Onlar sadece namaz kılar, Kur’an okurlar ve ibadeti de imanı da sadece bundan ibaret sanırlar.

Gökyüzü, evren, dünya ne güzel. Bizim burada yaşamamız bir mucize. Bırak evreni, dünyada bile iğnenin ucu kadar değiliz ama duygularımız, acılarımız var ve en önemlisi yaşıyoruz. Garip, bunlara sahip olacak ne yaptık? Niye yaşıyoruz? Evren bu kadar güzelken bizim kalplerimiz niye bu kadar kötü? İnsanlar bu evreni hak edecek hiçbir şey yapmadı, dünya bizi istemiyor artık, insanlar vahşileşti. Dünyada önem verilmemesi gereken ama önemli olduğunu sanan tek varlığız. Dünyada, evrende, diğer gezegenlerde keşfedilmemiş o kadar güzellik ve canlı var ki… Oysa önemli olan ve hayatta kalmaya çalışan yalnızca bizmişiz gibi davranıyoruz. İnsanlar hiçbir şeyi hak etmiyor ama ben evrenden yardım istiyorum; lütfen bana yardım edin, tek istediğim bana yardım etmeniz.

Artık sadece yaşıyorum, hiçbir şeyden keyif almıyorum. Kimse sesimi duymuyor, kalbim kırılıyor. Ağlıyorum çünkü yapabileceğim bir şey kalmadı. Ağlayınca bir şey değişmiyor ama ağlıyorum çünkü kalbim, beynime ağlama komutu veriyor. Bu hayattan ve evrenden bir şey beklemiyorum. Herkes evrenden çok şey istiyor. Gerçek aşkı bulmayı istiyor, bazıları işe girmeyi istiyor; daha sayamayacağım bir sürü değersiz şey istiyorlar. Bense sadece mutlu bir hayat istiyorum, gülmek istiyorum, yaşamak istiyorum ama yaşamamı istemeyen o kadar çok insan var ki… Mutlu olduğumu sananlar içimde ne olduğunu bilmiyor. Artık içimdeki canavardan kurtulmak istiyorum ama o olmayınca da kendimi yalnız hissediyorum. Konuştuğum 2 kişi vardı, tabii ki sizler onları göremiyorsunuz çünkü onlar benim içimde yaşıyor. Birisi Bay Mr. Evet, ismi çok saçma çünkü 2 kelime de ‘bay’ anlamına geliyor ama ismi bu, yapacak bir şey yok. Kitap okumayı çok seviyor ve biraz da ihtiyar, hep aynı koltukta oturur. Bir tane daha var, bu aralar yok ama uzun, sıska, tatlı bir şey ve ondan biraz korkuyorum. Bu 2 kişiyle hayatta kalmaya çalışıyorum ama bu çok zor çünkü onları göremiyorum.

Bir gün rüya gördüm, 23 Şubat’tı. Gördüğüm en güzel rüya olabilir. Annem vardı. Babam vardı. Küçük bir erkek kardeşim ve abim vardı. Yuvarlak bir masanın çevresine dolanmıştık ve önümüzde bir kitap vardı. Elimizi ona koyduğumuzda zihnimizden geçen o yere gidiyorduk. Annem ve babam bize veda eder gibi bakıyordu, onlara baktığımda bizi sevdiklerini görebiliyordum. Annemin üzerinde mavi bir elbise vardı, saçları iki omzundan dökülüyordu ve gözlerinde korku vardı. Babamsa toplu ve kısaydı, üstünde kareli mavi gömlek vardı. Gülüyordu bana, en önemlisi buydu. Küçük tombik kardeşim aynı babama benziyordu, abim olduğunu düşündüğüm kişiyse ince ve uzundu, kıvırcık saçları vardı. Rüyamdan uyanınca boşluğa düşmüş gibi hissettim. Birçok kez o rüyaya dönmeyi denedim ama olmadı. Belki beni gelir ve buradan kurtarırlar diye düşündüm ama gelmediler ve ben burada hayatta kalmaya devam etmeye çalışıyorum.

Akrabalar bir şey söylemesin diye benim hayalimi hiçe sayan insanlarla yaşıyorum. Yaşıtlarım ve sınıfımdaki kişiler o kadar şımarık ki anlatamam ama ailem benim şımarık olduğumu düşünüyor. Hiçbir şeyi olmayan bir kızdan şımarık olur mu? Sınıfımdaki kızlar sadece sevgili yapmakla ve dedikodu yapmakla meşgul; teneffüste birbirlerine bakmakla ve aptal mesajlarla yaşıyorlar. Asla böyle bir hayat istemezdim. Dedim ya, insanlar hiçbir şeyi hak etmiyor diye. Bunlardan ve daha birçoğundan bahsediyorum. Ama yaşıtlarım bunlarla mutlu olabiliyor, benimse tek istediğim mutlu bir aile ve hayalimi gerçekleştirmek. Ama bunun gerçekleşmesi imkânsız gibi bir şey. Para istemiyorum, hiçbir şey istemiyorum. Hiçbir şey istemezken sadece o iki şeyi istiyorum. Hayat acımasız değil, insanlar acımasız. Hayatını çok güzel yaşayan insanlar var. Onların ailelerinden gördükleri bir baskı ve ailelerinin saçma düşünceleri yok.

Kendimi müzikle ve kitapla oyalıyorum. Hayalimi gerçekleştirmek için bir adım atmam gerekiyordu ama adımımın kayalığa saplandığını söyleyebilirim. Kendin hakkında ailenden izin almak çok adice, senin hayatını onlar yaşıyor. Bir kukla gibi oynatıyorlar, ipler her zaman onların elinde. Türkiye’de çomar bir ailede büyümek böyle. Dinine, ne giydiğine, nasıl davranacağına, her şeyine karışırlar hatta ne yiyeceğine ve nasıl yiyeceğine bile karışırlar çünkü onlar senin ailen, onlara baş kaldıramazsın çünkü bu saygısızlık olur. Kendi dinleri hakkında en ufak fikirleri olmaz ama çok şey biliyormuş gibi davranırlar. Araştırmazlar, öğrenmezler. Dinimizde zorlama olmadığını anlamazlar. Şu andaki halimden o kadar tiksiniyorum ki… Zaten bana 2 yıldır sevap yazılmıyor. Sadece takıyorum ama onlar bunu anlamıyorlar. ‘Kabir azabı’ diyorlar, dinini yaşamak için kapalı olmaya gerek olmadığını bilmiyorlar. Çok günahı olan bir kadının bile bir kedinin başını okşayınca tüm günahlarının affolunduğunu bilmiyorlar. Onlar sadece namaz kılar, Kur’an okurlar ve ibadeti de imanı da sadece bundan ibaret sanırlar. Çomarlık budur. Böyle bir ailede doğmaksa benim hayatım gibi bir hayat sunar size: acımasız ve yorucu… Anksiyeteyle uğraşırsınız ama onlar herkese mutlu olduğunuzu söyler. Nasıl olduğunuz sorulunca ‘İyiyim’ demek ve yalandan gülümsemek zorunda kalırsınız. Oyunculukları o kadar iyidir ki size öfke ve nefret kusarken bir zil çalınca yabancıya güzel konuşur ve size göstermedikleri hitap ve gülücükleri sunarlar. Bazen ‘salak, aptal, yaratık’ diye çağırıldığınız bile olur ve onlardan tiksinirsiniz. Sizi rahatsız etmek için ellerinden geleni yaparlar.

Ben daha 14 yaşımdayım ve bunlara her gün katlanmak zorundayım. Sadece ölmeyi bekliyorum çünkü artık elimden bir şey gelmiyor. Arkadaşlarımı izliyorum, aileleriyle yaşamlarını izliyorum. Bir arkadaşım az sonra babasıyla yemek yapacakmış. Bense bir odada yalnız başıma hayatımın çürümesini izliyorum. Umarım hayatınız benim gibi olmaz.

(Görsel: Moïse Kisling)

“Onlar sadece namaz kılar, Kur’an okurlar ve ibadeti de imanı da sadece bundan ibaret sanırlar.” için bir yanıt

  1. Yaşına göre kendini ne kadar güzel ifade etmişsin.Bu da yaşıtlarına göre daha olgun ve daha fazla şey yaşadığın için biliyorum.Ben senden 6 yaş büyüğüm.Şunu bilmeni isterim ki beklediğin şey sadece ölmek olmasın.Beklesek de beklemesek de öleceğiz.Umudu bekle.Her şeyin daha
    iyi olacağını ve bir şeylerin değişebileceğini bekle.Sen çok güçlü ve olgunsun.Yaşayacağın çok şey var.Hemen düzelmez her şey ama bir gün bunlar geride kalacak.Çabalayıp kendini geliştir ve sonra gücün sende olduğunu izle.Hayatını baştan yaratabileceğini izle.Ama sabırlı ol,kendini bırakma.Çabala,kendin için.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir