Her şey Ağustos 2017’de annem ve annemin arkadaşıyla tartışırken başlamıştı. Onlar eşcinselliğin günah olduğunu savunuyorlardı ama ben, insanın seçemediği bir şeyin günah olmadığını düşünerek bu konuyu daha fazla irdelemek istemedim, onların yanlış bildiklerini düşündüm. Yaklaşık 3 ay sonra Facebook’ta bir arkadaşımın gönderisine denk gelmiştim. İslam’da kadın-erkek eşitsizliği hakkındaydı. İslam hakkında pek bir şey bilen bir insan değildim. Zaten “Müslümanım” deyip oruç tutmaktan başka bir şey yapmayan bir ailem var. Ben de arkadaşıma İslam’ı savunmak için araştırmaya başladım. Onun dayandığı ayetleri araştırdım ama sonra onun dediğinin doğru olduğunu gördüm.
Eşcinsellik konusu tekrar aklıma gelmişti. “O kadar araştırdım, buna da bakayım bari” deyip bakmıştım. Eşcinselliği apaçık lanetleyen bir dine inanamazdım ama Tanrı’ya olan inancımı yitirmedim ve deist oldum. En başlarda anneme söylemedim çünkü kızacağını biliyordum. Öğrenince kızdı da zaten. Ben de anneme “Müslüman oldum” deyip yalan söylemek zorunda kaldım. Annemden gizli kullandığım Instagram hesabımda yine ateist ve deist sayfalarını takip ediyordum. Teyzem deist olduğumu öğrenince annemi aramış. Kuzenim söylemişti, annesinin anneme söylediğini. Zaten bir gün illa öğrenecekti, o yüzden kendimi hazırlamıştım. Annemin beni konuşturmadığı insan kalmadı. İş arkadaşlarıyla, hocalarla konuşturdu. Sohbete bile gönderdi. En son müftülüğe gönderdi ama oradan sonra da fikrim değişmeyince vazgeçti.
Halamın kızı annesini 10 yıl önce kaybetmişti. Bize geldiğinde şöyle demişti; “Ahirete inanmıyorsan senin baban nerede o zaman? Benim annem nerede? Bir daha onları görememe düşüncesi seni korkutmuyor mu?”. Hayır, onları bir daha görememe düşüncesi beni korkutmuyordu. Çünkü bu benim doğrularıma göre kaçınılmaz gerçekti. Öldüğümüzde çürükçüller tarafından ayrıştırılırız. Hatta bu yüzden en ağaçlık yerler her zaman mezarlıktır. Bunu ortaokulda öğretiyorlar zaten. Anlamayacak ne vardı bunda? Evet, babamı bir daha göremeyeceğim. O da annesini bir daha göremeyecek. Hatta ben babamı hiç görmedim ki. Ben doğmadan önce ölmüş. Ben babamı asla tanımamış olarak öleceğim ve asla da tanıyamayacağım ama bu beni korkutmuyor.
Şimdi annemler benim deist olmama alıştı. Bunun hakkında pek konuşmuyoruz ama annemin hâlâ umudu var. “İnşallah aklın başına gelir de doğru yolu bulursun” dedikten sonra hep “Ay bir de bir gün başını kapatıp geliyormuşsun, hadi inşallah” der. Bunun asla olmayacağını bildiği halde… Ah ailem, hep bir umutları olacak ama kızlarının Müslüman olması için sahip oldukları tek şey umut.
(Görsel: Hülya Özdemir)
“Ailem deist olmama alıştı.” için 2 yanıt
Bence yanlış yoldasın vazgeç öldükten sonra hiçbirşey yoksa bu dünyaya niye gelelim sence öylesine gelip öylesinemi gidiyoruz
Aslında Kur’an da ben okudum; İslamcılar eşcinselliği çok fazla abartıyorlar sanırsın Kur’an sırf bu ve bir kaç şey için inmiş. Sanırım her İslamcı oğlunun eşc. olacağı korkusu ile yaşıyor. Neyse kitabı okursan Lut kavmi helak ediliyor. Neden? Adamlar o kadar sapık ki şehre gelen iki genci zorla el koyup zorla becermek istiyorlar. Toplum zıvanadan çıkmış. Yani doğrudan eşcinsellik yasak diyen bir madde yok. Allah’ın kelimelerin yetmemiş ye mi yazmamış. Bugün Lut gibi bir toplum olsa herhalde eşc. bile kaçar ordan. Buraya nerden geldim. Çok saygın din adamları imam Hanifi gibi; şarap haramdır ama diğerlerinden sarhoş olmayacak kadar içebilirsiniz diyor. Çünkü diyor Allah şarabı yasaklamış ve açıkça yazmakta