Şimdi benim hikayemi okuyacaksınız. Ben 3 çocuklu bir ailenin iki numaralı kızıyım. Nasıl oldu, o an ne düşündüm; şu an hatırlayamıyorum. Aradan 8 sene geçmiş, daha regl olmamıştım. Bilinçsizce kapanmak-örtünmek nedir bilmeden, çevremden görüp özenmişim sanırsam. Bir de ablam var, o oldukça geç kapandı. Ailem beni kapanmam için zorlamadı. İlk kapandığım zamanlar oturduğum sitede bir komşumuz “Neden kızı sarıp sarmaladınız?” demişti, belki de haklıydı. Annem “Kendisi istedi” demişti cevaben. Evet, kendim istemiştim fakat sonradan fikirlerimin değişeceğini düşünememiştim çünkü bilinçsizdim ve kimse bana “İleride açılmak istersin” dememişti. Zaten çoğunluk çevresinden gördüğü şekilde ve örtünün anlamını bilmeden kapanmıştı.
8. sınıfın sonunda lise tercihlerimde İmam Hatip çıktı. Dersler din ağırlıklıydı, kendi isteğimle yazmıştım evet ama okul bana ağır gelmişti. Bize sadece kitabı, dini bilgileri ezberletiyorlardı. Oturup dini anlatmaya çalışan hoca sayısı parmakla sayılacak kadar bile yoktu. Bu okul beni olgunlaştırmıştı, ağır gelmişti, içimdeki çocukluk sevincini aldı da diyebilirim. Bu dört sene içerisinde çevremde gördüğüm kapalıların, internette kendini fenomen olarak adlandırıp başörtüsü takan insanların açıklardan bir farkının olmadığını görmüştüm, tek fark başlarındaki başörtüydü.
Okulda açılanlar oldu. Çevremdeki kapalılar bana itici geliyor ve ben kendimi kapalı olarak rahat hissetmiyorum, başörtüsünü kendime yakıştırmıyorum, gençliğimi yaşamak ve saçlarımı savurmak istiyorum fakat önümde bir engel var, o da ailem. Ailem açılmamı istemiyor. Açılmak istediğimi ilk önce ablama söyledim, beni anlayabileceğini düşündüm fakat bana “Sevgilin mi var” diye sordu, oysaki yoktu. Bir erkek yüzünden açılmak isteyebileceğimi nasıl olur da düşünmüştü, beni anlamıyordu. Ablam anneme söylemişti ve annem “Koca evine gidince açılırsın” dedi. Babam ise “Saçını yılanlar saracak, millet ne der” demişti. Annem abime söylemiş, abim ise “Senin açık arkadaşlarını benim arkadaşlarım beceriyor” demişti. Bahsettiği kişi ilkokul arkadaşımdı ve ben onunla konuşmuyorum şu an, beni nasıl başkalarıyla bir tutabilirdi, bana “Açılırsan seni döverim” dedi. Annem anneanneme söylemiş, o da gelip cehennem azabını anlattı ve bir gün komşulara söylemiş. Komşu arkadaşım yanıma geldi, annem namazını kılıp “Buse açılmak istiyor” dedi. O da “Ben biliyordum” dedi bana. Biliyormuş ve benden bildiğini saklamış, ona olan güvenim kırılmıştı. Arkadaşım benle konuştu, dışarı çıktık, bana “Açılan arkadaşın mı seni teşvik ediyor” dedi, “Yoksa bir ünlü var, o açıldı ve ondan mı etkilendin” diye sordu. Oysa hiç alakası yoktu, ben açılan arkadaşımdan önce düşünüyordum. Annem o arkadaşımla takılmamı yasakladı. Annem bir hocama anlatmış ve “Bana akıl verin” demiş, kendisi kızını millete anlatmayı pek sever.
Kararlarıma saygı duyulmuyor. Ben yapacağım şeyin doğruluğunu savunmuyorum ama kapanırken ses çıkarmadılar, şimdi de çıkartamazlar. Onların tek derdi milletin ne düşüneceği. Arkadaşım bile bana dedi ki; “Filanca kişi hakkında ne der?”.
Açılmak istediğimi ablama söylediğimden beri bana baskı uyguluyor. Bir mağazada kıyafet beğeniyorum, ‘Yok, onu açıklar giyer’. Bir olay oluyor, ‘Saçımı kestirsem nasıl olur’ diyorum, ‘Yok, sen açılmaya meraklısın, evlenince açılırsın’. Hayır, bir insanın giyimini ve kararlarını neden bu kadar yargılar ki insanlar? Her açık neden kötü ithamlara maruz kalır? Sanki her kapalı çok masum…
Ben kapanırken mani olmamışlardı, nasıl kapandıysam açılabilirdim. Bu benim kendi kararımdı, kendimi nasıl rahat hissediyorsam öyle yapmalıydım, kapanırken onlara sormadım sonuçta. Ben 18 yaşına geldim, kendi kararlarımı kendim alabilirdim. Şu an ne yapacağımı bilemiyorum ama bu hayat benim. Kim ne derse desin. Ben ömrümün yarısını insanlar ne der diye düşünerek yaşadım fakat hayat benim ve ben ömrümün kalan yarısında bu gemiden mutlu ineceğim.
(Görsel: Renée Radell)
“Ömrümün yarısını insanların ne diyeceğini düşünerek yaşadım.” için bir yanıt
Çok haklisin insanlar açılmayı erkekler için olduğunu düşünen bir algısı var.
Veya açılmak istediğin de erkeklerle mi takılacaksin gibi saçma soruları.
İyi de başörtü erkeklerle takilmamiza engel değil başındaki ortuyle de gider takılırim ama işte bunu anlamıyorlar.
Biz mi onların evladiyiz yoksa başımızda ki örtü mu?
Cidden bunu anlamiyorm.
Kısacası kim ne derse desin asla ümidini yitirme elbette alisacaklar biz bunu gözümüz de çok büyütüyoruz bizim hayatımız bizim günahımiz *ki ben hala bunun günah olduğunu düşünmüyorum* neyse umarım istediğini basaririsin.
Banada şans dile :))