İnsanlara İslam’ı ulaştırma hedefim doğrultusunda çok çalıştım, çok okudum ancak okuduklarım sadece gerçekleri yüzüme vurdu.

Merhaba. Yaklaşık 2-3 sene önce bu sayfayla karşılaşmıştım ve buraya dinden soğuduğunu, açılmak istediklerini belirten insanların hikayelerini gördükçe çok üzülüyordum. İnşallah düzelirler diye dua ediyordum. Dolayısıyla şu an buraya yazıyor olmam oldukça ironik. Ben ilahiyatçı bir ateist olmasına rağmen yaşayabilmek için Müslüman taklidi yapan bir bireyim.

Hayatım boyunca dindar bir ortamda yetiştim. Ailem çıkan her hocanın söylediklerine inanan aşırı muhafazakâr insanlardan oluşuyor. Daha doğduğum andan itibaren din benim hayatıma ailemin elleriyle değerli bir şey gibi itinayla yerleştirilmişti sanki. Ben de onu aldım ve hayatımın merkezine koydum. Şimdi dönüp baktığımda 20 yıllık hayatımda din haricinde hiçbir şey yapmadığımı, yapamadığımı görüyorum. Kendimi dine hizmete o kadar adamıştım ki dinin dışında kalan bir konuyla ilgili olmayı hayal dahi etmemiştim. Din böyledir çünkü, kendisinden başka bir şeyi merkeze almanızı kabul etmez. Son 2 yıla kadar bir kez dahi namaz kaçırmışlığım yoktur. Birçok ezber yaptım, İslam’ı yayma aktivitelerine katıldım. Kısacası dini benliğimle o kadar birleştirdim ki ortada ben kalmadım artık. Bu, çok büyük umutlarla ilahiyat fakültesine girene kadar sürdü. İnsanlara İslam’ı ulaştırma hedefim doğrultusunda çok çalıştım, çok okudum ancak okuduklarım sadece gerçekleri yüzüme vurdu. Çok sancılı geçen sorgulama süreci sonrasında bir noktada artık inanmadığımı kendime itiraf edebildim, ancak bu büyük bir depresyonu beraberinde getirdi.

Küçüklüğümden beri kendime çizdiğim dindar kimliğimden kurtulamıyorum, zira kurtulmak istesem bunun ailemi kaybetmekle sonlanacağını, beni asla kabullenmeyeceklerini ve üzüntüden mahvolacaklarını biliyorum. Kendimi bulmak için onları göz ardı etmem etmem gerektiğini, kendi hayatıma yön vermenin benim elimde olduğunu biliyorum ama bunu ailemi silerek yapmak zorunda olduğumu bilmek beni öldürüyor. Bu sebeple ateist olarak Müslüman taklidi yapmaya devam ediyorum. 1 yıldan uzun süredir namazlarımı kılıyor taklidi yapıyorum, istemememe ve özgüvenimi yerle bir etmesine rağmen başörtü takmaya devam ediyorum. Ailem durumumu anlayacak diye korktuğum için olabildiğince az diyaloğa giriyorum onlarla. Etrafımdaki bütün arkadaşlarım, aile bireylerim, akrabalarım katı Müslüman. Bazen benim yanımda dinden dönenlerin öldürülmesi gerektiğini konuşuyorlar, ağlamak istiyorum ama onu dahi yapamıyorum. Kaldı ki ilahiyatçı olarak kendime nasıl bir gelecek çizebileceğim hakkında hiçbir fikrim yok. Eski kimliğimi çöpe attım, ancak yeni bir benlik oluşturamadığım için depresyonda buldum kendimi, çıkamıyorum da artık. 23 yaşındayım, şu zamana kadar kendimi hep kısıtladım ve yapmak istediğim hiçbir şeyi yapmadım, şimdi ise her şey için geç kalmış hissediyorum. Umarım kendi inançlarım doğrultusunda yaşayabileceğim günler için çabalayabilirim. Umarım bu savaşın sonunda kazanan ben olurum.

(Görsel: Charles Clos Olsommer)

“İnsanlara İslam’ı ulaştırma hedefim doğrultusunda çok çalıştım, çok okudum ancak okuduklarım sadece gerçekleri yüzüme vurdu.” için 3 yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir