Merhaba, ben 15 yaşındayım. Muhafazakâr bir ailenin 3 çocuğunun sonuncusuyum. Kendimi bildim bileli etrafımdaki çoğu kadın kapalıydı. Ben de hep buna göre yetiştirildim. Gittiğim anaokulu dini eğitim veriyordu ve daha o yaşta şort giyemiyordum. O zamanlar için benim için çok doğal ve normal olan şey kapanmaktı. Hata yapmaktan korkardım. Yalan söylemekten, ailemden bir şey saklamaktan, günaha girmekten… Bu uzun süre böyle devam etti. 5. sınıfın sonunda ilk kez regl olduğumda tuvaletin kapısını kilitleyip hüngür hüngür ağladığımı hatırlıyorum. Resmen bir anda gelen dini sorumlulukların altında ilk dakikada ezilmiştim. Hem de ailem henüz hiçbir şey söylemeden…
6. sınıfa başladığımda özgüvensizdim. Vücudumu gizliyor, regl olduğumu kimseye söyleyemiyordum. Bir yandan da kapanmamış olmak beni yiyip bitiriyordu çünkü günaha girdiğimi düşünüyordum. En sonunda dayanamayıp anneme kapanmak istiyorum, dedim. Henüz 12 yaşında değildim. O zamana kadar ev de dahil hiçbir yerde şort giymemiştim. Büyüdükçe giymemin annem tarafından yasaklandığı şeyler artıyordu ama yine de annem o an kapanmama izin vermedi. Erken olduğunu söyledi. Haklıydı. İyi ki de izin vermemiş çünkü bu olaydan sadece birkaç ay sonra ilk aşkımı bulmamla beraber kendimi de bulmaya başladım. Artık her şeyi anneme anlatmıyordum. Daha özgüvenliydim. Mesela artık sutyenim belli olmasın diye yaz sıcağında okul formasının altına bir de atlet giymiyordum. Daha dik yürüyordum. Birini sevmek kendimi de sevmemi sağlamıştı. Kapanma konusunda hâlâ aynı düşünüyordum ama çevrenin tepkisi beni geriyordu.
Aylar geçtikçe bu durum aile içinde gündem olmaya başladı. Annemin tarafı çok daha muhafazakardı ve dayım beni her gördüğünde “Başörtün nerede?” diye sormaya başlamıştı. Annemler hâlâ çok bir şey demiyordu çünkü bir gün kapanacağıma eminlerdi. Ben de öyleydim. Sonra 7. sınıf başladı. Annemlere ortaokulun sonunda kapanacağımı söyledim. Tamam, dediler. Yapabileceğimi sanıyordum. Yapamadım. Orta son sınıfta o ilk aşkım bana ayna oldu. Kendimi keşfetmeye başladım. Artık ne kapanmak istiyordum ne de açık kalmak… LGS yaklaşıyordu. Annemler yeniden bu konu hakkında konuşmaya başladılar. Geçiştirdim. Yatılı okula gidebilirim sandım.
Çok iyi bir lise kazandım. Pandemi süreci başladı. Onları 1 sene daha geçiştirmeyi başardım. Başardım dediysem de söylenmelerinden kurtulamadım. Annem bir keresinde ben dışarı çıkmaya hazırlanırken “İstediğini giyemezsin, öyle bir dünya yok” diye bağırmıştı. Ondan gizli neler neler yaptım… Kıyafetlerimi dışarıda değiştirdim. Erkek arkadaşlarımla gizli gizli buluştum. Tüm bu sancılı bir sene sonunda kim olduğumu bulmaya biraz daha yaklaştım. Artık ne istediğimi biliyorum. İstediğim şey onlar istiyor diye kapanmak değildi. Müslümanım ve bunun Allah’la benim aramda olduğuna inanıyorum. Kimseyi yargılamıyor ve herkesi seviyorum. Bir gün kapanırsam isteyerek kapanmak istiyorum. Onlar istedi diye başörtü takmak ve evden çıkınca başımı açmak istemiyorum. Okulların açılmasına çok az kaldı ve annem her fırsatta “Kapanmak zorundasın, başka çaren yok” demeye devam ediyor. Israrla fikrimin neden değiştiğini soruyor. Ben de başlarda kendime bu soruyu soruyordum ama artık fark ettim ki benim fikrim hep buymuş. Kendimi tanımadan önce kapanabileceğimi sanıyormuşum.
Ben üniversite kazanana kadar ailemi geçiştirmeye devam edeceğim. Tek hayalim o üniversiteyi kazanıp kendim gibi yaşamak. Hayattan tek isteğim ben olarak yaşayıp ben olarak ölmek. Bu yolda hiçbirimiz yalnız değiliz ve yalnız yürümeyeceğiz.
(Görsel: Eugeniya Dudnikova)