1,5 yıl kadar önce buraya çaresizlik içinde hislerimi yazmıştım. Aradan geçen sürede annemle babam boşandı ve babam bizimle görüşmemeye başladı. Babamın korkusundan kurtulunca ben de güç bela annemi ikna edip açıldım. Eskisinden daha güçlüyüm ve kimseye aldırmamaya çalışıyorum. Hayatımı kurtarmak için hayata elimden geldiği kadar sıkı sarılmaya çalışıyorum. Fakat psikolojim hiç iyi değil. Annemin benden memnuniyetsizliğine tahammül edemiyorum. Eğer ailem dindar olmasaydı beni çok severdi. Pek çok anne-babanın seveceği özelliklere sahibim. Buna rağmen kapalı olmadığım ve namaz kılmadığım için annem her gün beni suçluyor. Çok yoruluyorum. Açıkça böyle söylemese de sanki şeytan ve orospuymuşum gibi muamele görüyorum. Aldırmamaya çalışıyorum. Kendi hayatıma bakmaya çalışıyorum. Ama bunda da pek başarılı olamıyorum. Seneler boyunca İnsanların normal şeyler olarak yaşadığı ve benim ağzımın suyu akarak baktığım öyle çok şey var ki… Arayı nasıl kapatacağımı bilmiyorum. Yaşamaktan büyük bir acı duyuyorum. En büyük dileğim, en kısa zamanda ölmek. Yaşamda hiçbir neşe yok. Sadece bir yere varmayan çaresiz çırpınışlar var.
(Görsel: Pablo Picasso)