey için sabahtan beri baya bir araştırma içerisindeyim. Efe Aydal i biliyodum ama videolarini izlememistim. İzleyeyim teşekkürler tekrar

    • Bu araştırmalar bir iki günlük şeyler değil. Ortaokuldan beri araştırıyorum ve hala bomboş hissediyorum kendimi. İyi sorgulamalar dilerim.

    • Ek olarak Sümer mitolojisini araştırmanızı şiddetle tavsiye ederim. Oradan Ziusudra veya Utnapiştim adıyla Nuh masalını göreceksin. Enki ve Ninti adıyla Adem ve Havva’yı göreceksin. Dilmun adıyla Cennet’i göreceksin. Sözünü ettiklerim 5 bin yaşında ama 3 büyük din 2500 yaşında en fazla. Sizce hangisi orijinal hikaye?

  8. Neden evrensel olan bir kitap Ebu Leheb den bahsediyor biliyor musunuz? İşte biz ve özellikle siz ibret alın diye. Allah’ın bunca işaretine ve vahye rağmen iman etmemekte ısrar edersen sonunun Ebu Leheb gibi olacağını anlatıyor sana. Ebu Leheb de iman etmemekle kalmıyor sizin gibi iman edecek olanlarida yolundan çevirmeye kalkıyordu ve sonundan hakettiği haberi aldı.

    • Ebu Leheb’in döneminde el kremi olsaydı o ayet olmazdı. Hükümsüz kalırdı. İzahı olmayan şeyin mizahı olur. Siz bunu evrensel sayıyorsunuz ya, işte yanıtı da bir o kadar saçma olur.

  9. Aydan—>Soyledigin sey yanlis.Aksine Ebu Leheb dindar birisi.Allah Elçisinin yaşadığı dönemde, Mekke’de “Ebu Leheb Düzeni” vardır. Ebu Leheb o zaman geçerli olan dinin başrahibi konumundadır. Başka rahiplerle birlikte “Mabet” ondan sorulur. Bu dinde Allah’a inanç vardır. Ama başka büyüklerin Allah ile aralarında aracı olduğuna inanırlar. Onların putlarını yapmışlardır. O putlara gösterdikleri saygı ölçüsünde dilekleri kabul görür. Uzza, Lat, Menat bu putların büyükleridir. Ebu Leheb çok dindar bir adamdır. Göstere göstere Uzza’nın önünde namaz kılar. Kıyamda, rükuda, secdede hep onu över ve ondan diler. O yüzden lakabı Abdül Uzza olmuştur.Devaminin linkini atayim sana http://m.anayurtgazetesi.com/default.asp?page=yazar&yaziid=23257

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir