Buraya 2. yazışım ve istediğimi elde etmiş olmama rağmen mutlu olamadım. Evet yine problem babam ve onun istekleri. Önceki yazdığımda ondan nefret ettiğimi söylemiştim. Şimdi kendimden nefret ediyorum. Çünkü onun söyledikleri içten içe beni kemiriyor. Babam lisenin ilk gününden itibaren kapanacağımı, yapmazsam beni okutmayacağını söylerdi. Gideceğim yer de bir imam hatip lisesi olduğundan ne okula başlamak için ne de yeni arkadaşlıklar kurmak için asla acele etmiyordum. Ben okula istanbuldan biraz geç döndüğümüz için (babam ameliyat oldu) 1 hafta geç başladım. 18 eylül pazartesi günü bana forma aldık okulla görüştük. Salı günü başlayacaktım ama o gün okulla görüşmeye gittiğimizde rehber öğretmeni bir kere içeri geldi. Babam da onun rehber öğretmeni olduğunu öğrenince “Onunla bir görüşmek istiyorum.” dedi. Aslında o an babamın kapalılıktan söz açacağını anlamıştım. Sonra başladım.
İlk kez okula otobüsle gideceğim için babam da geldi. Otobüste benimle aynı okula gidecek olan bir kızla karşılaştım, kapalıydı. Birden ondan örnek verip “Bak işte şu kadarını istiyorum senden, sadece kapanacaksın, başına bir örtü takacaksın o kadar.” demeye başladı ve ben o an kendimi çok kötü hissettim. Ben hayırsız bir evlatım demek ki dedim. Babam için tek bir şey bile yapamıyorum, onu mutlu edemiyorum diye düşündüm. Oysaki o kadar borçlu hissettiğim babam bana dinsiz, deli, münafık tarzı yakıştırmaları layık gören biriydi. Yaz boyunca her açık çıktığımda stresli hissetmeme sebep olan babamdı. Bana “Eşşek gibi yapacaksın, okutmam yoksa!” diyen babamdı. Ama en nihayetinde babamdı. Beni büyütmüş bana bakmış olan babam. Sonraki gün rehber hocasıyla görüştük tahmin ettiğim gibi konu tesettürdü. Nankör hissettiğimden bahsettiğimde benim kendi kararlarımı daha çok önemsemem gerektiğini söyledi. Aslında o da tesettürlü olduğu için bana bunu yapıp kapanmamın daha uygun olacağını söyler diye düşündüm. Ama kendi kararlarımızı uygulamaya çalışırken aile gibi engellerle karşılaşmamızın normal olduğunu söyledi. Kendi kararlarını önemse. Önce kendini düşün dedi bana.
İçim biraz daha iyi oldu ama ertesi gün yani bugün babam birden bu konuyu açtı. “Benim baban olarak sana hiç mi sözüm geçmeyecek, çok üzülüyorum, bu konu sürekli kafamı karıştırıyor.” dedi. Yani anladım ki bu kapanma meselesi benden bir şekilde bir şeyleri götürecek. Benim bu olaydan bir şeyleri vermeden tek seferde kurtulmam asla mümkün değil ve babamı çok üzmüşüm. Bugün de sofrada birden konusunu açtı işte babam. Ben kendimi sevemiyorum. Babama istediklerini verebilecek kadar cesaretli değilim. O kadar güçlü değilim. Ben tesettürü taşıyamadım. Faydalı bir evlat da olamadım. Ben yeterli değilim. Yeterince iyi değilim. Açık kalmanın mutluluğunu da yaşayamadım. Yani yine aleyhime sonuçlandı.
“Açık kalmanın mutluluğunu da yaşayamadım” için 2 yanıt
sakın ama sakın kendine yüklenme sakın. bu hayatı ailelerimiz için yaşamıyoruz. hep böyle söylenecek ama elbet alışacak ve susacak bir gün. sakın kararından vazgeçme yoksa kendi hayatından vazgeçmiş olursun ve bu sefer yeniden açılmak istediğinde bunu başarman çok daha zor olur. inan bana aileleri o kadar da kafaya takmamak lazım. hele bir de söylediklerinin senin üzerinde etkisi olduğunu fark ettiklerinde bu yaptıkları şeyi yapmayı bırakmıyorlar. cesur olmamız lazım. girmişsin bir yola vazgeçme bundan
Baskılar karşısında dimdik durmaya devam et lütfen. Seni sevecekse böyle de sever. Kimse için kendi hayatını feda etme. Pişman olacağın bir şey yapma.. Yalnız değilsin.