Merhaba, ben 18 yaşında bir yıl daha üniversite sınavı için hazırlanan bir kızım. Hayatımdan bir yılın boşu boşuna gitme nedeni ise ailem. Annem dünyanın en muhafazakâr insanı olabilir. Beni küçüklüğümden beri isteğim dâhilinde veya dışında Kuran kurslarında ve o tarz yerlerde (yatılı kurs/cami vs.) büyüttü. Annemin her zaman benim üzerimdeki en büyük hayali; tesettürü (pantolonsuz, şalsız, feraceli veya pardösülü) tam, imanı ve ibadeti tam, sessiz sakin hanım hanımcık bir vaize kız olarak yetiştirmekti. Bunun için yıllarca çabaladı, ben de küçük olduğum için ve aklım da ermediği için o tarafa doğru yöneliyordum çünkü asla ama asla farklı düşünceli insanlarla muhatap olamazdım. Babamdan pek bahsetmeyeceğim çünkü annemden pek de farkı yok hatta annemi defalarca aldatmasına rağmen bize karşı din ve ahlak bekçiliği yapan gereksiz bir insan. Liseye geçeceğim yıl başımı örtmüştüm, aslında dışarıdan kendi isteğim gibi görünebilirdi çünkü sözlü olarak gelip kapanacaksın demediler ama küçüklükten beri o baskıyı hissettirerek büyüttüler, 6 yaşındaki çocuğun pantolon giymesine bile karışarak yaptılar bunu. Kapanmak zorundaydım ve kapandım. Liseye geçmek için sınava girdim ve ortalama bir puanım vardı, ortalama bir Anadolu lisesine gidebilirdim ama bunun yerine beni ağlata ağlata İmam Hatip lisesine gönderdiler. 4 yıllık zulümdü bu benim için. Sanki ayağıma pranga olmuştu bu okul. Oradaki öğrencilerden de, zihniyetten de yavaş yavaş nefret etmeye; içine girdikçe dinden soğumaya başladım. Daha sonra sosyal medya ve dershane sayesinde farklı dinlerden, farklı görüşlerden arkadaşlar edinmeye başladım. Görüşlerim, düşüncelerim aileminkinden farklılaşmaya başlamıştı. Ben onlar gibi muhafazakâr, sağcı bir düşünce yapısına sahip değildim hatta dine bile inanmamaya başlamıştım. Bunun üzerine açılma kararı aldım ama bu benim gibi aşırı muhafazakâr bir çevreye sahip bir kız için çok zordu çünkü başım örtülüyken bile pantolon giydiğim için kızılıyor, kınanıyordum. Açılmak benim için şaka gibi bir şey olabilirdi ancak. Yaklaşık bir yıl hiç kimseye anlatamadım bu durumu, daha sonra yavaş yavaş yakın mesafelerde başımı örtmek yerine kapüşonlu sweetler giyip onunla saçımı yarım yamalak kapatmaya, sosyal medyaya öyle fotoğraflar atmaya başladım. Artık başımı örtmek bana zulüm gibi gelmeye başlamıştı, o aynadaki kız ben değildim, o kızdan nefret ediyordum. Tabii ki annem artık şüphelendi ve sonunda fark etti, attığım bir fotoğraftan sonra gelip bağırıp çağırıp asla izin vermeyeceğini, ondan taviz beklemememi söyledi. Bir süre sonra yumuşadı, nedenini sordu, amacı benim fikrimi değiştirip ikna etmekti, tanıyordum annemi. Ama fikrimin değişmeyeceğini anlayınca tekrar katılaştı, bağırdı, çağırdı hatta sabaha kadar ağladı durdu. Açılmak isteme nedenimi sosyal medyada takip ettiğim kişilere (sol görüşlü sanatçılara) bağladı. Hiçbir alakasının olmadığını ne kadar anlatmaya çalışsam da feminist insanları takip ediyormuşum, öyle düşünmeye başlamışım, tek suçlu sosyal medyaymış bla bla. Onun küçüklükten beri beynini yıkamaya çalıştığı kızı, annesinin hayalindeki kızdan gittikçe uzaklaşıyordu bunu kabullenemezdi. Feministlik dine aykırı deyip kızının eşitlikçi yaklaşımlarını tek kelimeyle çöpe atıyor, dinlemiyordu bile. Ama ben ailemin bu dinci baskıcı halinden çok sıkılmıştım. İnanmadığım bir hayatı yaşıyordum. Olmadığım bir insan rolünü oynuyordum, daha doğrusu hala oynuyorum. Daha fazla dayanacak gücüm kalmadı, 5 gün sonra üniversite sınavım var. Üniversite için başka şehre göndermeyiz, diyorlar ama ben yazın çalışıp para biriktirip istediğim şehri tercih edeceğim ve eğer beni olduğum gibi kabullenmezlerse ailemi hayatımdan çıkarmak zorunda kalacağım. Bu çok üzücü beni böyle bir hayata mecbur bıraktıkları için onlara çok kızıyorum. Her zaman göz pınarlarımda iki damla yaş, kalbimde ince bir sızı var, o kadar yoruldum ki o kadar canım acıyor ki. Eğer bu planımı gerçekleştiremezsem yaşamamın hiç bir önemi kalmayacak çünkü yaşadığım hayat benim değilse benim yaşamamın hiç bir kıymeti yok.
(Görsel: Jeannie Phan)
“Açılmak benim için şaka gibi bir şey olabilirdi ancak.” için 14 yanıt
Üniversite sınavı üzerinden baya geçti,ne durumdasın?
Hayat hikayemiz o kadar benziyor ki… seninle nasıl iletişime geçebilirim?
Mektup biraz eski anlaşılan. Şu anki durumunu merak ettim. Sosyoloji gibi bir nimet devreye giriyor burada. Ya da psikoloji. Ters tepme diye uydurayım bunu şimdilik çünkü bilgim eksik bu konuda. Hepimizin ailesi birbirine benziyor ve biz de onlardan olabildiğince uzağız. Mesela ailem bu son olaylar olana kadar milliyetçilik, bayrak, Türklük filan bilmezdi. Arap olarak doğmak bile isterlerdi. Şimdi milliyetçi türküler filan dinliyorlar ama hala aynılar. Liseden beri Türkçü kitaplar okuyup slogan milliyetçiliği yapmak yerine herkese tarih anlatıp hatta kitap yazan beni şu an vatan haini görüyorlar. İnsanın aklı almıyor. Sosyal medya kullanmadığım halde günde en az 2 kere beni kimin bu düşüncelere yönelttiğini soruyorlar. Arkadaşım filan da yok. Biz bu dinin ne olduğunu biliriz. Biz bunların siyasi görüşlerini de biliriz. Biz bunların ahlak anlayışlarındaki riyakarlığı da biliriz Sayın Dost, pes etme. Her şey çok güzel olacak bizler için. Bilim ve akıl seninle olsun.
Ayy yarın açılacağım hala son anda vazgeçmekten deli gibi korkuyorum ama durmayacağım. Belki iyi günler beklemicek beni her şey aniden mükemmel olmayacak ama keşke dediğim bir şey artık hayatımda olmayacak. Hayatı güzelleştiren de zehir eden de yine kendimiziz. Bir keşkemi yarın bitireceğim. Yarın bir adım atacağım. Senin mesajınla ilgili yazmadığım için bana kızma içim çok heyecanlı olduğu için engelleyemedim. Yazmak istedim.
Güzel haberini bekliyoruz. Bugün özgür olmuş olman gerek.
Bende bir hafta önce açıldım ve bir keşkeden daha kurtulmuş oldum çok mutluyum ama ailem benim kadar mutlu değil maalesef
Kurtulacak bir keşkeniz kalmaz umarım. Yaşamınız hep ”iyi ki”ler üzerine kurulur.
.
.
Evett güzel haberi alabilirsin açıldım ?
Sizi gönülden kutluyorum. Beni mutlu ettiniz umarım siz de mutlu olursunuz.
Ben de üniversiteye geçince açılacağım. Tercih dönemime günler kaldı ve burada okumamı istiyorlar. Ama kararlıyım, ne olursa olsun kaçıp gidicem gerekirse. Yıllardır artık bıktım. Seni da kutlarım çok sevindim senin adına. Hangi ili düşünüyorsun? Belki bir gün tanışırız.
Görüyorum ki kendinize olan inancınız tam. İşte olması gereken bu. En doğru kararı vererek özgür olacaksınız. Sizin de güzel haberlerinizi bekliyorum.
Umarım