Merhaba, bu siteyi geçenlerde izlediğim bir YouTube videosundan keşfettim. İnsanların hikayelerini okudum. Aslında genel olarak hepimiz farklı ailelerin aynı kaderleri paylaşan kızlarıyız. İlkokul bitip ortaokula geçtiğimde beni imam-hatip’e gönderdiler. İlk başta çok sevinmiştim. Çünkü gittiğim okul bir proje okuluydu ve sınavla alıyorlardı ve okula üçüncülükle girmiştim.
Okula başladığımda hemen kapanmadım ancak annem tesettüre alışmam için okula kapalı gitmem gerektiğini söyledi. Sınıfta başka kapalı arkadaşlarım da vardı, en yakın arkadaşım da dahil. Bu yüzden benim için sorun değildi. Zaten çoğu arkadaşım da benim gibi okula kapalı geliyordu. Okula servisle gidip geliyordum. Servisteki arkadaşım da normalde benim gibi okula kapalı geliyordu fakat beden derslerini olduğu günler hariç. Bana da istersem böyle yapabileceğimi, rahat olduğunu söylemişti. Anneme söylediğimde ise saçma bulmuştu ve konuyu kapatmıştı.
Her neyse, sonrasında ilkbahar aylarına doğru geldik ve hava iyice bunaltıcı olmuştu. Sınıfta okula kapalı gelen arkadaşlarım da bir bir açılmaya başlamıştı. “Zaten küçüğüz ne olacak ki, hava da çok sıcak. Sen de açık gelsene, annen izin verir zaten.” diyorlardı. Gidip annemle konuştuğumda “Sınıfta hala kapalı olan var mı?” diye sordu. 1-2 kız daha vardı. Bunun bir zincir olduğunu, eğer ben de açılırsam onlara kötü örnek olacağımı ve açılmamam gerektiğini söylemişti.
Ne kadar istemesem de annemin lafına uymuştum. Sonrasında zaten araya virüs girdi. 6. sınıf covid ile geçti. O zamanlar ne açık ne kapalıydım. Ama köye gittiğimizde dedem pijama giydiğim için bana kızmış, büyüdüğümü ve artık etek giymem gerektiğini söylemişti, örtü takmam ile ilgili bir şey söylememişti fakat annem bir dahaki köye gidişimizde etek giymişken örtü de takmam gerektiğini söylemişti.
Artık köye gittiğimizde dedemlerin yanında kapalı şehirde ise açıktım. Sonrasında annem benim hafız kızı olduğumu, insanlara örnek olmam gerektiğini, artık tamamen kapanmam gerektiğini falan söylüyordu. Yaz tatilinde ise yavaş yavaş tamamen kapandım. Hatta bir ara ferace bile giymiştim ama iyi ki akıllılık edip bırakmışım. Zaten 7. sınıfa geçip 15 tatile girdiğimizde de regl olmuştum.
Ben kendimi hep isteyerek kapandığıma inandırmıştım. Ama liseye geçtikten sonra kendimi kapalıyken çok çirkin hissetmeye başladım. Diğer insanlardan farklı hissediyordum, sanki herkes benimle dalga geçiyor, bana gülüyor gibi. Ortaokuldayken bu böyle değildi, zaten imam-hatip’teydim ve herkes genel olarak benim gibiydi. Kapalı olmayan arkadaşlarım da sınıfta çok fazla olmasına rağmen onların da aile yapıları benimkiyle benzerdi. Neyse, gitgide kendimi toplumdan soyutlanmış ve ayrı olarak görmeye başladım. Eğer farzsa sadece bana mı farz, diğer kızlar saçlarını açıp özgürce gezerken sadece bana mı günah?
Kendimden nefret etmeye başladım; diğerleri gibi olmadığım için. Ben sadece sıradan olmak istemiştim çünkü. Özellikle 1. dönemin karne gününde çarptı yüzüme gerçekler. Sınıftaki bütün kızlar o kadar özene bezene, süslenerek gelmişti ki… Buna kendi yakın arkadaşlarım da dahildi. Kendimi onların yanına yakıştıramamıştım. Her neyse… Sürekli ağlamaya, kendimden nefret etmeye devam ettim. Ve kendimi tanıyamaz hale geldim.
Duygularım bile karmakarışık ve bozuk. Bazen kendimi o kadar kötü ve iğrenç hissediyorum ki, kendimden ve hayatımdan nefret ediyorum. Ama bazen de bir anda aşırı aşırı mutlu oluyorum ve sorun ettiğim her şey bana çok saçma geliyor. Ama bazen de en ufak şeye ağlamaya başlıyorum. Anne babama anlatmak istiyorum ama tepkilerinden korkuyorum. Ben sadece kendim olmak istiyorum ama çok şey istemiyorum ki…
Bilmiyorum sanırım ben iyi değilim. Buraya kadar okuduysanız teşekkürler. Sadece kendimi biraz olsun anlatmak istemiştim. Bir derdiniz falan olursa içinize atmayıp bana özel olarak yazabilirsiniz. İyi bir dinleyiciyimdir. Kendinize iyi bakın.
“Ben sadece kendim olmak istiyorum” için bir yanıt
Ah be güzel kızım… Ben de senin gibi ortaokulda imam-hatip okudum ve okula kapalı gidip dışarıda açıktım. Bu durum bana o kadar tuhaf ve zorlayıcı geliyordu ki, liseye geçtiğim zaman mutlaka açık olacağım ve açık olarak son zamanlarımı güzel geçireceğim diye kendime söz vermiştim. Öyle de oldu zaten. Ailem de aynı seninkiler gibi ortaokulda beni kapanmaya itekliyorlardı. Hatta babamın odama gelip bak kızım yaşın geliyor artık kapanmalısın dediğini hatırlıyorum. “Ama benim daha vaktim var” demiştim. (Yani henüz regl olmamıştım) Sonra ortaokul sona giderken regl oldum ve bu yüzden büyük bir stres yaşadığımı hatırlıyorum. “Şimdi benim gerçekten de kapanmam mı gerekiyor” diye. Annem de evet demişti. Kapanmalısın. Fakat kendisi de 20 yaşında kapanmıştı. Benim ise kapandığım yaş 18 ve üniversitenin ilk günü kapanmıştım. Son yazımı çok güzel geçirdiğimi hatırlıyorum. Sürebildiğim kadar çok bisiklet sürdüm. Hatta ilk kez teyzemle bir konsere de gitmiştim. Bu çok güzel geçen yazın ardından bir daha hiç mutlu olamayacağımı bilmeden… Üniversitedeki kızlar benden çok daha güzellerdi tabi. Bir kapalı olarak inanılmaz çirkindim çünkü tek derdim göğsümün üstüne kadar örttüğüm başörtünün açılmamasıydı. Tabi etek de giyiyordum o zamanlar ayağımda da botlar vardı. İğrenç bir görüntü yani. Boy da kısa olunca iyice bodur görünüyor insan. (1,57) Sonra bir şekilde arkadaşlarımdan da göre göre o eski şalları bıraktım ve boynumdan arkaya dolamalı modellere geçtim. Daha güzel ve modern duruyorlar. Ama en çok kullandığım model tülbent ile boynumdan arkaya dolamak oldu. Üstüme gömlek altıma bol bir kumaş pantolon giyerek okula gidiyorum. Tabi ki diğer kızlar her zaman daha güzel benim için. Bunun psikolojimi kötü etkilediği yetmezmiş gibi bir de dışarıda kapalı kızlara karşı bir algı var. Bunun nedeni tahmin edilebilir bir şey zaten. Sadece birkaç kapanma şekli doğru oluyor ve çoğu genç kız bunu uygulamadığı için yargılanıyor. Bazısının saçı bazısının boynu kimisinin de ayak ve el bilekleri gözüküyor ama ben bunlardan hiçbirine sahip olmadığım halde bana da bu gözle bakıldığını hissediyorum. Bir erkek arkadaşım var ve ne zaman beraber gezsek hep şu algıyla bakılıyor bana “kapalı kızın yanında erkek mi olur” bu çok doğru aslında çünkü biz evli değiliz. Ancak evli olsak bile bu düşünceler değişmeyecek çünkü kapalı bir kızın sevdiğiyle el ele dolaşmasını yargılıyorlar bu insanlar. Hatta bir adam gelerek biz metrodayken benim üzerime yürüdü. Söylediği ilk cümle “kızım senin annen baban yok mu?!” oldu. Utanman yok mu diyerek devam etti. Erkek arkadaşım ise ben varım ne var dedi. Sen kimsin dedi adam. Ben onun kocasıyım dedi. Karını bu şekilde gösterme o zaman milletin içinde dedi. Yani evli de olsan yine sarılıp el ele tutuşman suç olacak bu memlekette. Oysa ki açık olsam bunların hiçbirini yaşamazdım. Erkek arkadaşım da açıl istersen diyor. Kapalı halimi çok seviyor o aslında. Ama bu algı yüzünden kapanmayı sevsem de mutlu olamıyorum. Bari açılarak bu durumdan kurtulayım diyorum ama ben de senin gibi anne babamı üzmekten ve onların tepkileri den korkuyorum.