Öncelikle herkese merhaba.
Ben de uzun bir süredir açılmayı düşünen biriyim ve bunu ilk defa sizlerle paylaşıyorum. Aslına bakarsanız söze nereden başlayacağımı da bilmiyorum. Burada olan herkes gibi ben de başımdaki örtüden kurtulmaya çalışıyorum. Hikayem, ben daha çok küçükken başladı. Küçükken hep hemşire olmak isterdim, internetten hemşirelerin giydikleri kıyafetlere bakardım hep. Bir gün annemle otururken laf lafı açtı, ben de anneme hemşirelerin giydiği kıyafeti gösterdim; “Ayy ne güzelmiş ama sen bunu böyle giyemezsin.” dedi. Ben de hemen sordum; “Niye?”. “İleride kapanacaksın ya, bu kıyafetin altına uzun kollu badiler giyip kafana da eşarp takacaksın.” dedi. O an başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Bağırarak; “Hayır, ben hiçbir zaman kapanmayacağım.” dedim ve odayı terk ettim. Ya daha küçücük çocuğum…
Lise 1’e geçtiğim yaz, annem daha da çok zorlamaya başladı. Sadece annem değil, etrafımdaki herkes; babaannem, çevrem… Herkes, başımı zorla kapatmamı söylüyordu. Hep ertelemeye çalıştım çünkü asla o örtüyü kafama takmak istemiyordum. Okulların açılmasına 1 hafta kala annem bana yine sordu; “Başını ne zaman kapatacaksın?”. Ben de annemi geçiştirmek adına; “Okulun açıldığı gün, söz, kapanacağım.” dedim. Buna bile sıcak bakmayan annem zorla da olsa; “Tamam ama bana söz ver, kapanacaksın.” dedi. Bu arada ben kapanmak istemediğimi her fırsatta dile getiriyordum. Hatta bir gün bunun yüzünden babam tarafından tehdit bile edildim. Ona kapanmayacağımı söylediğimde; “Kapanmazsan seni öldürürüm.” dedi. Ve bu cümleyi öylesine söylemedi, ciddi ciddi; “Seni öldürürüm.” dedi. Öz babam ya bunu diyen, daha size ne anlatayım ki…
Zorla da olsa 9. sınıfın ilk günü kapalı gittim okula ama gittiğim şekli bir görseniz… Gülmekten ağlarsınız halime, o kadar kötü bir halde okula gittim ki… Ha, şimdi gayet güzel ve tarz bir şekilde giyiniyorum ama benim yaşamak istediğim hayat bu değil ki… Ben bir erkek benim saçımdan, kıyafetimden-kısacası benden-tahrik olacak diye hayatımı mahvedemem. Okula annem de benimle beraber gelmişti. O gün kendime bir söz verdim; “Her ne olursa olsun, kim ne derse desin, ben kafamdaki o örtüyü çıkaracağım.” dedim. Ve o gün bu gündür aynı düşüncem devam ediyor. Hep de devam edecek, ta ki ben bu bez parçasını kafamdan çıkarana kadar…
Aynaya baktığım her gün kendimden biraz daha nefret ediyorum. Şu an 11. sınıfım ve 2 senedir zorla kapalıyım. Şu an için tek hayalim İzmir’deki Ege Üniversitesi’nin Hemşirelik bölümünü kazanıp bir an önce bu şehirden gitmek. Bu evden, bu aileden, her şeyden kurtulup kendime yepyeni bir sayfa açmak istiyorum ve bunun için elimden ne geliyorsa yapıyorum.
Neyse, sizleri de fazla sıkmadan hikayemi şu anlık burada bitirmek istiyorum. İnşallah bir gün ben de buraya kendi başarı hikayemi yazarım. “Çok zor oldu ama başardım.” demek istiyorum. Ben artık dışarı çıkamıyorum, sırf o başımdaki bir bez parçası yüzünden… Ama izin vermeyeceğim, ne o bez parçasının hayatımı mahvetmesine ne de insanlarım benim hayatıma burnunu sokmalarına… Hiçbirine izin vermeyeceğim.
Siz de kızlar, izin vermeyin. Kimsenin ama hiç kimsenin hayatınıza karışmasına izin vermeyin. Şu an bu hikayeyi o kadar kısa bir şekilde anlattım ki… Umarım başka birine bu hikaye cesaret verir ve o da hayaline kavuşabilir. Her gece bu hayalle yatıp, bu hayalle kalkıyorum. Sizlere diyeceğim son cümle kızlar: Özgürlük emek ister ve biz o emeği gösterip hayalini kurduğumuz hayatı yaşayacağız. Sadece biraz sabır lazım, sabredin. Bazen bu durum aylar alır bazen de yıllar ama sonunda olur. Kimse için hayatınızı mahvetmeyin.
(Görsel: Milan Nenezic)