Benim de bir hikayem var. Uzun uzun anlatacağım. Buraya gelip anlatma sebebim ise sadece içimi dökmek. Benim çevremin yani birinci derece yakın akrabalarımın çoğu Diyanet’te çalışıyor. Bu yüzden küçüklüğümden beri normal olarak Kur’an kurslarına gittim, bazen de yatılısına. Kur’an okumayı, namaz kılmayı seviyordum hatta tüm çevrem kapalı olduğu için kapanmayı da istiyordum. “Büyüyünce kapanacağım” diyordum. Annem beni ara ara dışarı kapalı çıkartıyordu ve ben buna hiç tepki göstermiyordum çünkü doğrusunun bu olduğunu düşünüyordum. Yaş 9-10.
Ben hayatım boyunca hiç sıfır kolluyla dışarı çıkmadım mesela, hiç diz üstü eteğim olmadı, 15 yaşına kadar hiç dar pantolon giymedim. Çünkü ailem bunların hiçbirine izin vermedi. 12 yaşından sonra hiç kısa kollu tişört de giyemedim. Her seferinde -sıcak yaz günlerinde bile- hırka giyerdim tişörtlerimin üstüne. Çünkü ailem böyle uygun gördü. Çok korkunç değil mi? Küçük yaşlarındayken bile istediğin gibi giyinemiyorsun… Ve işte orası, kapanma sürecime geldik.
Kardeşimle aramızda 1 yaş var. Ben 6. sınıfa geçeceğim zaman İmam Hatip ortaokullarının açıldığını duyduk. Ailem hemen araştırmaya başladı, 6. sınıftan mı alıyorlar 5. sınıftan mı diye. Çok şükür ki 5. sınıftan itibaren alıyorlarmış, yani ben kurtulmuştum. Ancak kardeşim 5. sınıf olduğu için ailem ona “Oraya git” diye ısrar etmeye çalıştı. Kardeşimin sınıfından birkaç arkadaşının ailesi de bizimki gibi olduğu için, birbirlerini ikna ederek çoğusu İmam Hatip’e gitti. (Burada bir şey demiyorum, orası da bir okul ve tercih ettiler tabii ki, kötülemiyorum, böyle yanlış anlaşılmasın.)
Ailem artık kapan demeye başladı. Hem kardeşime hem bana… Ama ben artık büyümüştüm, her ne kadar çocuk da olsam yine de düşünebiliyor ve neyin ne olduğunu görebiliyordum. Ben istemedim. Ama kardeşim İmam Hatip’e gidiyordu, oradaki çoğu kişi kapalıydı ve kapanmak onun için zor olmadı. Babam “Kapanın tablet alayım size” dedi. Kardeşim hemen kabul etti. Ama ben etmedim, “Kendi isteğimle kapanacağım” dedim. Küçüklükten beri zorladıkları için hiç istemiyordum.
6. sınıftayken tüm sülale “Kapan” demeye başladı. Kardeşimi gören sülale “Aa bu niye böyle” diyerek küçümseyen gözlerle bana bakıyordu. 8. sınıfa kadar ailem bu konuda hiç susmadı ve en sonunda babam “Yılbaşında kapanıyorsun” dedi. Babam bir şey derse o yapılmak zorundaydı. Çok korkmuştum, ne yapabileceğimi bilmiyordum çünkü yalnızdım. Yılbaşı geldi ama ben kapanmadım, ortaokul bitsin diye yalvardım, kabul ettiler. Ortaokul bitti ve temmuz-ağustos aylarına geldik. Babam bana bir tarih vermişti, o gün de bir yere gitmemiz gerekiyordu. Ve ben o gün başımı kapattım. Köyde olduğumuz için pek etki etmedi, zaten öyle kalabalık bir köyümüz de yok. Asıl sorun liseye geçince. Gideceğim lise ya Fen lisesi ya da İmam Hatip lisesi olabilirdi. Onun dışında hiçbir liseye gidemezdim çünkü babam öyle istedi. Fen lisesine puanım yetmedi ve ben de İmam Hatip’e gitmek istemiyordum. Bir kolej vardı, mecbur oraya gittim. Mecbur diyorum çünkü koleje gitmeyi hiç istemedim. Kapalıyım ya, oraya ayak uyduramam diye korktum.
Kendimi örtünün altında hem çok çirkin hem yalnız hissediyordum. Nefes alamıyor ve gülemiyordum. Yavaş yavaş sınıftakilerle konuşmaya başladım ama bunun için kendimi çok zorluyordum, o örtünün altında ‘yanlış bir şey’ yaparım diye korkuyordum. Arkadaşlarım desen bir elin parmaklarını geçmez çünkü kapalıyken özgüvenim çok azalmıştı. Çok renkli bir insandım, ailemse beni söndürdü. Neyse ki zar zor 4 senem bitti. Benim hala özgüvenim yok. Hala yalnızım. Dershaneye gittim ve orada da arkadaşım olmadı çünkü resmen insanlarla konuşamıyorum, o kadar kötü hissediyorum ki o örtünün altında kendimi.
Hani derler ya “Dinin direği namaz” diye; madem öyle, neden beni namaz kılmaya teşvik etmediler de zorla kapattılar? Bunu her sorduğumda “Tamam, ona da zorlarız” diyorlar.
İşte şey de diyorlardı “Senin yüzünden günaha giremem ben, senin yüzünden yanamam, ahirette bana teşekkür edeceksin bak, saçlarından yılanlar asılır kapanmazsan, milleti kendimize güldüremeyiz.” Bir aile kızına bunları diyemez, dememeli.
Ailemin karşı çıktığı birçok şeyden biri de erkekler. Normal bir erkek arkadaşım olamazdı çünkü onlara göre erkeklerin aklı fikri sevgililikteydi. Ben de öyle bir insanım ki daha çok erkeklerle anlaşabiliyorum. Mesela evde telefonla herhangi bir erkek arkadaşımla konuşamam. Kuzenlerime sarılamam çünkü erkekler ve benden büyükler, asla olmazmış. Çok pişmanım, ailem yüzünden kuzenlerimle o kadar uzaklaştık ki…
Ailemi seviyorum. 19 yaşındayım ve hala kapalıyım ve hala bunlar devam ediyor. Alıştım, alıştırıldım. Saçlarımı da seviyorum ama hala nefes alamıyorum.
(Görsel: Lucian Freud)
“Neden beni namaz kılmaya teşvik etmediler de zorla kapattılar?” için 4 yanıt
Ben senden küçük ve kapalıyım bu sene liseye geçtim ve çok elit Bi yerde okuycam açılmak istiyordum son 1 sene içinde annem bağıra çağıra olmaz dedi daha çok istedim ablam açık ve benim kötülüğümü hiç istemez benimle konuştu ve yaptığımın ne kadar güzel olduğunu anlattı ve insanların sevgisi eğer Bi bez parçasıyla olucak sa olmasın yada olmıyacaksa… Demem o ki senin örtü yü sevnemenin nedeni ailenin sana baskıda bulunması dışarıdakiler bakışları. Eğer açık olursan evdekiler kapalı olursan dışarıdakiler dışlar. İnsanlar Bı kılıf yapar ve içine herkesi sokmaya çalışır istesekde istemesekde yani ne yaparsan onların istediğini yapmadığın için konuşacaklar bence çok güzel Bi yoldasın o yolda yürü.
Merhaba! Aynı yaştayız ve çok benzer şeyler yaşıyoruz. Mektubunu okurken sanki kendimi gördüm. Seninle konuşmayı çok isterim. Twitter hesabım ‘@deathsensations’ buradan yazabilirsin. Discord hesabın varsa oradan da yazabilirsin. Discord hesabım melike#7032
ben de aynılarını yaşadım hala da yaşıyorum ama artık evden kapalı çıkıp gizlice açılıyorum 19 yaşındayım senin gibi fark ettikleri an üniversite tercihlerime engel olabilirler
Umarım güzel gelişmeler vardır.. aynı yaştayız, benzer şeyler yaşamışız. Konuşmak istersen instagram adresim @ozgurlukemekisterr