Öncelikle herkese selam olsun. Bugün 18 yaşıma giriyorum fakat saat akşam 8 olmasına rağmen ailemdeki insanlar dâhil kimse yeni yaşımı kutlamadı. Önemli değil, Allah’a şükür bu yaşıma kadar maddi bir sıkıntı içerisinde olmadım. Ailem para konusunda çoğu zaman bir sıkıntı çıkarmadı bana, en azından birincil ihtiyaçlarımda. Fakat ideal bir aile olmak; para vermek, yemek yedirmek, çocuğunun isteklerini almak demek değil. Ben onlar için bir boyama kitabı gibiyim, beni hangi renge isterlerse o renge boyuyorlar. Onların istedikleri renklerin dışında yapılmaya çalışınılan renklerden de nefret ediyorlar.
6’ncı sınıfa geçtiğim zaman zorla kapatılmıştım, o zamanlar ailemden çok korkuyordum; ya tekrar döverlerse, ya kızarlarsa? Bu yüzden kapatıldığım ilk zamanlar sesimi çıkarmamıştım ve beni ne kadar zorlayabilirler ki diye düşünmüştüm. Çok yanılmışım. Okuldaki arkadaşımlarımın birçoğuyla evlerimiz çok yakındı, evimizin yanındaki parka gittiklerinde beni çağırmazlardı. Hep uzaktan izlerdim onları; ne oynuyorlar, diye. Okulda kapalı değildim ama okul dışında her yerde kapalıydım, kendim için kapanmıyordum ama kimin için kapandığımı da bilmiyordum. Yavaş yavaş bütün arkadaşlarımı kaybetmeye ve içime dönük biri olmaya başlamıştım. Artık zorunlu olmadıkça dışarı çıkmıyordum, çünkü dışarı çıkmak demek kendimin yerine başkasını koymak ve kendimi yok saymak gibi geliyordu. Neyse, liseye geçince okulda da kapanacağımı söylediler, belki ortam değiştirince daha rahat olurum diye düşündüm.
Arkadaşlarım sınıfta koşup eğlenirken, ben sıramda oturup saatlerce onları izlerdim.İsteğim bir türlü geçmezdi. Bu dönemde kendimden nefret ediyordum, neredeyse hiç arkadaşım yoktu; okul dışında dışarı çıkmıyordum. Ayrıca çok çirkindim. 10’ncu sınıfa geçtiğimde okula makyaj yapıp gitmeye başladım, böylece kendimi bir nebze de olsa güzel hissediyordum. Fakat makyaj dediğime de bakmayın, bir tek rimel; ne ruj ne fondöten. Annem her seferinde birilerine süslendiğimi söyleyip duruyordu, her rimel sürüşümde bir azar bir bağırış… Tabii bu dönemde kıyafetime de çok karışılıyordu, o kadar bol giyiniyordum ki hala daha dar giyindiğimde rahatsız oluyor ve üzerime alacak bir şeyler arıyorum. Bilek boy pantolon giydiğimde dışarı çıkartmıyorlardı, boynum açık eşarp yapınca ağızlarına gelmeyen söz kalmıyordu.
10’ncu sınıfın sonunda izin istedim, ‘Yeter, yapacağım’ dedim. Hayır, dediler. İzin istemek ne, izin verilmediği gibi bir de üstüne daha da zorlandım, okuldan alacaklarını söylediler. Sustum çünkü para verip vermemeleri, beni dövmeleri umrumda değildi. Bedenime vurulacak her tokat beni beni hedefime yaklaştırırdı.
12’nci sınıfa geçtim bu sene, 18 yaşındayım. Bu sefer kararımı daha sert şekilde verdim, bu tatilde okula giderken açık gideceğim çünkü bu eşarp beni kendimden uzaklaştırdığı gibi dinime de yakınlaştırmıyor. Kendimden nefret ediyorum, ne kadar iğrenç bir şey bu. Tek hedefim meslek sahibi olup arkama bile bakmamak. Kimse ile görüşmek istemiyorum çünkü kendimle arama koyduğum mesafeyi ancak bu kapatabilir, biliyorum.
Okuyan herkese şimdiden teşekkür ederim. Biz elbet bir şeyleri başaracağız da insanların düşünceleri değişmedikten sonra isterseniz dünyayı fethedin, bir şeye yaramaz. Hoşçakalın.
(Görsel: Igor Moritz)
“Bu eşarp beni kendimden uzaklaştırdığı gibi dinime de yakınlaştırmıyor.” için 2 yanıt
” Kendimle arama koydugum mesafe ancak bu şekilde kapanabilir ” bende asiri baskilandigim malum okuldan mezun olunca aynen bunu demistim birdaha o okula ayak basmiycam birdaha yüzlerine bakmiycam bir sure namaz dahi butun dini seylere ara vericem. aslen dini yasamdan hoslanmama ragmen basortuyle beraber sıgdırmak istedikleri kalıp beni okadar rahatsiz etmistiki sadece özgürlügün herseyden bagimsiz tadini cikarmak istedim . Güya iyilik yapıp bizleri dindar yapacaklardı ama aksine sahsen beni hiç olmadigim kadar uzaklaştırdilar okadar bunalmistim ki … dedigin gibi ‘kendimle arama koydugum mesafe ancak bu sekilde kapanabilir ‘ sevgiler…
Resmen yazıda kendimi gördüm. Aynı baskı, aynı hisler, aynı düşünceler… 16 yaşımı doldurdum, lise hayatımın yarısı geçti ve ben şu iki seneyi de imam hatipte, telefonum olmadan eski arkadaşlarımla iletişim dahi kuramadan nasıl geçireceğimi bilemiyorum. Tıpkı senin gibi 18 yaşımda aileme sormadan evden açık çıkacağım günü bekliyorum. Kesinlikle doğru bir karar vermişsin. İnsanın kendi ayakları üstünde durması ve inandığı gibi yaşaması gerekiyor. Ailelerimize bu düşünceler zıt gelse bile, ayrı bir birey olduğumuzu fark etmeliler
Umarım kendin olmak için vereceğin savaş kötü sonuçlanmaz, yolun açık olsun ?