Merhaba arkadaşlar. Burayı daha dün keşfettim ve bir gün boyunca aralıksız buradaki yazıları okudum. İnsanların nasıl zorbalığa uğradığını… Benim de hikayem sizden farklı değil. Altıncı sınıfta aşık olduğum bir çocuk vardı. Ve onun için günlük tutmaya başlamıştım. Sonra bir gün ablam bu günlüğü bulup anneme okumuş. Annem bana ağza alınmayacak o kadar çok hakarette bulunmuştu ki sanki altıncı sınıfa giden küçük bir kız çocuğunun masum, karşılıksız aşkı değil de yaptığım orospulukmuş gibi kelimeler söylüyordu. Aradan üç yıl geçti ve ailem bana karşı hep bir duvar örmüştü. Anlamamıştım yani kötü bir şey miydi sevmek, aşık olmak?
Sekizinci sınıfın sonlarına doğru artık ailemin beni sevmesini ve beni önemsemesini istedim. Onlar için kafamı örttüm. Belki beni böyle daha çok severler diye. Öyle de oldu. Birkaç ay bana iyi davrandılar. Ama sonra yine sonuç aynı. Hep beni aşağılıyor. Sanki onun öz evladı değilmişim gibi. Sırf bu yüzden 19 yaşında evlendim. Belki aşık olduğum adam beni sever diye. Ve yirmi yaşında hamile kaldım. Şu an bir tane kızım var. Altı aylık. Neyse işte bir kaç aydır aklımda açılma kararı var. Artık örtünmek istemiyorum. Kendimi güzel bulmuyorum. Şu an size bahane sunanam hiç. Bu durumu eşimle paylaştım. “Sen 21 yaşında bir bireysin. Nasıl mutlu olacaksan öyle yaşa” dedi bana. Ve bu söylediği şey benim için çok güzel bir dönüm noktası oldu. Aileme bu durumu anlatacağım. Belki beni yargılarlar, belki bana küserler ama hiç umrumda değil. Sonuçta demiyorlar mı kocanın evine gidince ne yapıyorsan yap diye?