Merhaba, uzun zamandır bu platformu takip ediyorum. Birçoğunuzun hikâyesini okudum ve yalnız olmadığımı bilmek biraz olsun rahatlattı. Hikayeme başlayayım. 21 yaşındayım, şehir dışında üniversite okuyorum. Yaklaşık 7 yıldır kapalıyım.
Bunu isteyerek yapmadım. Ortaokulun sonuna doğru ailem “Ne zaman kapanacaksın? Kapan artık.” gibi laflar etmeye başladı. Hep erteledim yaz olunca, bayram gelince, liseye geçince vs. Bana şiddet uyguladıklarını söyleyemem ama bu baskı vardı. Zaten şiddete meyilli bir ailem yok, açık konuşmak gerekirse sevgi dolu bir ailede büyüdüm ben. Aileden gelen bir noksanlığım yok çok şükür. Bu başörtü meselesi içimi acıtıyor sadece biraz.
Yaşım itibariyle fazla karşı çıkamıyordum ve kapandım ama içimde hep açık olma arzusu vardı. Bu yüzden 9. sınıfta arada bir açık dışarı çıkıyordum, evet kızıyorlardı. Bir gün ailemin haberi olmadan hiç açık gitmediğim o okula açık gittim. Okulda o kadar büyük ve saçma tepkilerle karşılaştım ki anlatamam. İnsanlar gerçekten çok acımasız, günüm rezil geçmişti. O günden sonra birdaha açık gitmedim, açılmadım da. Bir ara başörtüsünü sevmeye başladım sırf yüzüme yakıştırdığımdan ve zoraki yaptığım bir şeydi. Sevmeye çalışmıştım gerçekten sevmemiştim aslında.
Birkaç sene özgüven eksikliği ile mücadele ettim sırf bu yüzden. İstediğim kişi olamadığım için. 7 senedir her taktığımda sorguladım, sorguluyorum. Bugün açılırsam muhtemelen ailem çok büyük tepki verecek. Annem çok üzülür. İşin doğrusu o da Allah’ın rızasından çok elalemin lafına sözüne bakıyor, bundan çok korkuyor. Ama yine de onu üzmek istemiyorum çünkü çok seviyorum. Onun da beni çok sevdiğini biliyorum. 7 senedir sorguluyorum dedim ama şu sıralar kesinlikle açık olmak istiyorum da diyemiyorum emin değilim.
Ama sanırım istiyorum ya çünkü dün gece tuhaf ve güzel diyebileceğim bir şey yaşadım; kalkıp yurdun kantinine gidecektim telefona dalmıştım ve bir şey de düşünüyordum indim aşağıya karşı binaya geçmek için dışarıda yaklaşık 1 dakika kadar yürümem gerekiyor yürüdüm binaya girerken tam kafama tülbent takmayı unuttuğumu farkettim. Koşarak geri dönecektim ama vazgeçtim kız yurdu zaten içeride erkek yok bahçede de yoktu yani varsa bile göremedim. Geri dönmedim çünkü karşı binada en üst kattaydı odam o yorgunluğu göze almadım. Kantine geçtim kantinde işim bittikten sonra kapıya geldim dışarı çıkacakken birden heyecanlanmaya başladım ki son zamanlarda hiçbir şey için heyecanlanmıyordum ben. Heves edemiyordum bir şeyi.
Her neyse. Saçlarımı açsam mı diye düşündüm topluydu çünkü ve dışarıda rüzgar vardı. Saçlarımı açtım ve çıktım.. O kadar mükemmel hissettim ki.. Tarif edemem o duyguyu, çok güzeldi. Rüzgârı saçlarımda, kulaklarımda, boynumda hissettim. Tamam bunu pencereyi de açıp yapabiliyoruz ama dışarıda yürürken yapmak çok başka çok çok daha güzel. 1 dakikalık yoldu ve yine de tedirgin oldum arada elimi saçıma atıp toplamaya yeltendim ufak ufak koştum bir ara çünkü tuhaf da hissettim tabii ki. Yanlış mı yapıyorum diye düşündüm. Ama yok hayır gerçekten müthiş bir histi ve buna değerdi. <3
Neyse, dediğim gibi son zamanlarda bir şeye heyecan duyamıyorum. Varoluşsal sancılar çekiyorum. Kimlik bunalımı yaşıyorum. Ne yapmak istediğimi bilmiyorum ve bu konuda da çok kararsızım ya açılırsam annemi çok üzdükten onca lafa söze katlandıktan sonra tekrar kapanmak istersem? İşte bundan korkuyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Kapalı olmak istemiyorum ama açılmak da istemiyorum sanırım kafam çok karışık. Umarım ne istediğimi bilip ona göre hareket etmeye cesaretim olur bir gün. Hepinizi çok seviyorum kendinizi çok sevin lütfen. Sağlıcakla kalın. <3
“Rüzgârı saçlarımda, kulaklarımda, boynumda hissettim” için bir yanıt
Merhaba, ben bu mektubu yazan kişiyim. Günler sonra mektubumun yayınlandığını gördüm çok teşekkür ederim.
Bir şey daha eklemek istiyorum; kararım kesin ve net artık, doğru zamanı bekliyorum.. açılacağım.
düşüncesi bile içimi kıpır kıpır etmeye başladı sabırsızlanıyorum.
Başaracağıma inanıyorum.
umarım hepimiz başarabiliriz. ?