Merhaba. Ben de Türkiye’deki birçok kız gibi zorla istemediğim bir hayat yaşadım. 8. sınıftan sonra okuldan alındım ve yatılı Kur’an kursuna gittim. Beni açık liseye verdiler. “Yatılı kursta sana hem dini ders verecekler hem de okul derslerini görüp liseyi bitirebileceksin” dediler. Oraya adımımı basar basmaz oraya ait olmadığımı anlamıştım. Oradaki ilk günümde pantolon ve kısa kollu giymiştim, bu gayet normaldi. Fakat babam yanımdan ayrılır ayrılmaz gerçek yüzlerini gösterdiler. Bir hoca beni görünce suratını büzüştürüp “Alın şunu şuradan. Götürün, usturuplu bir şeyler giysin. Kursun içinde böyle abuk sabuk dolaşmasın” diyerek beni bir öğrenciyle yatakhaneye göndermişti. Orada etek giydirip türban taktırdılar. Bunu kabullendim ve oraya göre giyindim. Ama diğer şeyler de normal değildi ki… Güya okul derslerini de öğreteceklerdi ya hani… Yapmadılar. Kur’an’ı Kerim’den, ilmihalden, Arapça kitaplardan başka kitaplar almak yasaktı. Eğer almaya kalkarsak bayağı azar işitiyorduk. Ders kitaplarımız saklanıyordu ve sınava bir hafta kala apar topar dersleri öğretmeye çalışıyorlardı. Kim sınava son hafta çalışıp sınıfı geçebilir?
Ben yatılıya giderken açıktım ve hocaların hepsi bunu biliyordu. Ama yine de oradan bir türlü açık çıkamıyordum. Hiç izin vermediler. Hep kurstan çıkar çıkmaz sokak aralarında üstümü değiştirirdim. Beni oradan alsın diye babamla kaç kez kavga ettim ama asla almadı. Ben de ne yapayım, çözüm olarak ona ‘İmam Hatip’e gitmeyi kabul ediyorum ve beni kurstan alırsan kapanacağım’ diye söz verdim. Bir sene boyunca o eziyeti çektikten sonra babam beni oradan aldı. Sonrasında kurtuldum mu? Tabii ki hayır. İmam Hatip’e verildim, o kısmı benim için önemli değildi ama kurstan çıkma karşılığında kapanacağıma dair bir söz de vermiştim.
Liseye başladım. O hafta babam ‘Kapanacaksın’ diye tutturdu. Okula bir gün açık, bir gün kapalı gittim. Bir hafta böyle geçti. Bir hafta boyunca evde ağladım. Okula ağlayarak gittim, ağlayarak geldim. Ne yazık ki kapanmaya karşı koyamadım. Babam buna izin vermedi. 16 yaşımda yani tam 6 yıl önce kapandım. Ama nasıl bir 6 yıldı, bilmiyorum. Bu örtü, kafamda yükten başka bir şey değildi. Bizim Allah istiyor diye kapanmamız gerekmiyor muydu? Ben babam için kapandım. Allah istiyor diye değil, babam istiyor diye kapandım. Hiç kimseye istemediğimi belli etmedim. Hiç kimse istemediğimi anlamadı.
Bu böyle devam etti. Zaman geçtikçe sabredemez oldum. Saçlarım upuzun, neredeyse dizlerime gelecek. Kendimde en sevdiğim şey saçlarım ve ben onları örtmek zorundaydım. İlk başlarda Allah böyle istiyor, bunu yapmak sevap diyerek içimi rahatlatıyordum. Ama gün geçtikçe, farklı hayatlar gördükçe, okudukça, araştırdıkça bir sürü şey bana ters gelmeye başladı. Dinden çıkarım diye okumaktan korkuyordum. Şimdi ise sürekli okuyorum.
Benim acilen açılmam gerekiyordu. Artık daha fazla kabullenemezdim. Kendimi hapsolmuş gibi hissediyordum. Babam ve baba tarafım, benim için hep sıkıntıydı. Bisiklete binerdim, ‘Neden bisiklete biniyorsun?’ derlerdi. Hepsinde ‘El alem ne der’ düşüncesi vardı. Abim 10 yıl istemediği bir hayatı yaşadı. O da benim yanımda olduğu için 6 yıllık kapalılık hayatıma 2 hafta önce son verdim. Bunu, 22 yaşımda becerebildim. Babam ilk başta ne kadar ısrarcı olsa da pes etti. Şu an hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Kabullendi. Eğer abime rağmen izin vermeselerdi kendimi ayarlamıştım. Evimi ayıracaktım. Açılma konusunu ilk önce abime söylemiştim. Sonra anneme söyledim. Annem istemiyordu ama fazla bir tepki vermedi. Asıl mesele babama söylemekti. Babama, ilk önce annem söyledi. Babamın bağırma sesi benim olduğum odaya bile geldi. “Taviz vermek yok, amacı ne, açılıp ne yapacak, kim için istiyor bunları, çok yüz verdik” gibi bir sürü şey duydum. Sonrasında abim yanlarına gitti. Abim, benim bu hayattaki en büyük şansımdır. Eğer istediğimi yapamazsam evden ayrılacağım, dediğimde “Cesaretin varsa yap” demişti. Ben artık o cesareti içimde hissediyorum ve asla kaybetmeyeceğim.
Buradan bütün kadınlara sesleniyorum. Yalnız kalmaktan korkmayın. Kendi hayatınızı başkalarının istediği gibi yaşamayı bırakın. Size saygı duyulmayan bir yerde yaşamaya mahkûm değilsiniz. Ben 6 yıldır tek bir hayal kuruyorum. O kadar basit bir hayal ki normalde… Sadece bizim için zordu. Benim hayalim saçlarımı rüzgârda savurmaktı. Ben artık rüzgârda saçlarımı savuruyorum.
(Görsel: Artem Tolstukhin)
“Ben 6 yıldır tek bir hayal kuruyorum.” için bir yanıt
Merhaba senin adına gerçekten çok sevindim en kısa zamanda umarım bende aynılarını yaşarım yaşantımız biraz benzerlik gösteriyor bende 8.sınıf bittikten sonra zorla kuran kursuna gönderdiler ve mecburen kapandım kuran kursuna gidince açıktan okuyordum ve kursta okul derslerinide vereceklerini söylediler ve vermediler sende de olduğu gibi son 2 hafta kala ders çalıştırırlardı şu an 20 yaşındayım 14 yaşından beri zorunlu bir şekilde kapalıyım ailemden ilk ablama söylemiştim 2 sene önce biraz konuştuk sonra konu kapandı bende hiç açmadım konuyu 2 hafta önce ilk ablamla Konuştum sonra annemle annem hemen babama söyledi babam çok cahilce konuşup gerçek mânâ da moralimi çok bozdu ünv gitme o zaman evlendirelim evlendikten sonra açılırsan açıl ne yapıyorsan yap dedi beni de en çok üzen bu oldu ne yapacağımı hiç bilmiyorum babamın elalem ne der düşüncesinde olduğu için böyle olduğunu biliyorum ben gerçekten çok sıkıldım böyle olmaktan içimden gelmeyen bir şeyi devam ettirmek beni çok zorluyor