Merhaba, ben 6. sınıftayken kapandım. Gittiğim okul, ailemin seçtiği muhafazakâr bir okuldu. Ailem, akrabalarım, ailemin çevresi, benim çevrem… Herkes muhafazakardı. Eğer kapanırsam herkes bana daha çok ilgi gösterir, annem hiç değilse beni bir konuda över diye düşündüm. Çocuk aklı. Kapandım. Etrafımdaki herkes beni övdü, arkadaşlarımdan birkaçı bana özenip kapandı. Şimdi düşünüyorum da her ne yapmışsam annem bana bir çift güzel laf etsin, bir kere de benim beceriksizliğimden şikâyet etmesin diyeydi.
Lise sınavında yüksek yerleri hedefliyordum, annem bana “Hiç hedefleme, ben hiç umutlu değilim” diyordu. Yine de ona inat %5’lik dilime girebilmiştim. Güzel bir Anadolu lisesine gitmek istiyordum. Ancak beni yine ortaokulda gittiğim okulun Fen lisesine verdiler. Bahane olarak da “Seni değiştirirler o okulda, seni dışlarlar. Sen kapalısın, onların düşünce yapısı farklı; dışlanırsın” dediler. İstemedim ama yine de aynı okula yazdırdılar. Hayatım boyunca farklı bir düşünce yapısı olan hiç kimseyle tanışamadım. Hayatın boyunca aynı tip insanları görerek yaşamak ne kadar yanlış oysaki.
Liseye geçtiğimde yeni yeni sorgulamaya başladım. Şu an 11. sınıftayım. 2 yılın ardından 5 ay önce anneme ve babama inanmadığımı ve açılmak istediğimi söyledim. Böyle bir şeyin asla olmayacağını, gerekirse başörtüyü kafama zorla takacağımı söylediler. Ağladılar, kendilerinde suç buldular. Kafamın karışık olduğunu ve bunları düşünmememi, çok erken olduğunu söylediler. Ben 12 yaşındayken çok mu düşünerek kapanmıştım? Şimdi oruç tutturuyor, namaz kıldırıyorlar. Dayanamıyorum. Her ne kadar alttan alsam da olmadığım biri gibi yaşamak çok zoruma gidiyor. Ancak aramızın bozulmasından çok korkuyorum. Oysa tek istediğim şey beni olduğum gibi kabul etmeleriydi, olmalarını istediğim şekilde değil. Yazacak o kadar çok şey var ki…
(Görsel: Felice Casorati)