Merhabalar, bugün içimizden yazmak geldi ve neden bunu insanlarla paylaşmayayım dedim. Başlıyorum o halde.
Ben de birçoğunuz gibi aile, çevre ve toplum baskısı nedeniyle kapanmıştım. Üstelik bunu 5 sene boyunca sürdürdüm. Üniversiteye başladığımda dayanamayıp açıldım, aksi takdirde sonum iyi olmayacaktı. Başörtüsüyle kendimi asarak aileme ceza vermeyi bile düşündüm. Açıldıktan sonra WhatsApp profilim değişince annem bunu gördü, babamın dediğine göre hastanelik olmuş. Eğer karşı çıkarlarsa canıma kıyacağımı söyleyince babam beni karşısına alamadı. Annem ise sürekli olarak beni laflarıyla taciz etti, utanmıyor musun, din mi değiştirdin, or***pu, sen normal değilsin, psikologa git gibi ifadelerle beni suçlu hissettirmeye çalıştı. Hala tam olarak istediğim gibi giyinemiyorum, etek, elbise gibi kıyafetler giyemem. Sadece pantolon ve tişört giyebiliyorum, tabii ki crop gibi kıyafetler olmayacak. Bir mağazaya girdiğimde kendimden önce ailemi ve çevremi düşünmek zorunda olmak zoruma gidiyor. Bu durum insanın kendisine yabancılaşmasına neden oluyor haliyle.
Evde kendimi sürekli bir kafeste gibi hissettim, sadece kılık kıyafetle ilgili değil. Hiç arkadaşımla dışarıda buluştuğumu hatırlamıyorum, yaşadığım şehirde. Üniversiteye kadar böyle bir hayatım olmadı. Ne eve bir arkadaşım geldi, ne ben ona gittim, ne de kalıp vakit geçirdik. Kimseyle telefonda bile konuşmadım. Kimse de neden böyle olduğunu sormadı. Yalnızlığın kitabını yazabilirim, hatta en azından bir master yapabilirim. Çok uzun zamandır kendime ve etrafıma yabancıyım. Bu sadece sözde değil, gerçekten öyle. Hayatıma da yabancıyım.
Devamsızlık nedeniyle okulda kaldım. Günahım kadar sevmiyorum okuduğum üniversiteyi ve bölümü. Üniversiteye gelince biraz nefes alabileceğimi düşündüm, ancak aldığım her nefeste sadece boğuldum. Kendimden ve hayattan çok uzaklaştım ve tekrar hayata dönebileceğime inanmakta zorlanıyorum. Bir dilek hakkım olsa, yeniden doğmak yerine hiç doğmamış olmayı dilerdim.