Hiç unutmuyorum. 2008 yılıydı, 8. sınıf bitmişti, yaz tatilindeydim. Annemin arkadaşlarıyla kurduğu bir ilim derneği vardı. Oraya yürüyorduk. Yoldayken bana “Bu tatilin sonunda kapandın kapandın, başka yol yok.” demişti. Ama ben kapanmak istemiyordum. OKS sınavım güzel geçmişti, anadolu lisesine gidecektim. Ama kapanıp gitmek istemiyordum. Başımı okulun önünde açmak istemiyordum. Ortaokulda kendimi çok popüler hissediyordum. Kapanınca arkadaşlarım ne diyecekti? Gel gelelim sınav sonuçları açıklandı, tercihimi yaptım ve gerçekten de anadolu lisesi kazanmıştım. Annem illa kapanacaksın, diyordu. O zaman imam hatibe yazılayım, dedim. Çünkü başımı kapatıp, okul önünde açmak istemiyordum. Madem kapanmaktan başka yol yok, okulda da kapalı olayım, dedim ve imam hatipe yazıldım. Lise başladığında hiçbir arkadaşımla görüşmedim, imam hatipe ayak uydurmaya başladım ve eski hayatıma elveda dedim. İlk sene zor değildi, adapte olmuştum, fakat ikinci sınıfa geçtiğimde artık başörtüsü zulüm gibiydi. Namaz kılmıyordum, milli güvenlik dersi gelse de saçımı doya doya açsam diyordum. Bir Müslüman’ın yaşaması gerektiği gibi yaşamıyordum. 2. sınıfın sonunda anneme artık daha fazla kapalı olmak istemediğimi ve bu okulda yapamayacağımı söyledim.
Neyse ki ben baskın çıktım ve düz liseye geçtim, başımı açtım. Yine hiç unutmuyorum, denize gitmiştik. Suya kıyafet ve başörtüsüyle girmiştim. Deniz başımdan yavaş yavaş alıyordu örtüyü. Hiç düzeltmedim ve tamamen aldı, ben de tamamen açılmıştım. Örtüyü çıkarmakla gelen huzuru tarif edemem. Düz lisemin ilk günü süslenip, saçımı yapıp gittim ve dedim ‘İşte istediğim hayat bu.” Bu süreçten sonra da annemi bir daha hayatıma asla karıştırmadım, istediğim gibi yaşadım. Ama bu 2 yıllık kapalılık ve imam hatip sürecim belki de geleceğime mal oldu. Hala bu konuda çok öfkeliyim anneme. İstediği gibi Müslüman olmamı istiyordu, ama kurduğu baskı beni şu an deist yaptı. Hayat tarzı, düşüncesi ve görüşleri olarak çok zıt iki karakter olduk. Bana zorla aşılamaya çalıştığı şeyler, bende ters tepti. Bu sayede saygılı ve mantıklı bir birey haline geldim, tek yararı bu oldu sanırım. Ama eğitim hayatım farklı olsaydı, daha başka yerlerde olabilirdim. Bu konuda onu asla affetmeyeceğim. Şu an 28 yaşındayım, evliyim. Üstelik ortaokulda, kapandığım için görüşmeyi kestiğim bir arkadaşımla evlendim. Uzun yıllar bu 2 yıllık hayatımı sakladım, utandığım için. Ama artık utanmıyorum. Çünkü bu ayıp bir şey değildi. Sadece talihsiz bir tecrübeydi. Benim hikayem de böyleydi. Umarım şu an bunu okuyan ve iç geçiren bütün örtülü kadın arkadaşlarım istediği huzura kavuşur. Dileklerim sizinle… H.E.