Merhabalar! Buradaki mektupları okurken canım o kadar çok yanıyor ki. Meğerse benim her gece ağlayıp, içimi kor gibi saran bu dertlerden çoğu kız kardeşim muzdaripmiş. Kızlarım… Hepinize o kadar çok sarılmak istiyorum ki, hepinizi kucaklayıp teselli etmek istiyorum. Bizim tek suçumuz kız çocuğu olarak dünyaya gelmekti. Bizim içimizdeki kız çocuğu masumiyetini pençeleriyle aldılar. Bizim kanatlarımızı kırıp, ruhumuzu yok etmek istediler.
12 yaşındaydım… Bir gün aramızda bir yaş olan kız kardeşim “Anne ben kapanmak istiyorum.” dedi. Bir insanın hayatı bir cümle ile kararır mi derseniz eğer, benim karardı. O kapandıktan sonra babam “Kapan.” demesin diye 2 hafta odamdan çıkıp, yemek dahi yemedim. Daha sonra babam bir gün TV’de müslüman olmuş bir kadın gördü ve bana dönüp “Pazartesi günü okula kapalı gideceksin, yoksa seni okuldan alırım.” dedi. Tabii suratıma kitap fırlattığını ya da ettiği tonlarca hakareti saymıyorum bile.
İşte o gün İslam benim kafamda bitmişti, her şeyden ama her şeyden nefret ettim. Lisedeyken tekrar sevmeye çalıştım ama babam pantolon dahi giymemize izin vermiyordu. Hatta bir gün okula giderken sırf giydim diye bana sürtük demişti. Hiçbir zaman istediğim gibi giyinemedim. Kıyafetlerimizi hep babam seçerdi, onun onayı olmayan hiçbir şeyi alamaz ya da giyemezdik. Uzun, iğrenç ötesi etekler ve gömlekler alırdı. Her zaman en bol ve uzun olanı alırdı.
Bir keresinde lisedeyken ondan gizli bir sweatshirt almıştım ve okul pantolonunun üstüne giymiştim. Tabii benim okul için uzun bir pardösüm vardı, onun önünü açmam yasaktı, o ayrı mevzu. Okuldaki herkes bana “Ne kadar güzelmiş fiziğin, neden hep böyle dar giyinmiyorsun ki? Bol giymek yakışmıyor sana.” demişti. 7. sınıftayken ağır bir kaza geçirmiştim, başörtüsü yoktu kafamda. Hastaneden dönünce babam “Başörtüsünü takmaya devam edeceksin.” demişti, ne komik ama.
İsteyerek kapanmadığımın, hem annem hem de babam farkında ama umursamıyorlar. Anneme söyleyince “Yalnızca kapalı kaldığın yıllar hakkım sana helal olsun.” dedi.
Geçenlerde hastaneye gittim, ailem yüzünden kalbimde çarpıntı başladı. Dönüşte hastane otoparkında bir an elimi başımdaki örtüye atıp çıkarmak istedim. O his o kadar kuvvetliydi ki bir an gerçekten de elim örtüye gitmişti. İşte o günden sonra bu hisse artık alıkoyamadığımı fark ettim. Bu artık benim için bir his ya da düşünce değil, bedenim bile bunu yapmak için kendini programlamış vaziyette. O örtüyü çıkarıp boynumdan atacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum. O siyah ve hayatımı karartan örtüyü direkt yakmayı düşünüyorum. Evet bunu düşünüyorum çünkü o örtüyü taktığım tek bir günüm bile güzel geçmedi benim.
İçimdeki hırs büyüdükçe, cesaretim de artıyor. Size tek söyleyeceğim şey hırslı olun kızlar, hırslı ve kararlı olun ki direnişiniz kız kardeşlerinize örnek olsun!