Cümleye nasıl başlasam bilemiyorum, o yüzden direkt konuya geçiyorum. Ben ilk kapandığımda 6. sınıftaydım ve bu ailemin değil, ailemin beni eğitim görmem için gönderdiği dershane yüzünden olmuştu. Bana sürekli kapanmam gerektiğini, kapanmazsam saçlarımın cehennemde bir sacın üzerine konup yakılacağını ve görünen her saç telime yılanların dolanacağını söylediler. Tahmin edersiniz ki bunlar 6. sınıfa giden küçük bir çocuk için travma bile yaşatabilecek söylemler. Ve bunları her gün işittiğinizi düşünün. Daha fazla dayanamayıp kapandım, ailem kapanmama karşı değildi hatta annemin hoşuna bile gitmişti, daha sonra o dershaneye gitmek istemediğim için sürekli bahaneler uyduruyordum ve gitmiyordum. Ama bir kere kapanmıştım artık, anneme açılmak istediğimi söylediğimde “Elalem ne der, bir kapan bir açıl olmaz, 18 yaşına gelene kadar benim dediğimi yapmak zorundasın ve açılmayacaksın” demişti.
O sıralar okulda baş kapatma yasağı vardı ve en azından okulda özgürdüm, ama liseye geçtiğimde yasak kalkmıştı ve okula da kapalı gitmek zorunda kaldım, istemediğim halde. Şu an liseyi çoktan bitirdim ve kendi istediğim gibi yaşıyorum, ilk başımı açmak istediğimde annem karşı çıkmıştı ama sonradan reşit olduğumu ve ne yapmak istiyorsam onu yapmamı söyledi. Ben de öyle yaptım, çevremdeki insanların ne dediğini umursamadan hayatıma devam ediyorum, çünkü ne olmak istiyorsam oyum. Günahsa evet inancıma göre günah, ama bu benim günahım, hesap verecek olan benim ve kimseyi ilgilendirmez. Asla başörtüsüne ya da dine karşı bir sözüm yok, herkesin düşüncesi ve yolu farklıdır ve ben bu yolu seçtim. Sonucunun ne olduğunu da kendim göreceğim.
(Görsel: Dana Oswald Lakat)