O kadar abartılacak derecede muhafazakar bir ailem yok. Ailemdeki kadınlar kapalı belki, ama en azından zorlamıyorlar. Lisenin ikinci senesinde isteyerek kapandım. Aslında tam anlamıyla istemedim. Sadece öyle olması gerektiğini düşünüyordum. Hatta kuzenimle aynı gün kapandık ve ben o ana kadar nasıl şalımı bağlarım bilmiyordum bile. Annem o kadar anlayışlı ki… “Biliyorum seni sen sıkılırsın, istiyorsan yap” tarzı cümleleri vardı. “Ben seni asla zorlamam senin kendi tercihin” demişti bir keresinde. Belki de “sıkılırsın” falan dediği için inada bindirdim, tam bilmiyorum. Tek bildiğim kapanmazsam cehennemde yanacağım ve saç tellerimin yılana dönüşeceğiydi. Belki de bu korku neden olmuştu. Buna sanırım gönüllü olarak yaptım diyemem.
Her şey normal gidiyordu ama mutlu hissetmiyordum, sanki başka bir insanmışım gibi geliyordu ve aynaya baktığımda kesinlikle yaşımı göstermiyordum ve bu beni üzüyordu. Lisedeyken okul değiştirdiğimde sınıfımdaki arkadaşlarımdan deist, ateist olanlar vardı ve garipsiyordum, ama kötü anlamda değil. Hatta aynı sınıfta iki kapalı kız daha vardı ve ikisi de isteyerek kapanmamışlardı. Ben isteyerek kapandığımı zannediyordum ama öyle değildi işte. Sürekli kendimi kandırıp durdum. Gecelerce Allah’a yalvardım, “Lütfen bana azim ver” diye, “Yoksa başaramam.”
Gün geçtikçe bir şeyleri sorgulamaya başladım. Sorguladığım şeylere cevap istiyordum, ama soru sorduğum kişiler beni susturmaya çalışıyordu. “Fazla ileri gitme, o kadar kurcalama, sen zararlı çıkarsın” gibi şeyler. Liseye kadar inançlı sayılırdım. Küçüklüğümden beri Kur’an kurslarına gitmiştim yazları. Hatta bir ara namaza başlamıştım ama sonra sebebini hatırlamadığım bir şekilde bıraktım. Cidden nedenini hatırlamıyorum. Lisedeyken aşırı derecede inançsız bir hale geldim. Eskiden kabul edip benimsediğim her şey saçma bir hal almıştı gözümde. Kendimi sınırlanmış hissediyordum, başörtümü yapmaya erindiğim için çok fazla dışarı çıkmıyordum, sosyal hayatım gün geçtikçe çöküyordu. Özgüvenim azalmıştı. Hoşuma giden şeyleri giyip kullanamıyordum. Adeta ben, ben olmaktan çıkmıştım.
Dışarıdan beni görenler hakkımda “Ayy ne kadar hanım hanımcık kız” cümleleri kuruyorlar ama hiç de öyle değilim. Çılgınım, dengesizim, asabiyim… Gerçek beni tanımıyorlar ki, sadece maskemi görüyorlar. Eğer açılırsam ya da bu düşüncemi birileriyle paylaşırsam ne olur, merak ediyorum. Sadece ben biliyorum ve canımı acıtıyor. Anneme söylesem aman aman bir tepki vereceğini düşünmüyorum, ama diğer akrabalarımdan emin değilim. Aslında elalemin ne diyeceği, lafları umrumda olmaması lazım ama elimde değil. Çok saçma bir kere bu düşüncem. Çünkü çevremdekiler sürekli ne kadar umursamaz olduğumu söylerler, belki öyleyimdir, belki de değilim. Her ne kadar umursamaz bir yapım var gibi gözükse de oldukça hassasım. Hakkımda söylenilen en ufak şeyi bile kafamı takarım mesela. Neden böyle olmak zorundayım ki? Neden istediğim kişi olamayayım? Neden akrabalarım çevrem buna engel olsun? Veya ben neden bu kadar korkuyorum? Yeterli cesaretim yokmuş gibi hissediyorum, umarım yanılıyorumdur. Çünkü zamanla daha da çok zorlanıyorum.
(Görsel: Hanna Barczyk)