Sene 2013, daha 14 yaşındayım ve liseye başlayacağım. Öncesinde yatılı kursa gönderildim ama bunun bir kötü etkisi yoktu çünkü yazın çeşitli kurslara gitmeyi seviyordum. Spor yerine bir yaz da buna gitsem ne kaybederim diye düşünerek gittim. Ailem de asla geri kafalı insanların bulunduğu bir aile değildi, hatta babam dâhil birçoğu üniversite okumuş bilgili insanlardı ama toplum baskısı dediğimiz şey benim babamın bile düşüncelerini elinden almayı başarmıştı. Hayatımda en fazla 10 kez gördüğüm dedemin isteği üzerine hemşire oldum, onun isteğiyle kapandım ve kaçınılmaz son; onun ölmesiyle 5 sene sonunda açıldım. Kapanma kararı vermem -bu kararı ben vermemiştim, vermek zorunda kalmıştım- açılmaya karar vermemden katbekat kolay olmuştu. Mecbur bırakılmıştım, istediğim Anadolu lisesine gidersem üniversiteye gidemeyecektim, İmam Hatip’e gidersem zaten orada kapanacaktım. Ama kendim kapanırsam okulda kapalı olmama izin verecek bir özel lisede hemşirelik okumamı sağlayacaklardı, en azından o an mantıklı olduğunu düşünerek bunu seçmiştim. 20 yaşındayım, yine olsa aynı tercihi yaparım sanırım.
4 senelik lise hayatım boyunca yaşadığım özgüven kayıplarından, spor ve sosyal hayatımdan, mezuniyetimden, ilk aşkımdan bahsetmeyeceğim, birçoğunuz yaşadınız çünkü benzerlerini. Arkadaşlarıma kendi isteğimle kapandığımı söylüyordum çünkü inanın bana, babamı ve ailemi tanıyan bir insan bunun zorla olduğuna ve benim zorla bir şey yapacağıma inanmazdı. 4. senenin sonunda artık yapamayacağımı anladım çünkü oyun gibiydi benim için kapanmak. Yaptırdığıma pişman olduğum bir dövme gibiydi, silmek atmak istiyordum ama yapamıyordum, yapsam bile iz bırakacağını biliyordum. Ailemle konuştuğumda bunun dini boyutu bir yana, komşunun ne diyeceğini umursadılar çünkü annem de babam da onlar hariç arkamda koca bir ailenin beni desteklediğini biliyordu. Tam bir 1 yıl boyunca süren psikolojik bir savaş verdim, gündüzleri sınava hazırlanıyordum geceleri ağlıyordum. Tabii açılabilmek için inkâr etme sürecim de başlamıştı, inanmadığımı söylüyordum, bu onları daha çok sinirlendiriyordu, benim bu savaşta taktiğim de yormak ve sonunda pes ettirmekti. Erkek kardeşim, amcam ve abimin kocaman desteğiyle 2018 Temmuz 1’de sınavdan çıkar çıkmaz okulun kapısında açıldım. Babamla aramdaki ilişki zedelendi, tabii ki eskisi gibi iyi anlaşamıyoruz ama saçım açıkken de ahlaklı sandığı birçok kapalıdan daha aklı başında biri olduğumu görünce geri adım atıyor. Bu da benim küçük zaferim, biliyorum birçoğunuz kadar zorlu ve baskılı olmasa da benim için de hiç kolay değildi. Umarım hayatınızı doğru ya da yanlış kendi özgür kararlarınızla ve dilediğiniz şekilde yaşayabileceğiniz bir geleceğiniz olur. Bu coğrafyanın kadınları olarak baskı altında yetişen ve baskı altında bile boyun eğmeyen büyük bir aileyiz.
(Görsel: Rofusz Kinga)