Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Uzun zamandır içimde biriktirdiklerim biraz uzun olabilir, bu yüzden özür dilerim.
Benim ailem de diğer yazılardaki aileler gibi muhafazakârdır. Aslında dinde zorlama olmadığının farkındalar ve bunu sürekli dile getirirler. Ancak ablam liseye başlarken kendi isteğiyle kapanınca ve 9 yıl bu şekilde hiç sorun çıkarmadan yaşayınca babam benden de bunu bekledi. Hâlbuki ablam zaten içine kapanık biriydi, bu yüzden sorun olmamıştı. Bense hep çocuksu ve aşırı hareketli biriydim. 7. sınıfta babam bu hareketliliğimi ve erkeklerle kurduğum arkadaşlıkları engellemek için beni İmam Hatip’e gönderdi ve aynı zamanda kendisi orada benim din derslerimi veren hocam oldu. Bu yüzden mecburen kapanmış ve okulda hareketlerime dikkat etmek zorunda kalmıştım. Bir anda ben de içime kapanmıştım ve mutlu değildim. Bunu babama yaklaşık üç hafta sonra dile getirmiştim ve beni kendi elleriyle cehenneme atamayacağını, bunu aklımdan çıkarmam gerektiğini söyledi.
Lise 1’e geçtiğimde kendimi zar zor bir koleje yazdırdım ve böylece tamamen farklı bir ortama sahip olmuştum. Okulda fazla kapalı yoktu, sınıfımda da birkaç kapalı vardı ancak babamın düşündüğünün aksine kimse kimseyi yargılamıyordu ve herkes istediği gibi davranıyordu. Ben de tıpkı onlar gibi kendimi sınırlandırmadan istediğim gibi konuşup davranıyordum ve birçok erkekle de yakın arkadaşlıklarım olmuştu. Babam bundan çok rahatsız oluyordu ancak bir süre bir şey demedi. Hala kapalı olmaktan mutlu değildim çünkü olmadığım biri gibi görünüyordum ve aynaya bakmaktan bile nefret ediyordum. Yakın arkadaşlarımın da tavsiyeleriyle tekrar babamla konuşmaya karar verdim. Karşısına geçip saatlerce bu konuda ikna etmeye çalıştım hatta günlerce ağladım ancak babam bana sadece “Henüz reşit bile değilsin, senden ben sorumluyum, seni kendi ellerimle cehenneme atamam, bunun için ağlama” diyordu. Ayrıca bu isteğimin kolej ortamı yüzünden olduğunu düşündüğü için dönemin bitmesini bile beklemeden beni tekrar İmam Hatip’e yazdırdı ve okulda hareketlerimi gözlemlemeye başladı.
Durum hala böyle ve ben bundan nefret ediyorum. Kolejdeki arkadaşlarım hala beni destekliyorlar ve ailem sırf bu yüzden onlarla iletişimimi kesmeye çalışıyor, evden çıkmama izin vermiyorlar. Hâlbuki bu isteklerim çevremle ilgili değil, ben şu an İmam Hatip’te çevremin baskısına uğrayacak olsam bile özgürlüğümü istiyorum… Kendi kararımı verip açılmak istiyorum. Ve sırf bunun için 18 yaşımı bekliyorum çünkü o zaman başörtümü çıkarıp ‘Ben buyum’ diyerek karşılarına geçeceğim ve isteseler de istemeseler de evden özgürce çıkacağım. Ben de bir gün saçlarımı özgürce rüzgârda uçuşturup savurabileceğim. En önemlisi de olduğum biri gibi görünebileceğim…
(Görsel: Michaela Schießl)
“18 yaşımı bekliyorum.” için 2 yanıt
Dertleşmek istersen instagramdan ulaş bana. Adım dritiophz
[…] hala bir şey başarabilmiş değilim. Daha önceden yazdığım yazının başlığı “18 yaşımı bekliyorum“du ve hala bekliyorum. 17 yaşında; ablası, annesi ve babası gibi davranan bir kızım. […]