Dışarı çıkarken aynaya bakıyorum fakat aynadaki ben değilim.

Merhaba. Bu mektubu kendi içimde kaybolduğum dakikalarda yazıyorum.

17 yaşındayım. 14 yaşındayken ortaokulu bitirir bitirmez kapatıldım. Babam benimle konuştu ve eğer kapanmazsam evden gideceğini söyledi. Küçük yaşlarımdan itibaren bu konuda baskı görüyordum. Yeni bir kıyafet alsam ve kollarının kısa olduğunu görseler “Birkaç sene sonra bunu giyemeyeceksin zaten” diyorlardı. Bu beni psikolojik olarak çok yoruyordu. En sonunda gördüğüm baskılara dayanamadım ve kapandım. İlk zamanlar benim için kâbus gibiydi. Sürekli surat asardım. Lisede İmam Hatip lisesine gönderildim. Mutlu olmadığımı defalarca kez söylesem de kulak asmadılar. Çevremdeki arkadaşlarımın da etkisi olacak ki bir ara başörtüsünü sevmeye çalıştım fakat bu kendimi kandırmaktan başka bir şey değildi. Açılmak istediğimi ne zaman dile getirsem; bana dinden, ölümden bahsettiler. Üç günlük şu dünyada, yarınımın bile garantisinin olmadığını söylediler ama üç günlük dünyadan mutsuz ayrılabileceğimi hiç düşünmediler.

Üç yıl geçti. Zamanla değiştim. Dışarı çıkmak istemiyorum. Şu anda korona virüs yasakları var. Yaşıtlarım bizim için olan izin saatlerinde dışarıda gezerken, ben o örtüyü takacağımı bildiğim için dışarı çıkmıyorum. Üç yılda çok araştırdım. Dini, emirlerini ve yasaklarını… Sonunda deist oldum. Tanrı beni seviyorsa eğer, neden bir saç telim yüzünden diğer dünyada beni yakmak istesin ki? Lakin bunu söylersem alacağım tepkiyi bilmiyorum. Oruç tutuyor gibiyim ama aslında tutmuyorum. Beni sürekli namaz kılmaya, Kur’an okumaya zorluyorlar. Artık kendimi çok kötü hissediyorum. Özgürlüğü elinden alınan bir esirden farkım yok sanki. Düşündüğüm her dakika işkence gibi geçiyor. Gençlik yıllarım elimden kayıp gidecek belki de. En deli dolu zamanlarımı asosyal olarak geçiriyorum çünkü. Geçen zaman asla geri gelmeyecek. Ama umudumu hiçbir zaman kaybetmedim ve kaybetmeyeceğim. Bu yazıyı kim okuyor ve ne yaşıyor bilmiyorum. Bir erkek inancı yüzünden yargılanıyor ve baskı görüyor olabilir ya da bir kadın benimle aynı şeyleri yaşıyor olabilir. Emin olun, bir gün hep birlikte başaracağız.

(Görsel: Remedios Varo)

“Dışarı çıkarken aynaya bakıyorum fakat aynadaki ben değilim.” için 5 yanıt

  1. Tamamen seninle aynı şeyi yaşıyoruz. Evde çok bunalmama rağmen dışarı çıkmak istemiyorum sırf o örtüyü takmamak için. Ama az kaldı, güzel günler çok yakın. Umarım en kısa zamanda başarırız. Özgürlük emek ister, bol şans!

  2. Çoğumuz aynı durumdayız sanırım. Üzerimizde çok baskı var ama eminim ki çabalarsak hepimiz başarabiliriz… Umarım sen de bir gün dilediğin hayata sahip olursun♡

  3. Bende çok sosyal bir kızdım.Arkadaşlarımla buluşmayı çok severdim.Ama kapatıldığımdan beri dışarı çıkmıyorum.Çok saçma gelecek ama sanki herkes bana bakıyormuş gibi hissediyorum.Açikken güzel bir kızdım ama şuan hiç kendimi güzel hissetmiyorum.Ne zaman eve bir erkek gelse kapıyı kapatır odamdan çıkamam.Başörtü takmak zor geldiği için değil insanların beni istemediğim şekilde gördüğü için.Utanıyorum bir nevi kendimden.Güzel günler umarım hepimiz için gelicek.

  4. Bende kendime hic ozen gostermezdim sevmiyorum diye burus kiris ortuyu takar eski bi canta alirdim elime cikardim en genc yaslarimda giyinmeyi bilmezdim alisveriste aldigim tek sey belki bir basortuydu oda ayda yilda birkez kendimi salmiatim . Ama simdi 20 yasindayim yaklasik 1 senedir acığım bakimliyim mutluyum evet dusununce benimde cok az arkadasim vardi onlarda hic beni disari cagirmazlardi kiyafetlerimin paspalligindan dolayi olsa gerek . Ve ben dış dunyadan soyutlanmis biri olarak yasiyordum . Sonra universiteye basladim orda yeni arkadaslarim yeni ortamlar yeni fikirler daha birsuru sey hayat benim icin yeni basladi ve zaten hayat 20 yasindan sonra basliyor inanki uzulme en guzel yillarim gitti diye en guzel yillar 20 ile basliyor daha vaktin var merak etme

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir