Merhaba ben bu kürsüyü yıllardır takip ediyorum ama ilk defa yazıyorum. 18 yaşındayım. Annem epilepsi hastası. 6 kardeşiz; en büyük ablam küçükken babaannemgile kaçıyor. Annemin psikolojik, fiziksel baskısından ve o şu an özgür, tesettürlü değil. Yıllardır görüşmüyoruz ablamla.
Kapanmak istemediğimde “Sen de mi onun gibi orospu olacaksın?” denerek daha 12-13 yaşımda oklavayla dövülüp, karanlık odaya kitlenip, aç bırakıldığımı biliyorum. Küçüklüğümden beri okumama izin vermedi. Derslerim çok iyiydi. Liseyi açıktan bile okutmadı. “Orospu mu olacaksın, fahişeler okur.” diye. Regl oldum, zorla kapatıldım 14 yaşımda. Zaten kapanmazsam zilli orospu olacaktım.
Belki yanlış bir şey ama ben hiç Allah’tan korkmadım, hep annemden korktum. Zaten annem kendini peygamber/uyarıcı olarak görüyor. Hastalığı sebebiyle ablalarım annem ne derse onu kabul ederdi. “Okuyamazsınız, evleneceksiniz, yaşınız geldi.” derdi. Onlar da “Biz okumak değil evlenmek istiyoruz zaten.” dediler. Evden böyle kurtuluruz sandılar. Zaten annem şu an yasak olmasa “Regl olup evlendireceksin, yoksa evde demuz başı kaynar.” diyerek çocuk evliliklerini destekleyen biri.
Evlilik hakkında baskı görüyorum çünkü evlenmek istemiyorum. Nefret ediyorum evlilikten, hayallerimi yaşamak istiyorum, okumak istiyorum, özgür olmak… Hiç telefonum olmadı, hiç arkadaşım olmasına izin vermedi. “Arkadaş seni bozar, bizim arkadaşımız mı var, zilli misin sen?” dedi. Bütün arkadaşlarımı kovdu, kimsem yok onun yüzden. Dışarıya tek çıkmama asla izin verilmez, kitap almak için para bile vermez. “Kâfir, Kur’an varken bunu okuyorsun ” der.
Devlet kütüphanelerinde ödünç alırım. Geceleri gizlice kitap okurdum. İngilizce öğrenip portre çizer, kendimi geliştirmeyi severdim. Bunun için çok şiddet gördüm. Yani evde kendini geliştirmek isteyen, baskı gören, sosyal hayatı olmayan biriyim. Ama çok da özgüvenliyimdir. Bir gün “Yaşım geçiyor, daha ne kadar yıllarımı annemin istekleri için kendimden vazgeçeceğim?” dedim. Gizlice açık liseye yazıldım. Online sınava girdim, çok iyi puan almıştım.
Anneme okul konusu tekrar açtığımda “Ben yaşadığım sürece okuyamazsın, seni öldürürüm. Evlendirip vebalinden kurtulacağım.” dedi. Sartre “Nasıl özgür kalınır?”a cevap olarak diyor ki; “Eyleme geçerek.” Ben de eyleme geçtim o gün, kaçmaya karar verdim. Kaçtım, trene 20 dk kala yakalandım. O an ölmek istedim, özgür olma hayallerim varken esir olmuştum. Uyumama dahi izin verilmedi, 3 gün aralıksız dövüldüm. Her yerim mosmordu.
Annem “Sana şeytan girmiş, kâfir nefsin azmış, oruç tutacaksın.” dedi. Odaya kilitleyip hiç yemek vermedi. Sirke içirdi aç karna. “Cin şeytan temizlensin içinden.” dedi. Zorla namaz kıldırdı. Banyo ve tuvalete bile yanımda biri giriyordu kendime zarar veriyorum diye. Sabah akşam tövbe et diye uzatma kablosuyla dövülüyordum “Ya sen açılmak istediğin için abin sana tecavüz etse, bu zaten kendini göstermek istiyor diyip sana tecavüz etse napacaksın?” derdi. Böyle pis zihniyetliydi.
Kitaplarım çöpe atılıp portrelerim yakılmıştı bedenimi öldürenler şimdi ruhumu da öldürmüşlerdi. Ben yardım istiyorum çünkü bunları söyleyecek ne kimsem var, ne aynı fikirde olan biri. Ben sebepsizce fiziksel, psikolojik şiddet ve baskıya maruz kalıyorum. Bu evde kalamam ya bir gün annemin hastalığı ağırlaşacak beni öldürecek ya da zorla evlendirmek isteyecek çünkü ilaçlarını almamaya başladı.
Ben de o zaman intihar ederim. Ben hayatı seviyorum, özgür olmak istiyorum. Bilmiyorum, bana bir fikir verin. Düşüncenizi söyleyin ama hayat bana cehennem beni kimse kurtaramaz. Ben sadece kendimi kurtarabilirim.
Her konuda baskı görüyorum, eğitimim engelleniyor, istemediğim şeyler giyinmek zorundayım. Baban nasıl diye soracak olursanız da aslında o da açık olmamıza okumamıza karşı değil ister ama çok sessiz biridir annemden korkar ve ona destek verir, hiç beni desteklemez. Hak verse de yani bilmiyorum bu ben değilim ve daha ne kadar başkalarını tatmin etmek için hayatta kalmam gerekiyor? Daha ne kadar kendimi görmezden geleceğim ve hayatımın en güzel yaşını bir evde işkence ve baskıyla sürdüreceğim?