O yasakladıkları ojeleri de sürdüm

Bu sayfayı bir süredir takip ediyordum. Kimi yazılarda yalnız olmadığımı görmek beni bir nebze de olsa iyi hissettiriyordu. Ama artık tam da şu dakikalarda o kadar doldum ki, ben de kendi hikayemi paylaşmak istedim.

19 yaşında psikoloji okuyan bir genç kızım. Ailem tarafından herhangi başörtüsü baskısına maruz kalmadım. Canımı sıkacak kadar değildi en azından. Ama mesela dışarı çıkarken ailem neler giydiğimi bilmiyor. Bazen kendimi suçlu hissediyorum sanki onlar bunu hissedeceklermiş gibi oluyor. Mesela onlara göre teşhircilik olan her kıyafeti; cropları, şortları, askılı kıyafetleri sık sık giymişimdir ama onların ruhu bile duymadı bunları. O yasakladıkları ojeleri de sürdüm. Alkol de içtim. Sevgilim de oldu. Ve aynı evde yaşıyorum düşünün. Bunlardan birini dahi öğrenseler benim can güvenliğimin tehlikeye gireceğini, hatta öleceğimi bile düşünüyorum.

Annemden bahsetmek gerekirse kendisi tabii ki aşırı dindar, dinini kızından önce tutan, hatta siyasi görüşünü dahi kızından önde tutan, en ufak bir eleştirimde bile gözlerinin kocaman açılıp korkunç bir yüz ifadesi ve tıpkı bir düşmanına kin kusar gibi kendi görüşünü baskıyla kızına dayatmaya çalışan hasta bir kadın. Hayatım boyunca saçımı okşamadı. Ben ağlarken sırtımı sıvazlamadı. Canımı sıkan şeyi anlatma fırsatı vermedi, sadece yargıladı. Zaten 18-19 yaşındaki bir kızın canı neye sıkılabilir ki? Sevgilisinden ayrılır ona üzülür, yüzünde bir sivilce çıkar ona üzülür falan filan. Bir de sevgilimi mi anlatacaktım ona? İntihar bu yani. Annem o kadar duygusuz bir kadın ki onu ağlarken bile görmedim ömrüm boyunca. Her zaman mantık insanı ve diktatördü. Ben ondan sadece sevgi istemiştim ama artık onu da istemiyorum. İçimin soğuduğunu hissediyorum. Annem dediğim kadını annem olarak hissedemiyorum. Onu sevmiyorum, ona karşı hissettiğim tek bir duygu kalmadı. Ama şunu da biliyorum, bana yaşattığı çaresizliği yaşamasını o kadar istememe rağmen, yardıma ihtiyacı olursa yine ben giderim yanına. Onu sevdiğimden falan değil, ben onun gibi vicdansız bir insan değilim çünkü.

Peki bunca şey olurken babam neredeydi? Babam eskiden seküler olarak tanımlanabilecek bir adamdı fakat yıllar içinde annemin manipülasyonlarına boyun eğmiş, psikolojik olarak teslim olmuş. Babam duygusal bir adamdır. Eskiden annem bana kızsa bağırsa o gelirdi yanıma. İyi ki babam var derdim. Ama işte dedim ya yıllar içinde onun da gözünü kör etmiş. Bir daha yanıma gelmedi. Annemle birlik oldu her zaman. Zamanla kendisinden de soğuttu. Elimde bir babam vardı. O da gitti. En çok da ona kızıyorum, en çok sana haykırmak istiyorum baba! Benim günden güne eridiğimi, solduğumu bir tek sen fark edebilirdin ama buna göz yumdun. Üstüne o iğrenç baskılara sen de dahil oldun, hiç olmadığın bir adam gibi davrandın. Saçma sapan şeyleri yasakladın.

Kimseye açmadım bunları. Ablam dediğim dostuma bile açamadım bunları. Ancak burada anonim yazmak iyi gelirdi diye yazıyorum. Eminim ki bu tarzda sorunlara maruz kalan kişiler de vardır. Yapabileceğim hiçbir şey yok ama yalnız olmadığınızı bildirmek istiyorum sadece.

“O yasakladıkları ojeleri de sürdüm” için bir yanıt

  1. o yasakladıkları ojelerle yazıyorum. sürerken annem girdiğinde ellerim titreyip ne yapacağımı şaşırsam da onlara karşı aslan kesiliyorum. bu güç bende yok içimde kocaman bir siz varsınız. çünkü geceleri hüngür hüngür ağlıyorum onların karşısında sizin sayenizde güçlü duruyorum. annemin beni götürmek istediği psikologları biliyorum korkunçlar… o yüzden psikoloji okumanıza o kadar sevindim ki. benim için en zor olan ne biliyor musunuz. onlara karşı çıka çıka aldığım bu kararlardan ya pişman olursam? ya bir gün hayalim olan şeylerden pişman olursam. mesela cinsel hayata bakış açım sebebi ile başıma gelenlerden pişman olursam? lütfen unutmayın her şeyi doğru yapmak zorunda değiliz. onlar onaylamıyor diye aldığımız her kararın doğru olması için o kadar ince düşünüyoruz ki. benim eve geç geldiğimi anlamasınlar diye en üst katta oturduğumuz için o katı kullanacak tek kişi ben olduğumdan asansörü bir alt katta bırakıp sonra merdivenden çıktığım oluyor. bizi böyle şeylere mahkum ediyorlar. zaman zaman da sanki ne yaptılar kafamı mı kestiler diye düşünüyorum. kesseydiler keşke diyor içimdeki acı çeken kız. acınızı paylaşıyorum. size babanızın sevgisini veremem belki ama kardeş sevgisi vermek için hazır bekliyorum. sokakta gözlerim hep sizleri arıyor sarılmak için… iyi ki varsınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir