Yaklaşık 11 yaşımdan beridir kapalıyım. Zorla kapatılmadım diyebilirim, 11 yaşındaki bir çocuk çevre etkisine girmeden nasıl kendi isteğiyle kapanabilirse o tarzda tesettüre giriş yaşadım ama keşke o girişi yaşamasaydım çünkü kapalılığımın üstünden 1 yıl geçmesiyle beraber aklımdaki açılma düşüncelerinden kurtulamıyordum. Kendimi kandırmaya çalıştım, hatta açık arkadaşlarıma bile haset dolu davranışlar gösterdim en başlarda. Açılmak istediğimi kabullenmeye başladığım zaman ise sakin bir ifadeyle sohbet arasında belirttim isteğimi. Hatta isteğimi dile getirmeden önce dışarıda hangi kıyafetleri giyeceğimi bile tasarlamıştım aklımda, öyle bir masumluktu. fakat aldığım tepki inanılmazdı, bağırmalar çağırmalar ve hiçbir yere varmayacak iletişim bozuklukları. Babamın katı biri olması ve annemin de öğretmen olmasına rağmen kendisi ele geçirmiş bağnazlığı açılmama büyük engeldi.
Şu anda 16 yaşındayım ve ateistim. Sadece bir başörtüsü beni ‘Madem başımı açamıyorum o zaman ben de zihnimi açarım’a yönlendirdi. Çok kitap okudum ancak bir türlü erkeklerin saçlarımdan neden tahrik olabileceğini mantık çerçeveleri içinde açıklayan bir cümleye denk gelmedim. Hala düşünüyorum, tekrar belirtsem fikrimi nasıl tehditler yiyeceğim, nasıl yaygaralar kopacak diye. Ailemin diretmesinin hiçbir mantığı yok, benim kapalı kalmam iletişim bozuklukları, sözde sevap ve özgüvensizlikten başka hiçbir şeye sebep olmadı. Çevremde, kapalıyım diye hocalarımın şaka yapmaktan çekinmesi, espri yaptığımda gülünmemesi ya da voleybol turnuvasına katılamamam düşünülenden daha fazla onur zedeliyor. Sanki başıma değil de zihnime geçirilmiş bu pranga gülümsediğimde bile kendimden iğrenmeme sebep oluyor. Üniversitede açılacağım, bu bir izin alma süreci değil kendi isteğim. Haberli ya da habersiz fark etmiyor. Gönülden inanıyorum ki bir gün büyüdüğüm, büyüdüğümüz zaman karakterimizi başımızdaki kumaş belirlemeyecek.