30 Ocak günü anneme tıpkı 2 sene önce olduğu gibi açılmak istediğimi söyledim. 6. sınıftan itibaren kapalıydım, şu an 12. sınıfım. Kendi isteğimle kapandım diyebilirim. Yani o yaştaki bir çocuk hayatın, başörtüsü takmanın sorumluluğunun ne kadar farkındaysa o kadar istekliydim. Çevremde herkes kapalıydı. Anne tarafımda açık olan tek bir kişi bile yok. Baba tarafım biraz karışık. Kimisi çok dindar, kimisi ateist. 30 Ocak gününe gelecek olursak, 2 sene öncesinde anneme açılmak istediğimi söylemiştim; onun çatısı altında böyle bir şey olmayacağını, ancak evlenirsem istediğim şeyleri yapabileceğimi söylemişti. Korkutmuştu beni.
2 sene boyunca her gün aynalara nefret ederek bakıp örtmüştüm örtümü, ama artık ciddi bir boyuta gelmişti açılma isteğim. Derslerimin, sosyal yaşamımın, her şeyin önüne geçiyordu. Cesaretimi toplayıp anneme söyledim. Suratı düştü, kafa karışıklığı olduğunu ve geçeceğini söyledi. Öyle olmadığını, 2 yıldır ne acılar çektiğimi söyledim. “Git babana söyle, senle uğraşamam.” dedi. Babam iş yerindeydi ve o kalabalığın içinde ona söyleyemezdim. Anneme anlatmaya çalışsam da dinlemedi. Ben de halama çıktım. Halam ve kuzenlerim konusunda çok şanslıyım. Halam bana destek olacağını, babam evden atarsa bana sahip çıkacağını söylemişti. Bu beni bir nebze olsun rahatlatmıştı, fakat hâlâ deli gibi korkuyordum babamdan. Şimdi fark ediyorum da babama bir şey olmasından da çok korkuyordum. Annem söylersem felç geçireceğini, ölüme kadar gidebileceğini söylemişti çünkü. Halamla birlikte akşam babama söyledik. 2 gün boyunca bana hiçbir şey demedi. Hiçbir şey olmamış gibi normal davrandı. 2 günün sonunda açılırsam onun kızı olmayacağımı, evlatlıktan reddedeceğini söyledi. Bunu yapacağını biliyordum. 2 günlük sürede cesaretimi toplamıştım. “Reddet, tamam” dedim. O günün sabahında yattı. Tüm gün beni korkutacaktı. Başarmıştı da. Başının ağrıdığı, onu hastaneye götürmem gerektiğini söyledi. “Tamam” dedim. O gün yıllar sonra saçlarım açık dışarıya çıktım. Hem de beni reddedecek babamın yanında…
Şimdilerde daha da sakinleşti. Olayları kabullendi. Zordu, çok zordu ama başardım. Kafamda büyüttüğüm kadar sancılı değildi. Anneme onlara söylemeden önce kafamda neler düşündüğümü söylediğimde birlikte gülüyoruz. Umarım hepimiz istediğimiz hayata kavuşuruz. Başarabileceğinize inanın yeter…
(Görsel: Christian Krohg)
“Kafamda büyüttüğüm kadar sancılı değildi.” için bir yanıt
Veet gerçekten öyle. Kafamda büyüttüğüm kadar sancılı olmadı. Zor oldu ama uykusuz kaldığım geceler kadar zor değildi.