Çocuk yaşımda anne oldum ben. Beni dünyaya getirenlerin annesi oldum. Ailemin annesi oldum. Çocuk yaşımda güçlü oldum. Ağlamadım ben, ağlayamadım. Çünkü ağlarsam, ben de kendimi bırakırsam her şey daha da kötü olurdu. Çocuk yaşımda savaştım. Kiminle savaştım, bilmiyorum ama savaştım. Belki annemin ve babamın acılarına karşı, belki dünyanın adaletsizliğine karşı, belki kötülüklere karşı… Çocuk yaşımda her şeyi toplamaya çalıştım. Evi toplamaya, ailemi toplamaya, cam kırıklarını toplamaya. Çocuk yaşımda tüm evin sorumluluğunu yükledim omuzlarıma. Daha 10 yaşında yemek yaptım. Yaşıtlarım dışarıda oyun oynarken ben evde temizlik yaptım, bulaşık yıkadım, çamaşır astım. Çocuk yaşımda güçlü olmayı öğrendim. Çocuk yaşımda acılarımı kalbime gömdüm. Çocuk yaşımda yara alınca çocuklar gibi ağlayamadım çünkü güçlü olmak zorundaydım! Çocuk yaşımda kalbim acıdı. Çocuk yaşımda her şeyin üstesinden gelmeye çalıştım.
Şimdi ne oldu, biliyor musunuz? Fark ettim ben. Neyi fark ettim, biliyor musunuz? Ben çocukluğumu yaşayamamışım. Benim çocukluğumu elimden almışlar, fark etmemişim. Şimdi ne istiyorum, biliyor musunuz? Çocuk olmak istiyorum. Çalınan çocukluğumu bana geri versinler istiyorum. Hırsızlık sadece bir eşyayı çalarak olmaz; bir duyguyu çalarak da olur. Çocukluğu çalarak da olur! Ben diğer çocuklar gibi saçlarımı rüzgârda savurarak oyun bile oynayamadım. Çünkü örttüler beni. Çünkü erkekler görmesindi, çünkü cehenneme giderdim, çünkü ayıp olurdu, çünkü el âlem ne derdi! Şimdi çalınan çocukluğumu bana kim geri verecek? Nereye gitti benim çocukluğum? Ben neden çocuk olmadım? Ben neden çocuk gibi gözüküp anne gibi davrandım?
Özür dilerim kendimden. Özür dilerim çünkü ben buna mecbur bırakıldım. Özür dilerim çünkü çocukluğum elimden alınırken bunu fark edemedim. Özür dilerim yaşayamadığım tüm çocukluk yıllarım için… İçimi dökmek amacıyla buraya yazmak istedim. Okuduysanız eğer, benim için içinizdeki çocuğa sarılabilir misiniz?
(Görsel: Norma Bessouet)