Aynı evin içinde yedi kat yabancıyız.

Törpülediğiniz ruhları biriktirdiğiniz bir yer var mı? Belki hayal çöplüğü, belki düşler bataklığı.

Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Çocukluktan beri zorla gönderildiğim Kur’an kursları, alınan okul eteğinin boyuna dair her sene yapılan kavga, insanların içinde annemin eteğimi tutup çekiştirmesi, veli toplantısına gelen babamın koridorun ortasında “Şu şalını önüne getir!” deyip şalımı çekiştirmesi, lisede güzel sanatlar sınavına dahi girememem ve “Madem siz istediğim yere göndermediniz, ben de hiç okumam” diyerek sınav sorularını sallayıp düşük puan aldığım için İmam Hatip lisesine gönderilmem, normalde 20’li yaşlarda ortaya çıkan bipolar ataklarını 15 yaşında deneyimlemem, her fırsatta kız çocuğu olmamın heves ettiklerime engel olması, bunların hepsi ve daha fazlasını göğüs kafesimde taşımam biraz ağır değil miydi tanrım?

Bazen İsa’nın çarmıha gerildiğinde “Eli eli, ya sabakthani?” (Tanrım tanrım, beni neden terk ettin?) diye bağırışı kulaklarımda çınlıyor. İçim çürüdü, her saniye sadece çürüdüğümü ve eksildiğimi hissediyorum. Hayatımın her alanında çok fazla varlar, çok fazla müdahale ediyorlar ama aslında yoklar. İhtiyacım olduğunda, hissettiklerim göğüs kafesime sığmadığında yoklar.

Dizine yatıp ağlamak istiyorum baba. Ne kadar nefret etsem de yanımda olmanı, beni anlamamı istiyorum baba. Aynı evin içinde yedi kat yabancıyız. Güçlü olmak istemiyorum artık. Sürekli bir şeylerle baş etmek istemiyorum. Zaten yolun kendisi yeterince yorucu. Biliyorum, her şeye rağmen ertesi gün güneş doğacak. Biliyorum, göğüs kafesimde birikenler, mazinin iç burkan tadı hep genzimde kalacak. Yorulduk mücadeleci kadınlar, ziyadesiyle yorulduk.

(Görsel: Charles Blackman)

“Aynı evin içinde yedi kat yabancıyız.” için bir yanıt

  1. Sınıfın ortasında ağladım bu yazı yüzünden. Seni çok iyi anlıyorum kız kardeşim. Aynı acıyı çekiyoruz. Umarım kurtulabilirsin. Ben umudum yitirdim ve daha fazla hiçbir şey için mücadele etmeyeceğim. Yaşamak, nefes almak bile benim için sadece savaş artık. Ben yoruldum ve pes ediyorum bunları daha fazla çekmeyeceğim ama senin içinde umut hep yeşersin. Özgürlük emek ister.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir