Buraya anlatışımın bilmem kaçıncı hikâyesi olacak. Sürekli takip ettiğim, acılarıma ortak olan onca kişinin mektuplarını her mecrada takip ediyorum. Yaklaşık 1 senedir açılma isteğimin artık farklı boyutlara geldiğini hissediyorum. En son mektubumda babamın kavgalarla, bağırışlarla beni susturmasıyla içime gömmüştüm her şeyi.
Bugün sevgilimle alışverişte gezinirken yazlık çok güzel kıyafetler görmüştüm. “Ne kadar güzeller!” diye anlatırken, ya da “Alırsam altına badi giyinirim.” dediğimde “Hayır, olmaz saçmalama. bunlar öyle giyilmez, sen bunları hiçbir zaman giyemeyeceksin, biliyorsun dimi, Sen kapalısın, sen giyinemeyeceksin.” diye kendinin komik olduğunu düşündüğü espriler yaptı. Çok uzun bir zamandır bununla savaştığımı bilmiyor. Boynumun artık açık olduğunu, ara sıra aşırı bol gömleklerin kilolu gösterdiğini düşündüğüm için içime soktuğumu, çok özendiğim zamanlarda sessizce uzaklara baktığımı görmüyor, bilmiyor. Aslında biliyor. Herkes gibi biliyor.
En başlarda ne kadar güzel olduğumu söylerken şimdi yaptıkların kapalıya uygun değil diyor. Ondan uzaklaşıyorum. Ailemle yine eskisi gibi olduğum halde uzaklaştım. Artık canımı o an yakmış herkese karşı bir mesafem var. Canımın yandığını gördükleri halde, heveslerimin kırılıp döküldüğünü bile bile herkes kırmaya devam ediyor. Kendimin arkasında durmaya çalışıyorum. Duvar benim ve kendime sahip çıkmaya çalışıyorum. Uzun zamandır kendime güç vermeye çalışıyorum ama artık yoruldum. Her şeyi saldım, keyfimi düzeltemiyorum.
Her uçuşan saç görünce kalbim sıkışıyor. Onların özgürlüğü, taşımadıları o güçlü dini göstergeyi gerçekten kıskanıyorum. Hiçbir kalıba girmemeleri, uzaktan bakınca o malum partili, o imanlı cümlelerini duymamalarına özeniyorum. Kalıplarda sıkışıp kalıyorum. Kendime çok acıyorum. Boynumu sıkmadığım halde kafamı sıkan o boneyi, yanaklarıma değen o şaldan iğreniyorum, kaldıramıyorum. Allah’a inanıyorum ama saçımın görünmesinden dolayı beni yakacağına inanmıyorum. Bunun öncesinde yapılması gereken bir sürü şey var dinen. Bu konuda artık korkmuyorum.
Aslında benim derdim çok açık giyinmek olmadı. Hiç şort giyen birine özenmedim. Ya da crop giyen ya da çok daha açık şeyler giyenlere de. Giymeleri sorun değil ama hiç tercihim olmadı. Annem küçük yaşta giydirmeye çalıştığı etekleri, şortları hatırlıyorum da, hepsini istemiyorum diye giymiyordum. İstediğim tek şey kalıba sokulmamak ve biraz olsun yazları kapatmak zorunda kaldığım kollarımın, saçlarımın nefes almasını istiyorum.
Bu ne biçim kapalı kelimelerini duymak istemiyorum. Erkek arkadaşım bile artık garip bakıyor. Çünkü garibim. Gerçekten kötü gözüküyorum. Çünkü istemiyorum. Gerçekten istemiyorum. Onca zaman dua ettim Allah’a istemediği şeyi nasip etsin diye. Dualarımın bir gün kabul olacağını hissediyorum. Ama olana kadar çok acı, ızdırap çekeceğimi biliyorum. Aile zoruyla yapılan baskıları artık taşıyamıyorum. Ben artık bir birey olmak istiyorum. Saçlarını her gün değiştirip farklı gözükenlerden, rüzgarda istemediği şalını tutup gidenlerden olmayan, kalıplara sokulmayan, herkes gibi yaşamayı hak eden biri olmak istiyorum. Bunu gören her başarmış ya da başarmaya ihtiyaç duymayan güzel kadınlara, kızlara sesleniyorum. Benim için de saçınızı savurun, onları çok sevin.