Benim hikayem de buradakilerden pek farklı değil. Küçüklükten beri hep “Ne zaman kapanacaksın” tarzı sorular işiterek büyüdüm. “Din her şeydir” algısı üzerine, “Açıklar cehennemde yanacak” sözlerini küçük çocuklara söyleyenlerle ve 12 yaşındayken yavaş yavaş kapanmaya başladım. Annem baskı uyguluyordu ve ben dışarı çıktığımda çember takıyordum, annemin görüş açısını hesaplayıp göremediği noktada çıkarıp oyun oynuyordum. Hayatımın hiçbir noktasında başörtüsünü istememişimdir ki hâlen daha istemiyorum.
13 yaşına geldiğimde zorla kapatıldığımın farkındaydım ve bunu istemediğimi de biliyordum. O yaşta anneniz sizi hep anlayan kişi olarak gözünüzde görünür, ben de öyle sanmıştım ama anneme kapalıyken kendim hissetmediğimi söylediğimde beni kolumdan tutup salona fırlatmıştı, şok olmuştum. Babam ise sadece kafama taktığımı söylüyordu, kendimden 2-3 tanesinin sığabileceği pantolonlar için tartışıyordum ve 13 yaşındaki halimle feminizmi ve kadın haklarını, kendi haklarımı tartışarak korumaya çalışsam da hiçbir zaman o desteği alamamıştım.
2 yıl geçti ve bu süreç içinde anksiyete ile tanıştım, başörtünün her bir telinden nefret ettim. Madem kadınlara erkekler bakıyor, o zaman erkekler gözlerine hakim olsun ve olmadığında onlara günah yazılsın, kadınlar neden kapanmak zorunda? Çünkü erkekler böyle, erkekler şöyle. İslam dininde erkeklerin hep bir adım ötede olması beni rahatsız ediyor, din açısından inancım yerle bir olmuş halde. Yolda yürürken genç hissetmem lazım, taktığım başörtünün beni koruduğunu hissetmem lazım, ama neden ben kendimi berbat hissediyorum yıllardır?
Cehenneme kapalılar değil de açıklar gidecekse, ben niye başörtü taktığım her saniye cehennemdeymiş gibi sıcaklanıyorum, daralıyorum? Başörtü takanlara saygım sonsuz, ama ben bu dünyaya kendim gibi hissetmek için gelmemişsem neyi hissetmek için geldim?