Merhaba. Ben 19 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Yaklaşık 7 yıldır kapalıyım ve bu sürecin son 1 senesi açılmayı düşünmekle geçti. Size biraz çocukluğumu anlatmak istiyorum.
Benim annem oldukça dindar, babam ise dinle çok da yakın ilişkisi olmayan bir insandı. Küçüklükten beri annem beni hep dini şeylere yönlendirmeye çalışırdı. Her yaz Kur’an öğrenmek için hocalara giderdim. Ayrıca ramazan aylarında annemle beraber sohbetlere de giderdik. Çok iyi hatırlıyorum, o zamanlar bize hep dinin korkulacak yönlerini anlattılar. “Şunu yaparsan cehenneme gidersin, böyle giyinirsen Allah seni cezalandırır” … Bunun gibi bir dünya şey… O zamanlar bunlar beni o kadar korkuturdu ki en iyisinin çocukken hiç günaha girmeden ölmek olduğunu düşünürdüm. Yaptığım ibadetleri çevremi memnun etmek ve övgü almak için yapardım. Beni anladığınızı düşünüyorum, çoğumuz bu tip çevrelerde büyümüş çocuklarız. Sana açık açık baskı yapılmasa bile sonunun nasıl olacağını bilirsin. Açıkken bile giydiğin şeylere çok dikkat edersin. Ben çocuk olmama rağmen askılı ya da şort giydiğimi pek hatırlamıyorum.
6. sınıftayken bir gün yakın bir arkadaşım ev telefonundan beni arayıp kapandığını söyledi. O öyle deyince ben de heves ettim ve nasıl olsa bir gün olacak, neden bugün olmasın diye düşünüp kapandım. Zaten kapalı giyiniyorum, hayatımda ne değişecek ki diye düşünüyordum ama maalesef o işler öyle olmuyormuş. Annem sonradan pişman olup karar değiştirmezsem benim için çok sevineceğini söyledi. Babam ise çok erken olduğunu ve acele etmemem gerektiğini söyledi. Fakat ben dinlemedim. Daha adet bile olmamıştım, insanların neden tesettüre girdiğini bilmiyordum. Benimle beraber kapanan arkadaşım zaten İmam Hatip’e gittiği için zorlanmamıştı. Benim kapandığım zamanlarda ise okula kapalı girmek yasaktı ve hayatımın eskisinden çok farkı yoktu. Sonra o yasak kalkınca okula kapalı gitmeye başlamıştım ama bu beni oldukça zorluyordu. Zaten çok özgüvenli bir insan değildim, bu durum iyice içime kapanmama sebep oldu. O zamanlar açılmayı düşündüm ama birkaç kişiden duyduğum “Annenin zoruyla mı kapandın, daha çok küçüksün, yapamazsın, 2 güne açılırsın” gibi laflar beni bu karardan döndürdü.
Sonrasında liseye başladım. Lisem her gruptan insanın olduğu bir yerdi. Aşırı dindarı da vardı dinsizi de… Buna rağmen genelde kimse kimseye bu yüzden zorbalık yapmazdı. Bu nedenle çok zorlayıcı bir lise hayatı yaşadım demeyeceğim, çok güzel arkadaşlıklar edindim. Yine de aynı zamanda sırf başımdaki örtü yüzünden siyasal görüşüme karar verildiği de oldu, özellikle erkeklerin benimle konuşmaktan çekindiği de oldu. Bu yüzden sınıftaki birçok insanla hiç muhabbetim yoktur. Öyle böyle derken lisenin bitimine yaklaştım.
Bütün senem sınav stresi ile geçmişti, üstüne bir de pandeminin başlarıydı. Hep evde olduğum için açık olmaya alışmıştım ve bu şekilde daha rahat, daha mutlu olduğumu fark ettim. Sonrasında tesettürümü sorgulamaya başladım. Uzun bir süre açılmak istediğimi kendime bile itiraf edemedim. Yine de biliyordum ki bunu Allah rızası için yapmıyordum. ‘Zaten bu yola girdim, dönülmez, el âlem ne der, annem çok üzülür, akrabalarım kötü karşılar’ düşüncesiyle kapalı kalmaya devam ediyordum. Akrabalarım oldukça dindar insanlardır, kuzenlerimin arasında açık kız yok ve ben açılmak istersem çok kötü karşılanacağımı biliyorum. Namazlarına çok dikkat eden biri değilim, birçok görüşüm ve arkadaş çevrem de örtülü olduğum var sayılınca hoş karşılanacak şeyler değil. Sürekli bir kalıbın içinde gibi hissetmek, herkesin senin dini yaşayışın hakkında yorum yapabileceğini sanması, yaptığın ufak bir yanlışın bütün kapalılara yüklenmesi bana artık ağır geliyor. Yaşamak istediğim hayat bu değil ve ben bunu çok geç fark ettim.
1 hafta sonra üniversite için başka bir şehre gideceğim ve gitmeden önce açılmak, yeni hayatıma istediğim gibi başlamak istiyorum. Annem normalde baskıcı bir insan değildir ama din söz konusu olduğunda böyle şeylere çok önem veriyor. Namazlarımı da sürekli hatırlatır ve kılmazsam kızar, üzülür. Bu yüzden ona nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. Benim 2 ablam var ve ikisi de tesettürlü. Küçük olan ablamla daha yakın olduğumuz için ona söyleyip fikir almak istedim. Açılmak istediğimi, bunu artık içimden gelerek yapamadığımı ve anneme nasıl söyleyeceğimi bilemediğimi söyledim. Bana söylediği ilk şey, “Saçma sapan düşüncelerini kenara bırak, aklını başına topla” oldu. Sonrasında da açılmak istediğimi anneme söylersem annemin beni okumam için şehir dışına göndermeyeceğini söyledi. Onlar kapanmam için beni baskılamamışlar ve şu an bunu düşünmem çok saçmaymış… Oysa kendisi üniversite 2. sınıfta yani benim şu anki yaşımda kapanmıştı. Ben ise 7 yıldır kapalıyım. O zamanlar bunun çok kolay olacağını düşünen ve nasıl bir sorumluluk olduğunu bilmeyen küçük bir çocuktum. Kimse bana bu sorumlulukları ve ileride yaşayacağım pişmanlığı düzgün şekilde anlatmamıştı. Kafam gerçekten çok karışık, zamanım gittikçe daralıyor ve ben ne yapacağımı asla bilmiyorum. Üniversite başlayana kadar yapamazsam bir daha asla cesaret edemeyecekmiş gibi hissediyorum. Annemin beni üniversite ile tehdit etmesinden, arkadaşlarımla görüştürmemesinden korkuyorum. Buradaki yazılar bana cesaret veriyor, umarım bir gün ben de buraya başarı hikayemi yazabilirim.
(Görsel: Louay Kayyali)