Merhaba. Daha önce buraya bir mektup daha göndermiştim ve o mektubu gönderdiğimde kesinlikle bir çıkış yolu olmadığını düşünüyor, kendi kendimi yiyordum. Ama anladım ki kendime inanırsam, kararlı ve güçlü olursam bunu başarmam o kadar da zor değil. Yani ‘kendim olma’ yolunda bedel ödeyecek bile olsam buna değer. Hiç ama hiç kimsenin hayatımda benim kadar önemli olmadığını anladım. Bir arkadaşımın geçen aylarda bana söylediği şu cümleyi daha yeni yeni benimsemeye başladım; “Sen bu hayatı belki 50, 60 ya da 70 sene belki de daha fazla yaşayacaksın ama annen baban belki 20 sene sonra burada olmayacak, korktuğun akrabaların da.” Ki zaten kız olan kuzenlerimin hepsi açılmak istiyor ya da zorla kapatılmaktan korkuyor. Bazıları da aynı aileden olmamıza rağmen biraz daha şanslı olup kapanmaya zorlanmayan ailenin en büyük iki çocuğunun çocukları. Halam ve amcam, ailelerinin ilk çocukları oldukları için kendi zamanlarında tüm baskı onların üzerinde toplandığındandır sanırım, çocuklarına aynı baskıyı yapmadılar. Ee öbür kardeşleri onların çocukları hakkında konuşuyor mu? Konuşuyor evet ama en fazla 15 dakika, sonra başka konuşacak şeyler buluyorlar. Benim hakkımda da 15 dakika boyunca iğrenç yakıştırmalar yapacaklarını biliyor ve o günleri iple çekiyorum. Çünkü özgürlüğümü kazanmış olduktan sonra kimsenin ne dediğinin bir önemi yok.
Şimdi size zafere nasıl bir adım daha yaklaştığımı anlatacağım. Bugün telefonumun kablosu bozuldu ve annem markete giderken ondan bana kablo almasını istedim. Annem de çıkarken telefonumu almayı unutmuş. En üst katta oturuyoruz, yedinci katta. Annem beni telefonumu getirmem için aşağı çağırdı ve kendim bile nasıl olduğuna inanamadığım bir şekilde saçlarımın üzerinde başörtüsü olmadan aşağı indim. Annem biraz şaşırdı ama ses etmedi bu duruma. Çünkü binanın dışına çıkmadan telefonu uzatmıştım. Annem o gelene kadar onu beklememi istedi. O merdivenlerden ilk defa saçım açık iniyordum, hiç olmadığım kadar mutluydum. Topuz yaptığım saçımın o merdivenlerden inerken ilk defa enseme çarpıyor oluşunun verdiği haz kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar güzel. Annemi beklerken geçen o mutlu dakikaların 5 dakikadan ibaret olduğunu kimse bana kanıtlayamaz çünkü o mutluluğu saatlerdir hissediyorum, hem de ruhumun derinliklerinde…
Bu belki çok büyük bir adım değildi ama bir başlangıç. Ve bu sefer başladığım işi bitireceğim. Ramazandan sonra babamla konuşup rızası olsa da olmasa da bunu yapacağım. Dövse de sövse de yapacağım. Açıldıktan sonra hala onun kızı olduğumu fark ettiğinde ’hala gerçekten bir kızı olup olmadığını’ da sorgulaması gerekecek. Kazandığımda buraya bir mektup yazacağım, belki hemen yazamam imkânlarım son derece kısıtlanacağından dolayı. Ama bir gün buraya başarı hikâyemi yazdığında birilerine ilham olmayı çok istiyorum. Sadece bir kadının daha özgürleşmesini sağlarsam ne mutlu bana. Ve eğer müzik kariyerim için bir başlangıç yaparsam buraya tekrar geleceğim, belki de benim gibi müzikle ilgilenen ve ailesi yüzünden bu yeteneğinin/ilgisinin peşinden gidemeyen birine daha cesaret veririm.
(Görsel: Guillaume Ospital)
“O merdivenlerden ilk defa saçım açık iniyordum, hiç olmadığım kadar mutluydum.” için 4 yanıt
Hep birlikte başaracağız ✊??
Bir gün o merdivenlerden saçlarını savurarak ineceksin?
Umarım başarırsın. Yalnız olmadığını sakın unutma 🙂
bir sonraki mektubunu heyecanla bekliyorum<3 resmen aynı şeyleri yaşamışız ve ben de müzik yolunda ilerlemek istiyorum. umarım ikimiz de en yakın zamanda başarırız (: bana ulaşmak istersen e postam [email protected]