Ailesinin baskısı yüzünden buralara düşen, bu hikayeleri okuyup, kendini zafer hikayelerini okuyarak bir nebze de olsa mutlu olmaya çalışan genç kızlara selam olsun. Ben 15 yaşındayım. Benim hayatımdaki kötü karakter abim. Ben 4. sınıftayken bir etkinliğe katılmıştım. Bu etkinlik peygamberimizin veda hutbesinin konferans salonunda okunmasıydı ve ben de orada görevliydim. Görev gereği de kızların örtü takması gerekiyordu. Ben daha çok küçüğüm o zamanlar, aklım bir şeye ermiyordu. Her neyse, konferans zamanı her şeyi videoya çekmişler ve ertesi gün abim bu videoyu gördü: Neden şu an örtülü değilsin? Diye bana baskı yapmaya başladı, örtüyle olan savaşım o an başladı diyebilirim. Kesinlikle yanlış anlamanızı istemiyorum, ben örtüyü küçükken çok severdim. Hayallerimde hep örtülü olmak vardı ama şu anda hiç yok, bunun sebebi annem ve abim.
Neyse, devam edeceğim. Abim beni sonrasında tehdit etmeye başladı, geldiğim zaman seni örtülü görmezsem bacaklarını kırarım gibisinden şeyler söyledi. Annem onu bir nebze olsun avutuyordu, daha küçüktür ileride örtünür çok baskı yapma, gibisinden. Abim yine yapardı. Her neyse, biz şehirden küçük bir kasabaya taşınmak durumunda kaldık. Kasaba dediğim de böyle cahil insanların toplandığı yer olarak düşünün, o kadar cahiller. Bu sefer baskıya annem de dahil olmaya başladı. Hiç unutmuyorum 2021’in Ramazan Bayramı’nda köye gideceğiz ailecek. Abim de dedi ki, annem dedi ki sen örtülü olmazsan eğer seni asla köye götürmeyiz. Ama şu an evde de kalma gibi bir şansın yok, çünkü evde tek başına bir gece geçiremezsin. O yüzden eşarbını yap gidiyoruz, dedi. Ben salya sümük ağladım, dayağımı yedim, mecbur eşarbı takıp köye gittim ve köye gittiğim zaman sadece uyudum.
Tüm gün boyunca saat 10’dan akşam 10’a kadar. Ertesi gün eve geldiğimiz zaman tekrar açıldım, bir kez daha dayak yedim. Daha o zamanlar LGS sınavı vardı önümde. Annem bana sınava kadar daha fazla baskı yapmayacakmış, sınavdan sonra benim ile ilgileneceğini söyledi. Her neyse, annem bildiğiniz bana ev hapse uygulamaya başladı: ya örtünürsün ya da evden çıkamazsın! Aynen bu şekildeydi. Bu tesettür meselesi beni o kadar asosyal yaptı ki sırf tesettürlü değilim diye misafirleri karşılamaya başladım ve annem yine tüm suçu bende buldu. Her neyse, benim hayatımda yaşadığım en büyük darbe 6 Eylül 2021’de gerçekleşti. O gün sabah okula gidecektim, yeni ortama, yeni insanlarla tanışacaktım. Saçımı çok güzel bir şekilde yapmıştım, nasıl mutluydum ama o zaman. Annem yatıyordu, ben ondan önce kalkmıştım. Annemi uyandırmamaya çalışmıştım çünkü biliyordum ki annem beni tesettürsüz liseye göndermeyecek.
Maske almak için çekmeceyi açarken annem uyandı, sonra yanıma geldi ve dedi ki, sen neden eşarbını yapmadın? Eşarbını yapmadan seni okula asla göndermem. Ya tesettürlü gidersin ya da okul hayatın biter, sen karar ver. Ama annem bunları bağırarak söylüyordu. Sonra abim uyandı ve yanıma geldi, ağabeyim daha sinirli dedi ki, eğer sen okula açık gidersen seni arkadaşların yanında saçını tutar eve getiririm, dedi. Bunu istemiyorsan şu an tesettürü giyeceksin dedi. Sonra ablamı kaldırdılar. Ablam eşarbımı yaptı okula gönderdi ama nasıl, o halde psikoloji. Düşünsenize saçlarınızı severek yapıyorsunuz ve sonradan bozup eşarpla okula gitmek zorunda kalıyorsunuz, hayatınızda ilk defa eşarp takıyorsunuz. O kadar ağır bir psikoloji ki sanki başımda eşarp değil de annemleri taşıyormuşum gibi hissetmiştim. Allah rızası için değil de abimlerin rızası için kapanmışım gibi hissetmiştim ki öyleydi zaten. İçimde hiç Allah’ın rızasını gözeterek kapanma yoktu. Hep abimler mutlu olsun diye kapanmıştım.
Bu kapanma meselesi benim okul hayatıma da mâl oldu diyebiliriz. Akademik olarak bir düşüş yaşadım, depresyona girdim. Sonra dedim ki bu benim hayatım, benim kararlarım, ben açılmak istiyorum! Annemin karşısında aynen böyle söyledim, tam 9 sınıfın 2doneminde. Annem ilk izin vermedi, bağırdı çağırdı ağladı ama izin vermedi. Sonra abime söyledi. Ağabeyim bunu öğrenince telefonu elimden aldı tam 2 ay boyunca. Sonra dedim ki, bu benim hayatım, neden böyle yapıyorsunuz? Böyle yaparak beni örtüden daha çok soğutursunuz, lütfen yapmayın, ben örtüyü sevmek istiyorum, dedim. Aradan biraz zaman geçti, okul tekrar açıldı. Ben bu sefer okula açık gittim ama nasıl mutluydum.
O gün aslında içimde biraz burukluk vardı da onun sebebi annemin bana attığı bakışlardı. Neyse, sonra öğle arasında eve geldim. Annem tekrar ağlıyordu neden açıldın diye. Sonra bir daha da öğle arasında eve gelmemeye karar verdim, şu an dönem sonuna doğru geliyoruz. Hem ağabeyimle hem de annemle aramı düzeltmiştim, üstüne telefonumu almıştım, çok mutluydum. Çünkü gerçekten savaşı ben kazanmıştım. Yani demem o ki sevgili dostlarım benim, ben de bir zamanlar bu hikayeleri okuyup, bay be nasıl cesur insanlar varmış. Keşke ben de öyle olsam, diyordum. Şu anda ben de onlardan biriyim. Hayat sizin hayatınız, bunu kimsenin mahvetmesine izin vermeyin. Hep kendinize güvenin, kendinizi sevin. Unutmayın, isterseniz gerçekten başarabilirsiniz. Biraz zor bir yolculuk ama olsun gitmeye değer…