Ne yazarak başlayacağımı gerçekten bilmiyorum. Çünkü benim hikayemin başı neresiydi, ne kadar önceydi; inanın ki hiç hatırlamıyorum. Bana o kadar uzak geliyor ki her şeyin başlangıcı…
Ben genelden daha önce kapanmış bir insanım. 9-10 yaşlarımda olduğumu hatırlıyorum. Zaten yaşıtlarımdan da kısaydım. Küçük bir kız çocuğu düşünün; 7-8 yaşlarında gibi görünüyor ve başında tüm vücudunu esiri altına alan bir bez parçası var. Çünkü babam öyle uygun görmüştü. Hatırlıyorum da anneme “Eğer kapanmazsa onu okula göndermem, saçını da sıfıra veririm” demişti. Bu sözden sonra ne yaparsınız? Ben de kabullendim ve kapandım.
O şekilde okula bile gitmek istemiyordum ama buna rağmen notlarım yüksekti çünkü eğer notlarım düşük gelirse beni okuldan çıkarıp yatılı hafızlık kursuna göndereceklerini söylüyorlardı. Bu benim için korkunç bir şeydi. Zaten başımdaki örtü beni yeterince üzüyordu. Bu yüzden notlarım için çok çabaladım. Ortaokulum İmam Hatip’te geçti ve bir şekilde bitti.
Lise sınavından aldığım puan gerçekten iyiydi ve Fen liselerini tutturabiliyordum. Babam o liseleri yazmamı istemedi. Kız İmam Hatip lisesine gitmemi istedi ama kabul etmedim ve tercihlerimi ondan gizli şekilde yapıp bizim ilçedeki Fen lisesini kazandım. Aynı ilçede olmak beni kahrediyordu ama elimdeki en iyi seçenek buydu. Zaten karantina dönemindeydik ve ben dışarı bile çıkmıyordum. Denize giderlerdi ve ben gitmek istemediğim için azar işitirdim. Gitsem ne olacaktı ki sanki? Zaten denize giremeyecektim, yalnızca ailemizin erkekleri girecekti. Tabii ya, bir kadın nasıl öyle giyinip erkeklerin olduğu bir ortamda denize girerdi (!). Bu onlara göre böyle… Hatta kendime öyle kapanmıştım ki çok kez intihar etmeyi bile düşündüm. Bu yüzden psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar baş gösterdi.
16 yaşındayım ve şimdi bile istediğim gibi değilim. Artık bıktım. Açılırsam hiç iyi şeyler olmayacak. Anneme açılmak istediğimi söylediğimde hayatını başına yıkmışım gibi davranıyor ve “Elini ateşe koy, seni yanan bir odaya koyalım, bir gün dayanabilirsen gidip istediğini yap” diyor. Bilmiyorum, hangi aklı başında insan bunu söyler? Her şey beni öyle kötü etkiliyor ki sevgili bile edinemiyorum. Söylenen her iltifat dalga gibi geliyor. Yaptığım her harekette rezil olmuş gibi hissediyorum. Bütün bunlar kendimden nefret etmeme neden oluyor. Bunlara sebep olan şey ise bana göre yanlış olan bir dinin kuralı… Müslüman bile değilim ve buna rağmen sırf ailemin ısrarı ve tehditleri yüzünden takmak zorundayım. Her şey o kadar iğrenç ki bana inanın. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. “Üniversite senin çıkışın” gibi şeyler söylemeyin çünkü babam asla peşimi bırakmaz. Eğer buraya da yazmazsam kime anlatırım, bilmiyorum ve eğer anlatmazsam eninde sonunda kendime bir şey yaparım, biliyorum.
(Görsel: Katherine Bradford)