ARTIK KARANLIKTAN KORKMUYORUM!

Evet, doğru. Artık karanlıktan korkmuyorum! dört yılın ardından ilk defa bugün hatırladım karanlıktan korktuğumu. Namaz kılarken arkamdan cinler izliyor diye korkardım. Yatarken karanlık olur, cinler karanlıkta saklanır korkardım. Duvara bile sırtımı dönemediğim günlerim oldu korukudan ağlardım. Şimdi ise korkmuyorum! Hurafelere inanmıyorum! Artık özgürüm! Evde ağlaya ağlaya bulaşık yıkayan kız yok artık. Babasıyla sesi titremeden konuşamayan kız da gitti. Ne kadar geride kalmış eski minik ben. Ne kadar çok yol almışım bu dört yılda! ilkokula dahi gönderilmemiş kız şimdi üniversite okuyor. Minik bir kedisi var. Kendi bilgisayarı, telefonu ve bir işi var. 4 yıldır hiç başarmış gibi hissetmedim ama bugün bir anda karanlıktan korkmadığımı farkedince başardığımı anladım ve hemen yazmak istedim. 

Bugün eskiden yatakta sessizce ağlayan minik beni teselli ettim. “Bak hepsi geçti.” dedim. Ona sarıldım biraz da beraber ağlaştık. Kendisini güvende hissetmediğini söyledi. Ne yapacağımı bilemedim, sarılmaya devam ettim. “Seçilmiş ailenin yanında güvende hissedeceksin.” dedim. Daha da sıkı sarılmaya başladık. “Beni bırakma, korkuyorum.” dedi. “Rahatça korkabilirsin artık yanındayım. Güvendesin.” dedim. Bu satırları yazarken hala minik ben’e sarılıyorum. Kendisi sarılmayı bırakmadan asla siz sarılmayı bırakmamalısınız! 

Bu kızın hikayesi biraz alışılmış biraz alışılmamış. Yanlış bedende dünyaya gelmiş bir ruh! Müslüman ailenin kafir kızı! Çocukken de şirk koşmuş, büyüyünce de! “Aaaa nasıl olabilir bu? Biz seni hiç okula göndermedik, seni kuran kursundan başka bir yere çıkarmadık! Sen izole şekilde yetiştin kızım kurstan eve, evden kursa gittin! Seni hep cemaatin en iyi kurslarında okuttuk! Senin hamurunda islam var!” Hayır anneciğim, hayır babacığım! Ben doğuştan kafirim. Kim demiş bebekler müslüman doğar diye! Çok komik! Ben kendimi bildim bileli inançsızım! Evet hayatımda belli başlı dönüm noktaları oldu ama her zaman döndüğüm yer burasıydı. Kim neye inanıyor zerre umrumda değil. İsteyen makarnaya da tapabilir, Zeus’a da! 

Yılları yatılı cemaat kurslarında geçmiş, dünyayı harika bir yer sanan, hayal dünyasından hiç çıkmayan, sorgulayan o bıcır bıcır küçük kız şimdi yeni hayatında 4 yaşına girdi ve dört yaşında birine göre iyi idare ediyor. Canım kendim. Hikayemde neler oldu anlatmak pek istemiyorum. Hikayemin bir kısmında sinir krizi geçirebilirsiniz! Mesela dört yaşında kapatılıp 9 yaşında kara çarşaf giydirildiğimden bahsederken. Ya da kuran kursunun büyük hocasının bir sohbetinde anlattığı şu hikayeyi duyduğunuzda da sinir krizi geçirebilirsiniz! [“Bir gün iri göğüslü bir talebem vardı. Bir sohbette ‘evde de başörtü bakılmasına dair’ vaaz verince, o da evde başörtüsü takmaya karar vermiş. Ailecek yemek masasında otururken babası iri göğüslü talebeme demiş ki ‘Sana kim dedi evde de başörtü tak diye?’ Talebem de “Hocamız dedi.” demiş. Babası da “Hocana söyle allah ondan razı olsun! Beni büyük bir günahtan kurtardı.” demiş. İşte kızlarım babalarınızın da nefsi var onların yanında da kapanacaksınız!”] Ve bunun gibi bir çok gayriahlaki hikayeler mevcut hayatımda. Başlasam anlatmaya sayfalar yetmez! Ne siz duymuş olun, ne de ben yaşamış olayım. 

Kızlarım, fındıklarım sakin ümidinizi kesmeyin. Siz bitti demeden, asla bitmeyeyecek bu serüven! Başını dik tut! Senden ve yapacaklarından besbelli korkuyorlar! Farkına var! Kendini keşfetme diye çaba sarfediyorlar! Sen kendini de keşfedeceksin, yapacaklarını da ardına koymayacaksın! Harika bir gelecek seni bekliyor! Hikayene de kendine de sahip çık! Seni çok seviyorum. 

Bizi bir araya getiren Yalnız Yürümeyeceksin’e de teşekkür ederim. İyi ki varız!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir