Bunu ağlayarak yazmak epey zor açıkçası benim için. 10 yaşında kapandım. Aile zoruyla yaptığımı söylemem yanlış olur. Ailem yalnızca dinini yaşamayı değil, bunu insanlara yaşatmayı, öğretmeyi seven bir aileydi. Dolayısıyla da eğitimlerini bunun üzerine almışlardı. Haliyle bu durum aile hayatımıza da sirayet etmişti.
Ortaokulda İmam Hatip’e gönderildim. Yalnızca dini değil, fen bilimleri açısından da iyi eğitim veren bir okuldu. Okula gitmemin ilk haftasında kapandım ve bunu yadırgamadım, herkes öyleydi çünkü. Ailem çok fazla taşınırdı, üç yıldan fazla aynı yerde yaşamazdık neredeyse. 8.sınıfa kadar da farklı bir İmam Hatip’te okudum. Lisede ise iyi bi derece yapmam sayesinde Sosyal Bilimler lisesini seçebildim.
Fakat çevremiz değişmişti, yalnızca benim değil, ailem için de. Özellikle annem… Yeni iş yerindeki arkadaşları haddinden fazla muhafazakardı. Normalde pantolon, pardesü giyinmekten kaçınmayan annem, laf söz olmasın diye elbise giyinmeye başladı. Tam manasıyla olmasa da benim de giyimime karışmaya başlamaları geldi bunların ardından. Liseye başladığımdan itibaren açılmayı ciddi ciddi düşündüm, sorguladım, istemediğim halde dışarıda bu şekilde dolaşmak çok zoruma gitmeye başladı ve ben buna ancak 17 yaşıma kadar tahammül edebildim.
Bu yaz tatilinde aileme söyledim açılmak istediğimi. Babam, anneme göre daha yumuşaktır yapısı sebebiyle, kendince istemediğini belirtti. Fakat annem cidden saldırganlaştı. “Umarım üniversiteyi kazanamazsın” ile başlayan beddualarını dengesizce davranışlar takip etti. Bir nazar değdiğine inandı, bir ağıza alınmayacak hakaretler etti. Aramızın iyi olduğu bir dönemde devletin imkanları ile tatil yapabildiğiniz bir program ile arkadaşımla bir kız kampına tatile gittik. Yolda arkadaşıma durumumdan bahsettim, biri ile konuşmak istedim sanırım. Etrafta çekineceğim biri olmaması sebebiyle kamp alanında istediğim şekilde gezdim. Uzun süredir hissettiğim en huzurlu anlardı sanırım. Güneşi tenimde, saçlarımda hissetmeyeli uzun zaman olmuştu. O sırada dinlediğim şarkı hala kulaklarımda, uzun süre de gitmeyecek.
Tatil bitip evime döndüğümde kesin kararım ile dışarıya çıkacağım halimi gösterdim anneme, sonucunda ise saçlarımı kazıtmakla, beni okuldan alıp açıköğretimde okutmakla tehdit etti. Henüz reşit değilim, dolayısıyla beni en çok korkutan bunu yapabilecek olması. Babam ise ertelemem gerektiğini düşünüyor. Okullar başladığında açık gitmeyi düşünüyorum, fakat beni korkutan verebileceği tepkiler değil, uygulayabileceği tehditler.
İstediğim şekilde yaşamak için ailemi hayatımdan çıkartmak, üniversiteyi kazanmak veya buna benzer şeyleri yaşamak istemiyorum, birbirimizi olduğumuz gibi kabullenelim istiyorum. Saygı duyalım istiyorum. Tek umudum, hayatımdaki son huzurlu anları o tatilde tüketmemiş olmam…
(Görsel: Bahareh Navabi)