Ben lise dördüncü sınıf öğrencisiyim. 6. sınıfa giderken herkesin yaptığı bir hata yapmıştım, bu hatam dedikodu yapmaktı. Herkesin “Yapmıyorum.” dese de farkında olmadan yaptığı bir şeydi bu ve kimse yapmadığını inkar edemez. Yaptım bunu ve dünya üzerinde tek yapan benmişim gibi muamele gördüm.
Misafirliğe gitmiştim ve annem beni kenara çekip “Eve gidince sen görürsün.” demişti. Çok aldırmadım. Sonra eve gittik ve yaptığım şeyi hala unutmamıştı ve benim bunun sonucundan kaçma gibi bir şansım yoktu. Ufak bir sorgulama yaptı annem “Neden yaptın?” diye, sadece hoşuma gitmişti ve 12 yaşındaki bir çocuk için ne önemi vardı bunların? Sonra kendimi açıklamama izin vermeden saçımı kesti. O günden beri saçlarımı uzatmam, sürekli kakülüm var.
Ve kapandım. Ve beni böyle cezalandırmıştı annem. 12 yaşındaydım ve neyin ne olduğunu tam olarak nasıl bilebilirdim ki? Çok çabaladım açılmak için ama her defasında kötü tepkiler aldım. Kabullendim; daha doğrusu zorunda kaldım. Şu an 18 yaşımdayım ve içimdeki o küçük çocuk hala cezasının bitmesini bekliyor. Ben ise ona bunun bitmeyeceğini anlatmaya çalışıyorum. Dinden ve din ile alakalı her şeyden soğudum.
Sürekli kendimden nefret ettim, hiçbir zaman içinde bulunduğum yaştaki gibi hissetmedim. Yetişkin bedenine sıkışmış küçük bir beden… İçim acıyor. Kendimi ait olmadığım bir bedendeymiş gibi, ait olmadığım elbiselerin içinde hissediyorum.
Kendime karşı tüm özsaygı ve sevgimi yitirdim… Ama şimdi sormaya kalksam sorunlu ve suçlu tek kişi benim. Ben değilim hiçbir şeyin sorumlusu, ben değilim. Tek sorumlusu din hakkında zerre bilgisi olmayan ve Müslümanlığı bile doğru düzgün yapamayan insanların yakınlarına/çocuklarına dini öğretememesi. Eğer ileride çocuğum olursa, ona kendi vücudu üzerinde karar verme hakkına sahip olduğunu ve bu dünyada tek hatayı onun yapmadığını öğreteceğim.