22 yaşındayım. 5 veya 6. sınıfa giderken hala oyun çağındayken annem saçlarımın üzerine koydu başörtüyü. Küçükken büyükler gibi giyinip süslenmeyi onlar gibi davranmayı sevdiğim için topuklu ayakkabı giyer makyaj yapar başörtüsünden kendime elbise yapardım. Annem ve bütün sülalem başörtülü olduğu için onlara da özendiğim anlar oluyordu ve aynanın karşısına geçip en güzel topuzu yapıp en güzel başörtüyü takardım kafama. Bunu yaptığım zaman herkes çok güzel oldun çok yakıştı diye iltifatlar edince mutlu oluyordum. Ama yetişkinliğimi hayallerimde hep saçları açık giyimine davranışlarına karışılmayan özgür bir kadın olarak düşlüyordum. Her sabah kalkar kalkmaz aynada saçlarımı taramayı çok seviyordum çünkü saçlarım incecik taraması kolay ve bütün kız arkadaşlarımın kıskandığı güzellikteydi ben de çok seviyordum.
12 yaşlarında annem artık alışman lazım deyip başıma koyunca başörtüyü sesim çıkmadı boğazım düğümlendi çünkü başka seçeneğimin olmadığını düşünüyordum. Başörtüsüz bir kadının bizim toplumumuzda kabul görülmeyeceğini biliyordum. Birlikte süslenip püslenip evcilik oynadığım arkadaşım kapımıza geldiğindeki bakışından sonra gözlerim doldu hem annem hem de arkadaşım bunu gördü. O zamanlar okulda başörtü yasağı olduğu için sadece misafirlikte takıyordum tam olarak lise 1 de kapandım. Başka şansım olmadığını düşündüğüm için şimdiye kadar hiç gerçekten açılmak cesareti yoktu içimde ki hala yok. Ama artık dayanamıyorum anneme yakın akrabalarıma sohbet arasında hissettiriyorum son zamanlarda. Dinden çıkmışım gibi tepki veriyorlar evet dinen insanın dış görünüşünün bir önemi olmadığına inanıyorum önemli olanın insanın kalbî ve niyetinin güzelliği olduğuna inanıyorum. Bundan sebep dünyada olduğumuza inanıyorum. İçinde nefes alamadığım kendim gibi davranamadığım belki de bunca zamandır aradığım kendimi başkası tarafından belirlenen dış görünüşüm yüzünden bir türlü bulamadığım bir yaşamda iyi insan olmak da zorlaşıyor. Beni sığdırdığınız kalıp içerisinde yaşamaktan bıktım kendimi bulmak istiyorum kim olduğumu neler yapabileceğimi özgüvensiz biri olmadığımı kendime göstermek istiyorum. Keşke bu noktaya gelmeseydi keşke daha küçükken farkına varabilseydim mücadele etmeye erkenden başlasaydım belki daha kolay olurdu.
Şimdi korkuyorum her şeyin herkesin alıştığı beni değiştirmekten korkuyorum. Ben konuşamıyorum. Konuşsam konuşabilsem düzelecek belki ama ben 22 yıldır susuyorum. Ama biliyorum ki er ya da geç açılacağım öyle ya da böyle çünkü bu ben değilim ve ben ömrümün sonuna kadar başka biri gibi davranmak istemiyorum. Çocuk ben ile kurduğumuz hayallerimiz var. O küçük kıza ömrü boyunca verilmeyen ilgiyi, sevgiyi, hediyeyi ben açılarak vereceğim.
“Beni sığdırdığınız kalıp içerisinde yaşamaktan bıktım” için 2 yanıt
merhaba, eminim içindeki çocuğu bir gün bulacaksın, saçların dalgalanacak rüzgarda ve kendin için yaşayacağın günler gelecek… yaşadıklarının hüznünü derinden hissediyorum. mücadeleyi bırakma!
Aynı durumdayız. Ben de konuşamıyorum, öyle bastırılmışım ki konuşamıyorum çok korkuyorum konuşmaya. Oysa konuşsam belki düzelir, belki değişir bir şeyler… İkimiz için de cesaret diliyorum kız kardeşim. Her zaman yanındayım, yalnız değiliz.