“Bunu Allah rızası için değil, sen istediğin için yapıyorum.”

Öncelikle herkese merhaba! Siteyi, yaklaşık 4-5 aydır takip ediyorum ve en sonunda ben de kendi hikayemi yazmaya karar verdim. Babam muhafazakar şekilde yetiştirilmiş üniversite mezunu bir insan. Annemse onun tam tersi Trakya kültürüyle büyümüş, üniversiteye kadar da rahat bir yaşam sürmüş bir kadın. Dedem, yalnızca annemlerin giydiklerinin dar olmamasını istiyormuş ve kapanmamaları konusunda da çok ısrarcıymış. Daha sonra üniversitede annem ve babam tanışmış ve evlenmişler. Babam o zamanlar İslam konusunda çok ılımlıymış. Annemse imam nikahı sırasında açıkmış, daha sonra kapanmış. Babam annemin ilk tesettüre girdiği dönemlerde -yaz dönemi- anneme destek olmak için kazakla dolaşacak kadar ince ruhlu bir insanmış. Ne olduysa her şey abim doğduktan sonra değişmiş ya da belki hep böyleymiş, sadece annem anlamamış. Babam, abime sürekli dini kitaplar okuması için baskı yapmış ve küçük şeylerde bile onu döver olmuş.

Ben doğru düzgün fiziksel şiddete maruz kalmadım ama sürekli psikolojik şiddete maruz kalıyordum. 5-6 yaşlarındayken omzu açık şeylere takıntım vardı ve giydiğim üstlerin omzunu açardım. Babam bundan dolayı bir keresinde beni sokak ortasında sıkıştırıp bağırmıştı… Daha sonrasında da hiçbir şey iyiye gitmedi tabii. Aldığım her kıyafette “Dön bir bakayım, vücudun belli oluyor mu?” derdi. 5. sınıfa geçtiğimde beni tüm çevremden kopardılar ve İmam Hatip’e yazılmak zorunda kaldım. Okula kapalı gidiyor ve normal hayatımda açık dolaşıyordum. Babam okula ilk başladığımda “Oraya açık gidilmez” demişti, halbuki sınıfımda açık kızlar da vardı. Bunu söylediğimde ise “Sen gitmeyeceksin, aklından bile geçirme” demişti.

5. sınıfa geçmeden önce çok sosyal biriydim, bir sürü arkadaşım vardı. Sonralarıysa okuldan dönerken insanlar beni öyle görmesin diye sürekli saklanırdım. Sadece bir kez arkadaşlarıma öyle yakalanmıştım ve benimle dalga geçmeye başlamışlardı.

Esas olaylar 5. sınıfın ara tatilinde, okulca pikniğe gitmemizle başladı. Okulda kapalı olduğum için pikniğe de kapalı gitmemi istemişti babam. Tesettüre uygun kıyafet aldık. Piknikten sonra arkadaşlarım siteye de öyle inmemi, kıyafetlerimi merak ettiklerini söylediler ve onların yanına sadece bir kez öyle gittim. Bir sonraki gün açık dışarı çıktığımda babam beni binanın içinde gördü, kolumdan tutup eve götürdü. Beni çuvalmışım gibi odaya fırlatıp “Sen bunu oyun mu zannediyorsun? Kapanmadan bu odadan çıkmayacaksın.” dedi.

Şimdiki aklım olsaydı o odadan çıkmazdım. Ama o zaman sadece 11 yaşındaydım. Doğal olarak tesettüre girdim. Hayatım gitgide sarpa sardı. Dedem bir dönem kuzenimin yanında saçımı açtığım için benimle konuşmadı. Sitedeki arkadaşlarımla aram bozuldu ve o dönem resmen obez oldum.

Liseye geçtiğimde kendime biraz daha dikkat etmeye başladım ama tabii istediğim şeyleri yine giyemiyordum. Şu an 12. sınıfı bitirdim ve artık tesettürlü olmaya asla tahammülüm kalmadı. Annemle bu konuyu 11. sınıfta konuştuğumda babamın ne tepki vereceğini tahmin edemediğini söylemişti. Ben bunu annemle paylaşmadan kısa bir süre önce de abim, anneme ateist olduğunu söylemişti. Annem babama bunu söylediğinde babam sadece onun için dua edeceğini söyledi ve başka hiçbir şey yapmadı. Ben bu sene annemle bu konuyu yine konuştum, gidip babama bir şeyler söyledi. Babam ve annemle beraber sohbet ederken anneme tulum giymek istediğimden bahsettim ve babam “Giyemezsin öyle şeyler” dedi. Ben de “Oğlunun giydiklerine laf etmiyorsun ama” dedim ve bana cevap olarak “Dizinin üstünde giysin, ona da söylerim” dedi. Oğlunun ateist olması ve sürekli boxer gibi şeyler giymesi dışında hiçbir sorun yoktu tabii. “Aklında zaten yoktur ama açılmak falan aklına gelmesin” dedi. Ben de o sinirle “Nereden biliyorsun aklımda olmadığını” deyince “Unut bunu. Bu benim kırmızı çizgim” dedi. Ağzımı açıp bir şey diyemedim o an. Odama gidip ağladım sadece.

Yaklaşık bir iki hafta sonra ‘İslam’da zorlama’ üzerine konuşurken babam “Arkadaşımı sadece sözle zorlayabilirim ama kızımı istediğim gibi zorlarım, gerekirse döverim bile” dedi. Ben de gidip güvendiği sayfalardan ‘Tesettürde zorlama’ ile ilgili yazılar buldum ve ona gösterdim. “Böyle bir hakkın yok yani” dedim. “Ama ben kızımın cehenneme girmesini istemiyorum.” dedi. Ben de “Bunu Allah rızası için değil, sen istediğin için yapıyorum” dedim. Konuşma orada bitti.

O günden beri bu konu bir daha hiç açılmadı ve ben ne yapacağımı bilmiyorum. Ben, annemle abime üniversiteye geçince babama söyleyeceğim, dedim. Annem “En fazla birkaç ay para vermez, sonra kabullenir” dedi ama abim “Anlık sinirle seni öldürebilir bile veya kolunu, bacağını kırabilir. Hiç de şaşırmam.” dedi.

Şu an ne yapacağımı bilmiyorum. Sene içerisinde salaklık yapıp ders çalışmadım ve mecburen mezuna kalacağım. Bir sene daha idare edebilirim ama bundan sonra ne yapacağımı bilmiyorum. Karşısına geçip konuşmak istiyorum. İslam’ın sandığı şey olmadığını ona söylemek istiyorum. Namaza, oruca alıştırma varken; tesettüre alıştırma, erken yaşta tesettüre sokma gibi bir şeyin dinde yer almadığını, şeriatta bile tesettüre girmeyen kadınlar için bir ceza olmadığını söylemek istiyorum. Yüzüne bağıra bağıra “Allah sana böyle bir yetki vermemişken, beni nasıl döverek tesettüre zorlayabiliyorsun? Bu hakkı kendinde nasıl buluyorsun” demek istiyorum. Ama yapacaklarını tahmin edemediğim için hiçbir şey söyleyemiyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum.

Ne olur bana akıl verin. Çünkü ben artık olmadığım biri gibi davranmak istemiyorum. Allah’ın çok da üstünde durmadığı bir şey için, tüm hayatımın değişmesini, kısıtlanması istemiyorum.

(Görsel: Leon Spilliaert)

““Bunu Allah rızası için değil, sen istediğin için yapıyorum.”” için 5 yanıt

  1. Kuran’ da saçın günah olduğu yaz-mı-yor. Baş örtüsünü göğsün üstüne indirmek yazıyor. Meme denen organı kapatmak için.
    O yüzyılda başörtüsü Arap kadınların aksesuar olarak taktıkları ve üstleri tamamen çıplak gezdikleri bir dönemdi tarih bilimine göre.
    İnsanlar bunu bile bilmeden “Cehennemde yanacaksın.” diyor, oysaki bunu yalnız Tanrı bilir. Kendisini Tanrı sanmak en büyük sıkıntı değil mi?
    Muhammed Esed’ in çevirdiği Kuran Mesajı adlı mealin ilk kopyasını okumayı herkesw öneririm. Zahmet edebilirse benim gibi düşünmeyenlere de ama edeceklerini sanmam:)
    Yolun açık olsun ve Tanrı’ nın sana verdiği gücü sonuna kadar kullanmak nasip olsun. İyi günler.

  2. Kesinlikle ama kesinlikle kendini üniversite ile şartlandırma. Çok büyük hayal kırıklığı yaşarsın. Ben de öyle diyordum ama işte olmadı. Olmayınca daha beter oluyorsun.
    Biraz saçma ve küstahça gelebilir ama sakın korkma ve dik dur. Böyle saldırgan tutum sergileyen insanlar daha güçsüz ve korkatır. Baban aslında senin cehenneme gitmenden veya kendisinin gitmesinden korkmuyor. Baban otoritesinin sarsılmasıdan korkuyor. Sen babana karşı geliyorsun ve baban bunu bir tehdit olarak algılıyor.
    Maddi ve bedensel olarak senden daha güçlü olabilir ama bu senin güçsüz olduğun anlamına gelmez. Kendi güçlü ve zayıf yönlerini bularak kendini geliştirme lazım. Aynı zamanda engel teşkil eden kişilerin zayıf yönlerini bularak üzerlerine gitmelisin. Tüm bunları yaparken karşı taraf pes ettiğini düşünerek gardını indirir ve sen de hamleni yaparsın.
    Söylediklerim ve söylem tarzım sana garip gelebilir ama bu böyle. Biz bir savaş veriyoruz. Bu savaştan sağ ve galip ayrılmak istiyorsak bazı şeyleri göze almış ve hazırlıklı olmamız gerekiyor.
    …Ve en önemlisi kendinize karşı acımasız olmayın. İnsanın en çok zarar verdiği kişi kendisidir. Kendinizi tam olarak tanıyın, benliğimizi farkında olun ve hatalarınızı/zayıflıklarınızı kabullenin(ve onları düzeltin/telafi edin). Emin olun o zaman her şey daha kolay olacaktır.
    Kendinize çok iyi bakın:)

  3. İnsan muhtaç olmak istermi? İhtiyaç sahibi olmayan mesaj yazarmı? Komşusu açken tok uyuyan ümmetim değildir demiş Hazreti Muhammed. Allah insanı çaresiz bırakmasın. Allah insanı insana muhtaç etmesin. Allah haram yemeyi nasip etmesin. Ölüm var. Kefenin cebi yok. İki yaşında bebeğim var. Allah rızası için destek olurmusunuz? [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir