3. yazışım 1. mektupta babamın kızdığından, ikincisinde açık ama mutsuz olduğumdan bahsetmiştim. Bugün olanlar ise aniden gelişti. Birden babam odama girdi, ne zaman kapanacaksın demeye başladı ve sonra o klasik tehdidini savurdu; kapanmazsan yarın okula gidemezsin. İlk kez bu kadar karşı koyabildim. İstemediğimi ve daha düşündüğüm birçok şeyi söyledim. Ve bunun dayağını yedim. Çok sert vurdu. Bunu yaparken ne kadar iyi bir baba olduğundan bahsediyordu hayvan herif. Geberesice eğer hiçbir sakıncası olmadığını bilseydim onu gebertir, ortadan kaldırırdım. Ama yok olmaz ben çok sıkıldım başörtüsünden nefret ettim.
Artık sadece her şeye karşı nefret doluyum. Babama, kendime, tesettüre karşı. Ama en çok kendime çok uzun süredir nefret doluyum. Çirkinim beceriksizim akıllı da değilim. Kendim hakkında hep böyle düşünmeye zorlandım sanırım asla kendimi sevemedim. İyi şeylere layık göremedim. Ben artık yavaş yavaş kendimi bırakma noktasındayım. Çok sıkıldım çok yoruldum. Dinden çıkmanın eşiğindeyim ve Allah korkusu ile din nefreti arasında gidip geliyorum sürekli. Sanki bu işin sonu bir şekilde dinden çıkmamla sonuçlanacakmış gibi. Bunu hiç istemem ama çok sıkıldım. Bir gün diyeceğim ki ehh, yeter be! Ve her şey kökünden değişecek. Ne yönde ve ne zaman bilmem ama olacak…
“Allah korkusu ile din nefreti arasında gidip geliyorum” için bir yanıt
Seni çok iyi anlıyorum ama lütfen kendini bırakma ve kendinden nefret etme, şu dünyada kendin dışında hickimsen yok, baksana sözde anne baban olacak kisliler bunu yapiyorken .. kaç yaşındasın ki