Merhaba. Uzun zamandır sayfanızı takip ediyorum ve yaptığınıza inanılmaz saygı duyuyorum. Ben de bugün başarı hikayemi -böyle demek beni cesaretlendiriyor- paylaşmak istedim.
Aşırı dindar ama yobaz olmayan bir ailede doğdum. 5. sınıfta kendi isteğimle -yapmam gerektiğine inandırılmıştım- kapandım ama 6. sınıfta ergenliğe girdiğimde sıkıntılarını yaşamaya başladım. Sürekli uzun giyinmem ve erkeklerden olabildiğince uzak kalmam gerekiyordu. Ortaokul ve lisede kız öğrencileri alan bir İmam Hatip’e gittim ama bu durum ancak ortaokulun sonunda gözüme batmaya başladı. Giydiğim kıyafetleri, bu cinsiyetçi kuralları sorguladıkça sıra başörtüme de geldi ve lise 2’de anneme açılmak istediğimi söyledim.
“Baban şu an duysa memleketten döner öldürür seni” dediğinde ilk şokumu geçirmiştim. Ama onların reddetmesi beni vazgeçirmedi. Dışarıda başımı açmaya ve eve gelince kapatmaya başladım. İlk yakalanmamda dayak yedim, vazgeçmedim. Aileme sürekli ‘18’ime geldiğimde açılacağım’ diyordum ama buna rağmen izin vermiyorlardı. Bu, böyle 2 yıl devam etti. Ettiğim kavgaların, yediğim hakaretlerin sonu yoktu. Babam “Ben seni kızım olarak kabul edemem, evimde bulunduramam” diyordu, annem ise konuşmaya bile izin vermeden devamlı bağırıyordu. 11. sınıfın başında daha erkek arkadaşım bile yokken orospu olarak görülmeye başlanmıştım. Sonuçta erkeklere kendinizi beğendirmeye çalışmak dışında neden saçınızı açmak isteyesiniz ki?
18 yaşında olmama 2 ay kala oturup sabaha kadar tartıştım. O zamana kadar kendimi dilde geliştirmiş ve düzenli paramı kazanmaya başlamıştım, üniversiteye gitmeme de birkaç ay kalmıştı. Aileme eğer bana izin vermezlerse evi terk edebileceğimi ve bir daha yüzümü bile göremeyeceklerini söylediğimde ve asla geri çekilmediğimde onları vazgeçirmiştim. O gün hayatımın en mutlu günüydü. İlk başlarda zorlandım çünkü okuldan ve ailemden kötü tepkiler çığ gibi büyüyordu ama beni hiçbiri üzmedi. Şu an ise 19 yaşıma girdim, üniversitemin 1. yılındayım ve ailemle normal bir ilişkim var. Evet, farklı yaşam tarzlarımız çatışsa da birlikte yaşamaya alıştık ve birbirimize sevgimiz ve saygımız da zamanla arttı.
Pes etmeyin güzel kadınlar. Siz güçlü durdukça kimse sizin karşınızda duramaz. Duramadığınız yerde de biz varız, yaşadığınız şeyleri anlıyoruz. Yalnız değilsiniz. Asla yalnız yürümeyeceksiniz.
(Görsel: Louise Bourgeois)
“Sonuçta erkeklere kendinizi beğendirmeye çalışmak dışında neden saçınızı açmak isteyesiniz ki?” için bir yanıt
eğer hala buradaysan insanlardan gördüğün tepkileri söyler misin beni çok korkutuyor da