Yazdığım yazıda biraz fazla genelleme yaptım, şimdiden özür dilerim.
Merhaba, ben 21 yaşında ailesi ile yaşayan bir genç kızım. Ben liseyi sahte sofilerin, sadece kadınları kapatarak, bastırarak, susmasını sağlayarak mutlu olduklarını iddia eden sapkın dindarların arasında okudum. Kaldığım yurtta sık sık söyleşi olurdu, gitmek istemezdim ama zorunluydu. Bir gün bir konuşma gerçekleştirdiler ve herkes tek tek kapanmaya başladı. Anne ve babam hariç ailemde de baskı gördüğümden sürülen koyun misali ben de kapandım. İlk yıllarda sorun yoktu ama birden aklıma dank etti. Ben neden kapandım? Ne için kapandım? İnandığım için mi yoksa insanların sözüyle hareket ettiğim için mi? Bir süre bu konuyu kendi içimde tartıştım, yaşadığım din bana çok anlamsız geliyordu. Kızlar okumamalı, gezmemeli, çalışmamalı ve kapalı olmalı fakat erkekler akşam geç saatte eve gelebilir, istediğini giyip özgürce koşup istediklerini söyleme hakkına sahiptir. Bu bana çok anlamsız geliyordu. Yolda yürürdüm, erkekler bakıp laf atabilirdi, gözlerine perde indirmeyip bakabilirlerdi ama ben neden onlar yüzünden kendimi daha çok kapamak zorundaydım ki? İki taraf da aynı dine inanıyorsa neden benim üzerimde veya kadınlar üzerinde zorlama veya baskı vardı? Artık taktığım şal beni boğmaya başlamıştı.
Lise bitti, iş hayatına atıldım. İşteyken artık daha da emin oldum inanmadığıma, sadece bastırıldığım için kapandığıma… Aileme 2-3 kez açılma konusunu açtım ve babam her seferinde “Eski babanı görmek istemezsin, bu konuyu bir kere daha açarsan evdeki herkesi çarşafa sokarım” diye tehdit ediyordu. Kardeşlerim de kendileri durumdan etkilenmesin diye beni susturuyorlardı. Geçen ay bir misafirimiz geldi ve akşam saat 01.00’e kadar bu konuyu tartıştık. Bana ailem neye inanıyorsa sorgulamadan yaşamam gerektiğini ve inanmam gerektiğini söyledi; ben ise bunun yanlış olduğunu, koyun olmadığımı ve sorgulamam gerektiğini söyledim. Tam o sırada babam içeri geldi. Başta konuşmak istemedim, konuşsam bile anlamayıp kızacağını söyledim ama konuşmam için ısrar etti ve tartışmaya o da dahil oldu. Saat 1’e kadar bunu tartıştık. Ona benim ve benim gibilerin bu durumda olmasının sebebinin sosyal baskı olduğunu, bu sebepten ötürü taklidi iman altında yaşamaya mecbur kaldığımızı, oysa zorlamasalar belki de bu yolu kendimiz seçip yürüyeceğimizi söyledim. Bunu söyledikten sonra aklımda sadece şu cümlesi kaldı: “21 yaşına geldin, araştırırsın, inanmıyorsan seni kapalı tutamam, ha inanıyorsan ama açılmak istiyorsan buna müsaade edemem” dedi ve benim içimde çok büyük bir umut ışığı doğdu.
Şu an doğum günümü bekliyorum, o gün bu konuyu noktalamak istiyorum. Şu an mutluyum ama sizce de kendimizle ilgili kararlara ailemizin belirlemesi saçma değil mi? Acınacak haldeyim ama bu acı şimdilik beni yıkmadı…
(Görsel: Katherine Bradford)