Çoğu fikrimin başörtümle taban tabana zıt olduğunu fark ettim.

Merhaba. Artık o kadar doldum ki bu satırları yazarken gözyaşlarım kendiliğinden akmaya başladı bile. Umarım içimi döktüğümde rahatlarım biraz da olsa. Ben 7. sınıfa geçerken hafif bir zorlamayla kapandım diyebilirim. Üzerimde tam olarak bir baskı yoktu fakat tüm şartlar benim kapanmam üzerine kuruluydu sanki.

Babam çiftçidir. Üniversite okuyamamış olmak içinde ukde kalmış, bu yüzden bizleri okutmak için varını yoğunu ortaya koyan açık görüşlü bir adamdır benim babam. Annem ise dinine sıkı sıkıya bağlı bir kadın. Biraz geç dünyaya geldiğim için benden 18 yaş büyük bir ablam, 15 yaş büyük bir abim ve 11 yaş büyük bir ablam var. Kardeşler içinde en muhafazakâr olan büyük ablamdır. Ben 6. sınıftayken “Senin tel tel saçlarından ateşlere asılmanı, cayır cayır yanmanı istemiyorum ama yine de senin kararın.” demişti. Bir anda gelişen vücudum dikkat çektiği için annem de kapatma çabasına giriyordu. Zaten küçük yerde yaşıyorduk. O sırada hem evimize yakın olduğu, hem de çoğu yakın arkadaşım orada olduğu için İmam Hatip’te okuyordum. 7. sınıfa kadar okula açık gittim. Zaten idarenin herhangi bir zorlaması yoktu fakat sınıfımda yavaş yavaş herkes kapanıyordu. Sonra 7. sınıfa geçtiğimde şal takarak gittim. Benim için oyun gibiydi. 13 yaşındaydım zaten; olayları büyük çaplı düşünecek kadar olgun değildim. Babam yorum yapmamış ve seçimi bana bırakmıştı. Derken ortaokul bitti. Konya merkezde başarılı bir Anadolu lisesini kazandım. Büyük şehirde yurtta kalmaya başladım. Yurt bir İmam Hatip yurduydu. İçinde de bir sürü İmam Hatip öğrencisi vardı doğal olarak. Okulda çok farklı zihniyetler, yurtta çok farklı zihniyetler tanıdım. Siyasi olarak da çok çatışıyordu iki mekân. Konya muhafazakâr bir memleket demeyin. Ben dâhil tüm gençler her şeyin farkında. Bu iki kutuptan insanlarla iç içe yaşamak beni geliştirdi. Kendimi geliştirmeli, okumalı, bu zihniyetleri bizzat içlerinde bulunarak tanımalıydım. Ki tanıdım da. Çoğu fikrimin başörtümle taban tabana zıt olduğunu fark ettim. Örneğin muhafazakâr olan bir arkadaşıma karşı eşcinselliği savunuyordum, kafamda dinde oturmayan şeyler baş gösteriyordu. Din inancım ve maneviyatım var fakat aklıma tam oturmadan, araştırmadan bu yola girdiğimi fark ettim. Çünkü ben istemesem bile tesettürlü bir kız olarak başörtülü kızların temsilcisiydim. Dini bilgilerimi çoğaltmaya çalıştıkça çoğu fikrimin uyuşmadığını fark ettim. Bir zaman sonra benim için bir aksesuara dönüştü. Dar pantolon üstüne diz üstü kısa tunikler giyiyor, makyaj yapıyordum. Aklıma açılmak hiç gelmemişti çünkü ‘Açılamam artık, bir kere kapandım’ cümlesi bilinçaltıma yerleşmişti. 11. sınıf boyunca açık arkadaşlarımın rüzgârda uçuşan saçlarına, ojelerine -en özendiğim şeydir, hatta süremediğim için ağlamıştım- özenerek baktım. Sonra bir gün 12. sınıflardan bir kız okula açık geldi. Tanınan biriydi ve bu durum okulda baya yayıldı. Herkes destek oldu tabii ki fakat arkasından dedikodusu da yapılmadı değil. Sonrasında ben tam anlamıyla bir aydınlanma yaşadım. Niye açılamayacaktım ki? Herkes açılan kızın arkasından “Saçları o kadar güzel değil niye açıldı ki?” ya da “Kapalıyken daha güzeldi” şeklinde yorumlar yaparken ben asıl olayı fark etmiştim. Olay daha güzel olmak değil. Olay kafada manevi olarak biten şeyi maddi olarak sürdürmenin anlamsız olması. Çünkü kafada bittikten sonra, sen istemedikten sonra şal, eşarp tamamen bir aksesuar. Şu an 17 yaşındayım. 1 sene sonra üniversite sınavım var. 3 yakın kız arkadaşıma ‘Kafam karışık’ dedim sadece. Onlar “Biz tesettürlü değilken sana laf söylemek haddimize değil, biz üzülmeni istemeyiz sadece” diyerek bana destek oldular. Henüz ailemden kimseye bir şey demedim. Okuldaki o kız gibi bir anda 700 kişilik okula açık gitme cesaretim de yok. Benim düşüncem Mayıs’ta 18 yaşıma girdikten sonra aileme konuyu açmak. Babamın destek olacağına inanıyorum. Büyük ablam da bir nutuk çektikten sonra ‘Senin hayatın’ deme saygısını gösterecektir. Abim ve küçük ablam da ‘Yanlış yapıyorsun’ derler fakat destek olurlar. En büyük korkum annem; muhtelemelen hakkını helal etmeyeceğini söyleyecektir. Küçük ablamdan, abimden, babamdan aldığım desteklerle ikna edeceğime inanıyorum. Dediğim gibi okulda açılma cesaretim asla yok. İstanbul’da Hukuk okumak istiyorum. İstanbul’da Hukuk kazanacağım ve orada yeni hayatıma adım atacağım. Rüzgâr saçlarımı okşayacak. Tırnaklarımı renk renk ojelere boyayacağım. Tatilde o iğrenç hissettiren haşemayı giymek zorunda kalmayacağım. Buraya yazmamın sebebi benim durumumda olan birileri varsa ilham olmak. Unutmayın hayatınızın başrolü sizsiniz. Hayatınıza dair kararları sadece siz verebilirsiniz. Benim durumumda olan biri varsa lütfen bana ulaşsın. Dertleşmeye çok ihtiyacım var. Sevgiler.

**Yazıyla beraber paylaştığımız görselin kime ait olduğunu bulamadık. Biliyorsanız kaynağıyla beraber yorum bırakabilirsiniz.

“Çoğu fikrimin başörtümle taban tabana zıt olduğunu fark ettim.” için 14 yanıt

  1. Tercih tabii ki size kalmış ancak bunu bir yıl daha ertelemenin size büyük zarar vereceğinden eminim. Madem çok sert tepkiler almayacaksınız neden korkuyorsunuz? El alem, el alemdir. Sen değil. Kız arkadaşım da bir gün kursa açık gitti ve, puf, hiçbir şey olmadı. Destek aldı bol bol. Eminim ki o yakışmamış diyenler kendisi yapamadığı için diyorlar. İnsanın yapısı bu. Sadece cesurlar övebilir. Sana tavsiyem bunu daha fazla geciktirmemen. Yardım almak istersen epostanı yazabilirsin, mail gönderirim.

    • Keşke her şey dediğiniz kadar kolay olsa. Dün gece rüyamda açılmaya çalışışımı gördüm ve rüyamda bile kapıdan içeri adım atıp okula giremedim. Benim için sorun ailem değil. Bir söylenirler iki söylenirler ama aile kavramı bizim için çok önemli, kıyamazlar. Benim esas çekindiğim kişiler okuldaki insanlar. O bakışları, arkamdan konuşulacakları kaldırabilecek bir insan değilim. Ben kendimi tamamen resetleyebileceğim, etrafta tanıdık insanların olmadığı bir yerde yapabilirim bunu yıpranmadan. Aksi takdirde sınav senemde aşırı yıpranacağım.

  2. Merhaba,
    Haddime mi bilmiyorum ama, acaba üniversite sınavına girdikten sonra mı ailenle konuşsan? Bana öylesi daha rahat olur gibi geldi.
    Bir de babanın sana ihtiyaç duyduğun desteği fazlasıyla sağlayacağına eminim, sadece 1 yıl, hatta 1 yıldan bile daha kısa kaldı!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir