Ben şu an 17 yaşındayım ve yaklaşık 2 yıldır kapalıyım. Daha 6. sınıfta iken tişört giymem yasaklanmıştı, arkadaşlarım o yaz günlerinde okula tişörtle geldiklerinde öylece onlara bakar kıskanırdım “Ben neden giyemiyorum?” diye. Her seferinde sorguladım kendimi, kaç defa kapanmamı istediler karşı geldim her defasında küçüğüm diye istemedim, yıllarca bu böyle sürdü.
Ardından 9. sınıfta uzak bir akrabamız tarafından tecavüze uğradım, aileme söylemeye korktum. 2 hafta sonra bana tecavüz eden şerefsiz kendini savunma amaçlı benim okuluma gelip “Sizin okuldan bi kıza 3 erkek saldırdı onu ben kurtardım.” dedi. Ben bunu öğrendikten sonra okul idaresine her şeyi anlattım, olay mahkemelere kadar uzadı, sonrasında aileme anlattım anlayışla karşıladılar ve yine tesettür konusunu açtılar. “Kızım tecavüze uğradın artık başını ört.” falan dediler. Zaten okuldan da alınmıştım bu olay yüzünden, dışarıya da çıkamayacağım artık deyip başımı örttüm ama bir tesettürlü gibi giyinmeyi hiç başaramadım. Örtüyü başıma kendi isteğimle takmadığım için, içinde boğuluyordum sanki ve şu an ben kapanalı 2 yıl oldu. Hep açılmak istemişimdir ama ailem şiddet uygular diye hep korktum söylemeye çekindim.
Bugün anneme açılmak istediğimi söyledim “Senin günahın bizim boynumuza bu dediklerini de baban duysa öldürür seni” dedi ben Kur-an’ ı açtım ve anneme “Dinde zorlama yoktur.” diye başlayan bir ayeti okudum ama beni dinlemedi bile. “Neden diğer arkadaşlarımın aileleri onları örtünmeleri için zorlamıyor?” diye anneme bağırdım. Annem ise “Bize ne el alemden?” diye söylenip durdu. “Madem el alem seni ilgilendirmiyor neden el aleme rezil oluyoruz, yok kızına bak başı örtülü değil diye konuşma çıkarmalarından korkuyorsun” diyerek karşılık verdim. Kapıyı çarpıp çıktı odamdan. Benim hikayem de diğerleri gibi birbirine benziyor. Kısacası çocukluğum ve gençliğim elimden alındı. Küçüklükten beri polis olma hayalim de okuldan alınmamla suya düştü…
“Kadın (kız) ve erkek her zaman eşittir ama en güçlü olanı da kadındır, bunu hiçbir zaman unutmayın çünkü en güçlü veya en güçsüz erkek bile bir kadının eseridir.”
(Görsel: Newsha Tavakolian)